Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/730 E. 2022/689 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/730 Esas
KARAR NO:2022/689

DAVA:Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:28/12/2020
KARAR TARİHİ:13/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinden … İnş. Tur. San. Taah. Tic. Ltd. Şti. ile davalı … A.Ş. arasında birden fazla sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmeleri diğer müvekkilleri … ve … ise … İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti.’nin kefili olarak imzaladıklarını, karşı taraf … 31. Noterliği 24.10.2018 tarihli ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesini müvekkillerine keşide ederek 23.10.2018 tarihinde hesabın kat edildiğinin bildirildiğini, ödenmesi gereken borç bedelinin 63.677,22 TL olduğu ve risk oluşturan çek yasal yükümlülük tutarının toplamı 44.800 TL olduğu ihtar edildiğini, daha sonra ise 10.12.2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün… Esas Sayılı icra dosyası ile 63.692,37 TL Asıl Alacak üzerinden, 40.000 TL de Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmelerinden kaynaklanan Çek Riski’nin ödenmesi ihtarını da içeren icra takibi yapıldığını, müvekkillerinin bu takibe itiraz etmediklerini ve takibin kesinleştiğini, bunun üstüne de karşı taraf, müvekkillerinden …’ün Büyükçekmece’de bulunan taşınmazına haciz konulduğunu, müvekkili … taşınmazı üstündeki ipoteğin kaldırılması için borcu ödemek istediğini, karşı taraf ile iletişime geçmiş ve güncel borcun kendisine bildirilmesini istediğini, müvekkili … bu sebeple, karşı tarafa yazılı başvuru yaptığını ve banka da güncel borç olarak … İnş. Tur. San. Taah. Tic. Ltd. Şti.’nin kefili olarak yer aldığı icra dosya borcunun 05.11.2019 tarihi itibari ile 80.855,12 TL olduğu, Vekalet Ücreti’nin 7.356 TL olduğu, İcra – Harç ve Masraflarının da 3.000 TL, Gayrınakdi Çek Kredisi riskine ilişkin de 22.950 TL depo edilmesi gereken bedelin 22.950 TL olduğu ve toplamda 114.161,12 TL olduğunun bildirildiğini ve müvekkilinin de işbu bedelleri 05.11.2019 tarihinde ödediğini, sonradan yapılan incelemeler sonucunda yapılan bu ödemenin toplam borç bedelini aşan miktarda yapıldığının anlaşıldığını, bu aşan bedelin tahsiline yönelik iş bu davanın açıldığını, buna ilişkin olarak da Arabuluculuğa başvurulduğunu ancak bir anlaşma sağlanamadığını, arabuluculuk son tutanağı da dosyaya sunduklarını, karşı tarafın müvekkil …’den … İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. kefili sıfatıyla tahsil edilen bedeller üzerinden ödeme tarihinden önce yapılmış olan tahsilatlar düşülmeden mükerrer tahsilatlar yapılması, Genel İşlem Koşullarına aykırılıklar ve müvekkiller yönünden de kefalet hükümlerine uygun olmayan şekilde akdedilen sözleşmeden sebebi ile sorumlu olmadıkları borcu banka kendilerinden tahsil ettiğini, bu bedellerin iadesi amacı ile işbu İstirdat Davası’nın ikame edilmesi zarureti hasıl olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle karşı taraftan taraflar arasındaki sözleşmelerin tamamı istenmiş olup, henüz taraflarına bu sözleşmeler teslim edilmemiş olduğundan tüm sözleşmelerdeki imzalara, faiz oranlarına, temerrüt koşulllarına, kefaletin mevcut olup olmamasına ilişkin itiraz haklarını da ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkillerden fazladan tahsil edilen 23.200,00 TL bedelin ödemenin yapıldığı 05.11.2019 itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile iadesine karar verilmesini, yargılamagiderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin haksız olduğunu, öncelikle usule itirazlarının bulunduğunu, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, esasa ilişkin itirazlarının da bulunduğunu, müvekkili banka kredi sözleşmelerinde yer alan hükümlerin genel işlem şartları içerdiğinden bahisle bu sözleşmenin geçersiz olduğu iddiası haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kefalet Türk Borçlar Kanunu ‘ nun aradığı tüm şekil şartlarına uygun olarak kurulduğunu, çek depo bedelinin mükerreren tahsil edildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkili bankaya ciro ve teslim edilen çeklerden tahsil edilenlerin bedelleri davacıların borcundan mahsul edildiğini, borca işletilen faizin fahiş olduğu yönündeki beyanlarının yerinde olmadığını, dava dilekçesinde yer alan iddialar genel itibariyle gerçek dışı olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle huzurdaki davanın reddi ile, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün… Es. Sayılı dosyasının UYAP sureti, celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 14/12/2021 tarihli celse üç nolu ara karar gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller ve banka kayıt ve defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman Bankacı Mevlet Şengür seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 03/03/2022 tarihli rapor ile 16/05/2022 tarihli ek raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun ve ek raporunun tetkikinde, yapılan incelemeler sonucunda davalı bankanın davacı … İnşaat Tur. San. Taah. Tic. Ltd. Şti.firmasının takibe intikal ettirilmiş kredileri nedeniyle takip dosyasına ve hariçten herhangi bir fazla tahsilat yapılmış olduğunun tespit edilemediği kanaatiyle raporlar alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesi nedeni ile davalı banka tarafından fazla tahsil edildiği iddia edilen miktarın istirdadı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından, davalı banka ile davacılardan … İnş. Tur. San. Taah. Tic. LTD. ŞTİ arasında bankacılık sözleşmesi ile Genel Kredi ve Gayri Nakdi Kredi sözleşmesi imzalandığı, davacılar … ile …’ün müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile genel kredi sözleşmesini imzaladıkları, davalı bankanın asıl borçlu şirketin borcu nedeni ile …. İcra Dairesi’nin… takip sayılı dosyası ile toplam 63.692,37 TL alacak için davacılar aleyhine ilamsız icra takibine giriştiği, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, alacaklı vekilinin takip dosyasına sunduğu dilekçe ile dosyanın haricen tahsil ile kapatılmasını talep ettiği anlaşılmış, davacılar tarafından anılan icra dosyası ile davacı …’den fazla tahsil edildiği iddia edilen bedelin istirdadı için elde ki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dava dilekçesi ekine sunulan ödeme dekontlarından ödemenin 05/11/2019 tarihinde yapıldığı elde ki davada arabuluculuk başvurusunun 03/11/2020 tarihinde yapılıp son tutanağın 28/12/2020 tarihinde düzenlendiği elde ki davanın aynı tarihte 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü teknik bilgi gerektirmesi nedeni ile mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 03/03/2022 tarihli rapor ile; davalı tarafından davacı şirketin borcu nedeni ile fazladan tahsilat yapılmadığı tespit ve rapor edilmiş, davacıların itirazı üzerine aynı bilirkişiden alınan 16/05/2022 alındı tarihli ek rapor ile de aynı yönde tespit yapıldığı görülmüştür.
Bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve dosya kapsamına uygun olmakla mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacılar vekili tarafından kredi sözleşmesinin ve sözleşme de yer alan hükümlerin incelenmesine ve müzakere edilmesine izin verilmediği, davacıların aydınlatılmadığı ve TBK’nun 20. Maddesi kapsamında kaldığı bu nedenle aynı Kanun’un 21. Maddesi gereği yazılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği böylelikle davacılar yönünden bağlayıcı olmadığı savunulmuş ise de ; TBK yürürlüğe girdikten sonraki dönemde imzalanan sözleşmeler yönünden; TBK’nun 25. Maddesinde yer alan yasal düzenlemeye göre, genel işlem koşulu içeren sözleşmeler yapılması hukuken mümkündür. Sözleşme de yer alan bir hükmün genel işlem koşulu niteliğinde olması, onun geçersiz olması sonucunu doğurmaz. Genel işlem koşulu niteliğindeki sözleşme maddesinin geçersiz sayılması için, hükmün dürüstlük kuralına aykırı olması gerekir. Davacılar her ne kadar davalının kendilerini kredi sözleşmesini hükümleri konusunda aydınlatmadığını iddia etmişlerse de sözleşmenin imzalandığı tarih ile dava tarihi arasında yaklaşık 7 yıllık süre de sözleşmenin taraflar arasında geçerli olması, dürüstlük kuralına aykırı hüküm bulunmaması dikkate alınarak, bu savunmaya itibar edilmemiş ve bilirkişi raporu ile tam dosya kapsamı dikkate alınarak davanın reddine dair aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatan 396,20-TL’ den mahsubu ile kalan 315,50-TL’ nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 23.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır