Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/737 E. 2023/169 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2020/737 Esas
KARAR NO:2023/169

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ:30/12/2020
KARAR TARİHİ:07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkil ile imzalamış olduğu 01.04.2018 tarihli Alt Franchise sözleşmesine aykırı davranışlarda bulunduğunu, işyerini sözleşmeye aykırı olarak kapattığını, bu aykırılıkların giderilmesi ve işyerinin açılması hususu görüşüldüğünü ancak görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine katkı bedeli ile cezai şart bedelinin tahsili için ilamsız icra yoluyla icra takibi başlatıldığını, icra takibine karşı davalı borçlu tarafından itiraz edildiğini, itiraz neticesinde TTK 5/A.1 maddesi gereği 2020/… Arabuluculuk Dosya Numarası ile Arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmeleri sonucunda ekteki son tutanakta da yer aldığı üzere davalı ile anlaşılamadığını, davalı taraf ile anlaşılamadığından davalı tarafın itiraz dilekçesinde yer alan hukuki dayanaktan yoksun tüm iddia ve beyanları kabul etmediklerini beyanla haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etme zarureti doğduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle davalarının kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına, itiraz haksız ve kötü niyetli olduğundan davalının %20 ‘ inden az olmamak şartıyla tazminat ile cezalandırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, franchise sözleşmesinden kaynaklanan katkı bedeli ile cezai şart alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.11.2011 tarihinden sonra 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde 6335 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış ve ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olmasının yanında HMK’nın 114. maddesinde açıkça dava şartı olarak düzenlenmiş olduğundan, mahkemece re’sen incelenmesi gereken hususlardandır.
Uyuşmazlığın franchise sözleşmesinden doğması ve davalı yanın gerçek kişi olması nedeni ile mahkememizin eldeki dava yönünden görevli olup olmadığının tespiti gerekmiştir.
Ticaret mahkemelerinin görevi TTK’nın 5. maddesinde düzenlenmiş ve maddenin 1. bendinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” denilmiştir. Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup bu maddeye göre: her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın kanunda sayılan hususlardan doğan uyuşmazlıklar ticari dava olarak kabul edilecektir. Yani bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede açıkça sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalara göre davacı tüzel kişi tacir olmakla birlikte, ticaret sicil müdürlüğü ve vergi dairesinden gelen müzekkere cevaplarına göre davalı yanın tacir olmadığı, uyuşmazlığın franchise sözleşmesinden kaynaklandığı ve mutlak ticari davalardan olmadığı bu nedenlerle mahkememizin eldeki dava bakımından görevli olmadığı, görevli mahkemenin genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmış, mahkememizin görevsizliğine Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-)Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)Görevli mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-)Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4- )Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır