Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/722 E. 2021/953 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/722 Esas
KARAR NO:2021/953

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/12/2020
KARAR TARİHİ :02/12/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında yapılmış 12/12/2018 tarihli … Otopark Uygulama Projelerinin Hazırlanması Hizmet Alımı Sözleşmesi kapsamında, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve sözleşme konusu işin süresinde tamamlanarak davalıya teslim edildiğini ancak, müvekkilinin hakediş alacaklarına ilişkin düzenlenen ve davalıya teslim edilen faturaya ve taraflar arasında yapılmış borç mutabakatına ilişkin alacağın davalı tarafça ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilinin 581.504,00 TL alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe de itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılmış sözleşme kapsamında işin müvekkiline teslim edildiğini ancak, davacının kesin kabul yapılmadan tek taraflı olarak düzenlediği faturaya istinaden müvekkilinden ödeme talep ettiğini, kesin halediş raporlarının İBB tarafından oluşturulacağını ve buna bağlı olarak ödeme yapılacağını, ayrıca proje ve işlerin eksiksiz ve tam olarak tamamlandığı yapılacak bilirkişi incelemesi sonrasında tespit edilebileceğini, buna bağlı olarak işlerin uygun olarak tamamlanmadığı ortaya çıkacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuş, davacının tazminata mahkumiyetini istemiştir.
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak eser sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; taraflar arasında yapılmış eser sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağının tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında yapılmış hizmet alım sözleşmesi her iki tarafında kabulünde olup, davacı taraf taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında hakedişe ilişkin düzenlenen fatura alacağının ödenmediğini ileri sürmüş; davalı taraf ise, davacı tarafça yapılan işin kesin kabulü yapılmadığını, işin eksik olduğunu savunmuştur.
Taraflar arasındaki çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında, davacının davalıdan hakedişe ilişkin düzenlenen faturadan kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Fatura, emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (213 sayılı VUK 229. md.). Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” (TTK 21/1). Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2). Fatura düzenleyen tacirin TTK’nın 21/2. maddede belirtilen karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdî ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili olarak düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin varlığı şarttır. Bu nedenle faturanın TTK’nın 21. maddesi gereğince kesinleşmiş ve tarafları bağlayıcı olduğunun kabul edilebilmesi için, fatura konusu işle ilgili yanlar arasında sözleşme yapıldığının yasal delillerle kanıtlanması ve bedeli uyuşmazlık konusu işin de kabul edilebilir yeterlikte iş sahibine teslim edildiğinin yüklenici tarafından kanıtlanmış olması zorunludur. Sadece faturanın karşı tarafa tebliğ edilmiş ve itiraz edilmemiş olması yanlar arasında akdî ilişkinin kurulmuş ve iş bedelinin istenebilir olduğunu kanıtlamaz.
Yanlar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, davaya dayanak ve konu yapılan yanlar arasındaki eser sözleşmeleri gereği davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının tespiti amacıyla bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler malimüşavir … ile nitelikli hesaplamalar konusunda uzman …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 02/07/2021 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; taraf ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, incelenen her iki taraf ticari defter ve kayıtlara göre davacının davalıdan 581.720,00 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında yapılmış hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacı yüklenicinin edimlerini yerine getirdiği, bu kapsamda bakiye hakediş alacağına hak kazandığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında yapılmış hizmet alım sözleşmesi kapsamında yüklenici davacı taraf hakedişlere istinaden düzenlenen takibe ve davaya dayanak faturanın davalıya teslim edildiği ve faturanın davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça fatura içeriğine süresi içinde itiraz edilmediği, dolayısı ile TTK’nın 21/2.maddesi gereği fatura kapsamındaki hizmetin davalı tarafça alınmış olduğunun kabulü gerektiği; ayrıca, taraflar arasında yapılmış 15/10/2019 tarihli hizmet işleri kabul tutanağı kapsamında sözleşme konusu işin davalı tarafça teslim alındığı; bu kapsamda benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere, usulüne uygun tutulan taraf ticari defter ve kayıtlarına göre, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 581.720,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça davaya ve takibe dayanak fatura borcunun ödendiğinin iddia ve ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile benimsenen bilirkişi kurulu raporu ile tespit edilen alacak miktarından davacı taraf talebiyle bağlı kalınarak 581.504,00 TL alacak miktarına yönelik davalı borçlunun vaki haksız itirazının İİK’nun 67.maddesi gereğince iptaline, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalı borçlunun …. İcra Müd.nün … Esas Sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren (yıllık %13,75 oranını geçmemek üzere) avans faizi yürütülmek suretiyle takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 116.300,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 39.722,54 TL karar ve ilam harcından 2.907,52 TL icraya yatan harcın ve 7.023,12 TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 29.791,90 TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 46.125,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 2.907,52 TL icraya yatan harç, 7.023,12 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 3.500 TL bilirkişi ücreti ve 183,50 TL tebligat giderlerinin toplamı 13.676,34 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 02/12/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı