Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/76 E. 2020/259 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/76 Esas
KARAR NO : 2020/259

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2020
KARAR TARİHİ : 17/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı … A.Ş. arasında temlik sözleşmesi akdedildiğini, davalı şirket ile temlik eden şirket arasında … model 270 watt …ürünün satımı ile ilgili olarak 22/08/2017 tarihinde satış sözleşmesi imzalandığını, dava dışı temlik veren şirketin ürünleri davalı şirkete teslim etmesine rağmen davalı şirket tarafından ürünlerin bedelinin ödenmediğini, müvekkili şirketçe temlik sözleşmesinden sonra İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra dosyasında borca ve ferilerine itiraz ettiğini, davalı tarafın itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili ise cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacıya temlik eden şirket arasında 22/08/2017 tarihinde 10 ayrı sözleşme akdedildiğini, müvekkili şirket tarafından sözleşme gereği tüm edimlerinin yerine getirildiğini, yapılması gereken ödemelerin yapıldığını, temlik eden dava dışı şirket tarafından sözleşmede belirtilen sürede sözleşme konusu ürünlerin üretim, temin ve tesliminin yapılmadığını, dolayısıyla bütün güneş enerji izinleri, sahaları kullanıma ve satışa hazır şekilde sadece temlik eden tarafından yüklenilen edimleri yerine getirerek güneş panellerini teslim etmesini bekleyen müvekkilinin bu sebeple ve günlük olarak zarara uğramaya başladığını, bu zararın yüz binlerce doları bulduğunu, davacı tarafça müvekkili aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğuna dair kuralın itirazın iptali davalarında bulunmadığını, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesinin o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmeyeceğini, HMK.’da düzenlenen genel yetki kurallarının işlerlik kazanacağı ticari aranacak borç zımnında kalan haksız dava konusu ile müvekkilinin ticari yerleşim adresinin Ankara olması sebebiyle görevli ve yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, işbu sebeple ayrıca yetki itirazında bulunduklarını, yetki itirazlarının kabul edilerek davanın usulden reddedilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini, ayrıca dilekçede açıklanan diğer sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı taraf aleyhine %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, temlik sözleşmesi, 22/08/2017 tarihli satış sözleşmesi, … numaralı arabuluculuk tutanağı, fatura ve sevk irsaliyesi, temlik eden şirketin davalı şirket için tutmuş olduğu cari hesap ekstresi, dava taraflarının ticari defterleri, dava dışı temlik edenin ticari defter ve kayıtları, Yargıtay kararları, tanık, bilirkişi, isticvap, yemin deliline dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak; 22/07/2017 tarihli sözleşme, 22/11/2017 tarihli sözleşme, … Noterliği’nin 26/01/2018 tarihli ve …yevmiye nolu ihtarnamesi, noterlik kayıtları, sevk, taşıma, teslim tesellüm evrakları ve irsaliyeler ile benzeri kayıtlar, ödeme kayıtları ve banka kayıtları, taraflar arasındaki mail, mektup ve sair yazışma ve görüşme kayıtları, ticari defter, kayıt, yazışma ve dökümler, tanık, bilirkişi incelemesi, İstanbul …ATM’nin … Esas sayılı dosyası, İstanbul …ATM’nin …Esas sayılı dosyası, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ve mahkememizin… Esas sayılı dosyası, keşif ve her türlü yasal delile dayanmıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 116. maddesinde ilk itirazlar düzenlenmiştir. İlk itirazlar süreye tabi olup, davaya cevap süresi olan 2 hafta içerisinde ileri sürülmeleri gerekir. HMK.’nun 116/1-a maddesine göre mahkemenin yetkisinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazı ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. HMK.’nun 117/1. maddesine göre ise ilk itirazların yasal cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yasal süresi içerisinde ileri sürülen yetki itirazı mahkemece kabul edilirse yetkisizlik kararı verilir. Yetki itirazı eğer süresi içerisinde ileri sürülmez ise yetkisiz mahkeme artık yetkili konumuna gelerek davayı görüp karara bağlar.
Somut dosyada dava dilekçesi ile ekleri ve tensip tutanağı davalı şirkete 20/02/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davalı şirket vekili aracılığıyla ve yasal süresi içerisinde dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde ilk itirazlardan olan yetki itirazında bulunmuştur. Bu nedenle öncelikle mahkememizce davalı tarafın yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmiştir.
Huzurdaki dava itirazın iptali davası olup, menfi tespit ve istirdat davaları yönünden geçerli olan icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğuna dair kural itirazın iptali davaları yönünden geçerli değildir. Davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması, takibin yapıldığı yer mahkemesini itirazın iptali davası bakımından yetkili hale getirmez. Dolayısıyla davalı borçlu icra takip dosyasında yetki itirazında bulunmasa dahi itirazın iptali davasına cevap süresi içerisinde ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunabilir.
HMK.’nun 6/1 maddesine göre; genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Tüzel kişilerin yerleşim yeri aksi belirtilmedikçe işlerinin idare edildiği merkezidir. Özel hukuk tüzel kişilerinin sicile kayıtlı oldukları yer yerleşim yeri sayılır. HMK.’nun 10/1 maddesine göre ise sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Dosya kapsamına göre huzurdaki davanın tarafları arasındaki uyuşmazlık; yazılı temlik sözleşmesi ile davacı şirket tarafından dava dışı … A.Ş.’den temlik alınan faturalardan doğan alacaktan kaynaklanmaktadır. Buna göre somut olayda davanın temelini oluşturan icra takibinin dayanağı fatura olup, dava bu niteliği itibariyle bir miktar para alacağına ilişkindir. Hal böyle olunca TBK’nun 89/1 maddesi ve HMK.’nun 10. maddesi uyarınca alacaklı davacının muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesi ve mahkemesi de yetkilidir. HMK.’nun 10. maddesinde düzenlenen mahkemenin yetkisi özel yetkiye ilişkin bir düzenleme olup; davacı, davasını özel veya genel yetkili mahkemelerden herhangi birinde açabilir.
Dosya kapsamında mevcut davalı şirkete ait firma sicil bilgilerine göre; davalı şirketin ticaret sicil adresi …’dır. Yani somut olayda, davalı şirketin yerleşim yeri Ankara olup, HMK.’nun 6/1 maddesi gereğince genel yetkili mahkeme Ankara Mahkemeleri’dir. Ayrıca taraflar arasındaki uyuşmazlık temlik alınan faturalardan doğan bir miktar para alacağından kaynaklandığından, TBK’nun 89/1 ve HMK.’nun 10. maddeleri gereğince para borçları alacaklının yani davacının yerleşim yerinde ifa edileceğinden, davacı şirketin ticaret sicil adresi de … olduğundan İstanbul Anadolu Mahkemeleri de yetkilidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 19. maddesinde;
“(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 19. maddesinde;
(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açar ise, o zaman seçme hakkı davalıya geçer. Davalı şirket vekili, süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dosyanın yetkisizlik kararı verilerek Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini açıkça talep etmiştir. Mevcut bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin süresinde yapmış olduğu yetki itirazının yerinde bulunduğu ve yetkili mahkemeyi seçme hakkını usulünce kullandığı gözetilerek dava dilekçesinin yetkisizlik sebebiyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada, davalının yetki itirazının kabulü ile dava dilekçesinin Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle reddine,
2-Davaya bakmaya Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine,
4-Harç ve yargılama giderinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı kanunla değişik geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.