Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/78 E. 2022/274 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/78 Esas
KARAR NO:2022/274

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:05/02/2019
KARAR TARİHİ:21/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; murisi …’den intikal eden … ili … ilçesi … 8981 ada 9 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine kat karşılğıı inşaat yaptırmak üzere davalı … ile 18/01/2017 tarihli … 43. Noterliğinin … yevmiye numaralı sözleşme ile anlaştıklarını, davacı bu anlaşmayı yapaken dava dışı kardeşleri …’den vekalet alındığı, davalının binayı tamamlayıp ruhsat aşamasına gelince davacının kardeşlerinden …’nin kendisini vekaletten azlettiği ve davalıya ferağ vermeye yanaşmadığını, bunun üzerine davalı ile …’ye karşı 09/03/2018 tarihli … 21. Noterliğinin ihtarnamesi keşide edildiği, bu ihtara cevaben müvekkil tarafından … 2. Noterliğinin … yevmiye numaralı 29/03/2018 tarihli cevabı davalıya keşide edildiği, davacının silahlı tehdit altında önüne konulan senedi imzalamak zorunda kaldığı, davalının da 28/02/2019 vade tarihli senedinin de vadesinden önce bankaya göndererek protesto edilmesini temine çalıştığını, bu nedenle davaya konu 28/02/2019 vade tarihli 120.000,00 TL bedelli bonunun öncelikle takibinin durdurulmasına, yapılacak yargılama sonucunda da iptaline, müvekkilin davalıya borcu olmadığının tespitine, kötüniyetli davalı hakkında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava emiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava konusu edilen bono üzerinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtildiğinden, yetki itirazında bulunduğu, davalı müvekkilinin … Yapı İnşaat Tic. Ltd. Şti. nin tek hissedarı olduğu, müvekkile ait zikrettikleri şirketin yüklenici olup, davacı ise iş sahibi olarak aralarında … 43. Noterliğinin 18.01.2017 tarih ve … yevmiye nolu Kat Karşılığı İnşaat ve Satış Vaadi Sözleşmesi düzenlendiği, ancak inşaatın geldiği aşamada müvekkil tarafından yüklenilen %95 i tamamlanmış olmasına rağmen tapuda davacı tarafca devir ve ferağ verilmediğinden müvekkilinin zor duruma düştüğü, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı edimler yerine getirilmediği için müvekkilinin zarara uğradığı, davacı tarafın müvekkilin tehdit ve silah zoruyla dava konusu edilen bonoyu imzaladığı yönündeki iddiasının tamamen kötü niyetli olduğunu, dosyaya sunulan sözleşmeye göre müvekkiline 120.000 TL ödeneceğinin açık olduğunu, öncelikle davanın yetkisiz mahkemede açılması sebebiyle yetkisizlik kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; sözleşme, ihtarnameler, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, İstanbul CBS yapılan suç duyurusu, ceza davası, tanık, sözleşme, bankadan gelen senet ihbarnamesi, yemin ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; İhtarname, …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, tanık, sözleşme, banka kayıtları, ticari defterler ve belgeler, keşif, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Tanık:
1-Davacı tanığı … beyanında ” Bana sormuş olduğunuz davacıya tanırım, davaya konu bononun imzalanması sırasında davacının yanında değildim, sonradan davacı bana ayrıntılarını anlattı, anlattığına göre davalı silah zoruyla bonoyu imzalatmış, davalının eşi de kapıyı kitlemiş, dedi. ”
2-Davacı tanığı … beyanında” Ben tarafları aldığım daire nedeniyle tanırım, bildiğim kadarıyla davacı arsa sahibi, davalı ise müteahhittir, bana sormuş olduğunuz davaya konu bononun düzenlendiği anda tarafların yanlarında değildim, dairenin durumunu sormak için davacıya aradığımda durumu bana anlattı, davalı ile anlaşamadığını, silah zoruyla davalının kendisine bono imzalattığını telefonda söylemişti, dedi. ”
3-Davacı tanığı … ” Ben davacının kardeşiyim, davalıyı daha önceden tanımıyordum, bana sormuş olduğunuz iddia konusu bononun tanzim edildiği gün davacı ve yeğenlerim ile birlikte davalının ofisine gittik, ilk gittiğimde yalnızca aralarında anlaşmazlık olduğunu biliyordum, başka bir bilgim yoktu, oturma esnasında taraflar ve yeğenlerim arasında tapuların verilmesi konusunda anlaşmazlık yaşandı bunun üzerine davalı içeriden tabanca getirerek üzerimize doğru geldi, bunun üzerine ben kendisine sarıldım, o sırada tanımadığım ve tahminen oğlu olduğunu düşündüğüm bir şahıs tabancayı davalının elinden aldı, tabancayı götürdü ardından biz hatırladığım kadarıyla bir protokole imza attık, bana sormuş olduğunuz 120.000,00-TL bedelli bononun imzalanma anını bilmiyorum, görgüm yoktur, dedi.
Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: sormuş olduğunuz protokol ve bononun aynı günde imzalanıp imzalanmadığını hatırlamıyorum, silah çekme anında … buradan kimse çıkamaz demişti, ” şeklinde beyanları alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, 120.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Talebe konu bonoda davacı keşideci, davalı ise lehtardır.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının incelemesinde; müştekinin …, şüphelilerden birinin … olduğu, suçların birden fazla kişi tarafından birlikte silahla yağma suçu olduğu, müşteki iddialarının deliller ile desteklenmediği, objektif bir tanığın bulunmadığı ve müşteki beyanlarının soyut mahiyette olduklarından bahisle şüphelilerin tümü hakkında takipsizlik kararı verildiği ve İstanbul 4.Sulh Ceza Hakimliğinin… değişik iş sayılı kararı ile takipsizlik kararının kesinleştiği görülmektedir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/5089 esas, 2021/1457 karar sayılı içtihadında;
”Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının asıl dava davalısının annesi birleşen dava davalısının babannesi olduğu, uzun yıllar yalnız yaşadığı alzheimer tipi demans ve anksiyete bozukluğu bulunduğu, 2007 yılında asıl dava davalısı oğlu tarafından alıkonulduğu ve manevi baskı ve cebir ile birçok belgenin imzalattırıldığı, dava konusu bonoların da bu dönemde imzalatıldığı bedelsiz oldukları gerekçesiyle, davacının asıl ve birleşen dava dosyasındaki davalılara borçlu olmadığının tespiti talep edildiği, davacının yaptığı şikayetler üzerine Cumhuriyet Başsavcılığında yapılan soruşturmaların takipsizlikle sonuçlandığı, yine … 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … K. sayılı dosyasında davalı ve davadışı … hakkında beraat kararı verildiği, suçlamaların mahiyeti itibarıyla konusu suç teşkil eden konularda yemin teklif edilemeyeceğinden yemin deliline dayanılmasının da söz konusu olamayacağının anlaşıldığı, davacının dayandığı ve ibraz ettiği delillerin takip dayanağı 22.06.2007 düzenleme, 01.06.2009 ödeme tarihli 90.000.- TL bedelli senet ve 20.06.2007 düzenleme, 20.06.2011 ödeme tarihli 150.000.- TL bedelli senedin cebir ve tehdit neticesinde alındığı, bedelsiz olduğunun iddia edildiği, kambiyo senedi niteliğinde ve sebepten mücerret bulunan bonolara karşı borçlu bulunmadığının yazılı delillerle ispatı gerektiği ancak senedin davacıya zorla imzalattırıldığı iddiasının tanıkla ispatı mümkün olmasına karşın tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı duyumlarını beyan ettikleri bu haliyle ispat yükü üzerinde olan davacının sunduğu delillerin davasını ispatlamaya elverişli olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve asıl davada davalı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ve asıl davada davalının bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekili ve asıl davada davalının bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,” şeklinde tespitler yer almaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, 120.000,00 TL bedelli bono, tanık beyanları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davalının silah zoruyla davaya konu 120.000,00 TL bedelli bonoyu davacıya imzalattırdığı, davacının davalıya borcunun bulunmadığı ve bononun bedelsiz olduğu iddiaları ile işbu menfi tespit davasının açıldığı,
Davacının yaptığı şikayet üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının takipsizlikle sonuçlandığı,
Kambiyo senedi niteliğinde ve sebepten mücerret bulunan bonoya karşı borçlu bulunmadığının yazılı delillerle ispatının gerektiği, ancak senedin davacıya zorla imzalattırıldığı iddiasının tanıkla ispatı mümkün olması nedeniyle mahkememizce dinlenen tanıklardan davacının abisi olan …’nün bono imzalama anını hatırlamadığını beyan ettiği, diğer tanıkların ise görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı,
Suçlamaların mahiyeti itibarıyla konusu suç teşkil eden konularda yemin teklif edilemeyeceğinden yemin deliline dayanılmasının da söz konusu olamayacağı nazara alındığında,
İspat yükü üzerinde olan davacının sunduğu ve yukarıda zikredilen delillerin davasını ispatlamaya elverişli olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Yetkisizlik kararı öncesi … Asliye Ticaret Mahkemesince tedbir kararı verilmiş ve mahkememizin 01/11/2021 tarihli ara kararına kadar ihtiyati tedbir devam etmiş ise de; tedbir nedeniyle alacağını geç alan davalı olmadığından, davalı lehine tazminata hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Şartları oluşmadığından davalı yan lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 2.049,30-TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 1.968,6-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 15.350,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.
21/03/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı