Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/716 E. 2021/679 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/716 Esas
KARAR NO:2021/679

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/12/2020
KARAR TARİHİ:22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar ile müvekkili arasında ticari münasebet ve ticari alışveriş bulunduğunu, davalılar … PAZ. İTH. İHR. SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. ve … ile müvekkili arasında yurt dışından ithal edilerek müvekkili tarafından satın alınması düşünülen makinaların teslimi konusunda sözlü olarak anlaşma sağlandığını, bu nedenle keşidecisi müvekkili davacı … olan, … Bankası … Şubesi’ne ait, … seri numaralı, 15/12/2020 keşide tarihli, 80.000,00-TL. meblağlı çekin iyi niyetli olarak keşide edilerek davalı tarafa verildiğini, ancak tüm taleplere rağmen davalıların taahhütlerinde olan makineleri müvekkiline teslim etmediğini, sonrasında dava konusu çekin müvekkiline iade de edilmediğini, dava konusu çekin davalı … PAZ. İTH. İHR. SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. tarafından kötü niyetli olarak ciro edilerek davalılardan …’a verildiğini, … tarafından ise çekin kötü niyetli bir şekilde ciro edilerek diğer davalılara ciro edilerek verildiğini, davaya konu çeki müvekkilinden avans adı altında alan davalı lehtar … PAZ. İTH. İHR. SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. ile çeki ondan ciro yolu ile alan davalı …’ın kötü niyetle hareket ederek davacıyı ticari olarak zarara uğrattıklarını, diğer davalıların da basiretli tacir olarak gerekli araştırmayı yapmayarak TTK. ve TBK. hükümlerine göre çeki edinmelerinde kötü niyetli olduklarını, sonuç olarak dava konusu çekten dolayı müvekkilinin hiçbir davalıya borcu bulunmadığını belirterek, öncelikle dava konusu çekin davalılar tarafından icraya konulmamasını temin bakımından İİK.’nun 72. maddesi gereğince çek bedelinin %15’i kadar teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yapılacak yargılama sonucunda ise davaya konu çek nedeniyle müvekkili davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti ile ve iptaline, dava harçları, masraflar ve vekalet ücretinin ise davalalara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … PAZ. … LTD. ŞTİ. vekili davaya karşı sunmuş olduğu beyan dilekçesinde; müvekkili ile davacı arasında makina alım satımına yönelik olarak ticari anlaşma yapıldığını ve dava konusu çekin müvekkili firma tarafından ön ödeme çeki olarak alındığını, dava konusu çeki müvekkili firmanın iş yaptığı …’a makine alımı konusunda güvenilerek ön ödeme çeki mahiyetinde ciro edilerek verildiğini, …’ın müvekkilinin iyi niyetini suistimal ettiğini, taahhüt ettiği sürede malları teslim etmediğini, dava konusu çeki iade etmediğini, …’ın müvekkilini malların geleceği konusunda sürekli oyaladığını, çeki iade etmediğini, davayı kabul ettiklerini, mahkemenin bu yönde karar vermesini talep etmiştir.
Davalılardan … MET. SAN. … LTD. ŞTİ. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ikametgah adresinin … ilinde olduğunu, müvekkili açısından davanın tefrik edilerek dosyanın görevli ve yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, yetki itirazının kabul olmaması halinde davanın bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası olduğunu, dava konusu çekin bedelsiz ve hükümsüzlüğünün ve buna bağlı tehir-i icra olarak adlandırılan talebin hukuka uygun talepler olmadığını, çekin 3. kişi konumunda olan davalı aleyhine çekin ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilemeyeceğini, dava dilekçesinin incelenmesinde ise davalı müvekkili şirketin keşidecinin zararına hareket ettiğine dair soyut bir iddia dışında hiçbir delil ileri sürülmediğini, dilekçeleri ekinde sunulan cari hesap ekstresi ve faturalardan görüldüğü üzere müvekkilinin çeki ciro yolu ile devir aldığı … A.Ş. ve çeki ciro yolu ile devir ettiği … Ltd. Şti. arasında ticari ilişkinin somut ihtilaftan çok önce tarihe dayandığını, davalı müvekkilinin çekin bedelini tahsil edemediğinden ciro yolu ile devir aldığı … A.Ş.’ye cirosunu iptal ederek iade ettiğini, bu nedenle ihtiyati tedbire itirazda hukuki menfaatinin olmadığını, bu sebeple ihtiyati tedbire itiraz etmediklerini, miktarı itibari ile basit yargılama usulüne tabii davaya karşı sunulan cevap dilekçelerinin kabulü ile, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, çekin ödenmesinin tedbir yolu ile durdurulduğundan davalı alacaklının uğradığı zarar nedeni ile davacı aleyhine alacağının %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; çek üzerinde müvekkili şirket tarafından ciro üzerine büyük harfle iptal kaşesi vurularak cironun iptal edildiğini, bu durumda çizilen ve iptal edilen ciroların TTK.’nın 686. maddesi uyarınca yazılmamış hükmünde sayılacağını, bu sebeple yok hükmünde olduğunu, müvekkili şirketin ciro silsilesi içerisinde yer almadığından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu sebebiyle reddini, çek iptali davasını açabilmek için hak sahibi olmanın dava şartı olduğunu, davacı tarafın keşideci olması ile birlikte çek iptalini isteme hak ve yetkisi bulunmadığını, bu sebeple davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … vekili ise cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk başvurusu yapılmadan açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacı tarafın çek iptali talebinin yerinde olmadığını, çek iptal davasının şartlarını taşımadığını, davacı tarafın dava konusu çeki müvekkili ile de bir iş karşılığında teminat olarak verildiğini iddia ettiğini, ancak iddiasını hiçbir şekilde ispatlayamadığını, müvekkilinin davacı taraf ile hiçbir ilişkisinin olmadığını, davacı tarafın dilekçesinde yer alan tüm iddiaların soyut, ispatlanamamış iddialar olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle davanın reddini, verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiklerini, itirazları doğrultusunda tedbir kararının kaldırılmasını, davacı tarafın haksız davasının dava şartı yokluğu sebebi ile dosya üzerinden reddini, aksi halde açıklanan tüm sebeplerle davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; İİK.’nun 72/2. maddesine dayalı olarak icra takibinden önce açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; çek dökümü, protokol, faturalar, tüm ticari defterler ve kanuni delillere dayanmıştır. Davalılardan … PAZ. … LTD. ŞTİ. herhangi bir delil bildirmemiştir. Davalılardan … MET. … SAN. … LTD. ŞTİ. delil olarak; davalı ciranta … … … LTD. ŞTİ. ve … … LTD. ŞTİ. ile arasındaki ticari alışverişi gösteren faturalar, cari hesap ekstresi, şirket defterleri, bilirkişi incelemesi, Yargıtay içtihatları ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalılardan … … … Ltd. Şti. delil olarak; dava konusu çek, tüm ticari defterler, tanık, bilirkişi, yemin, ve her türlü kanuni delile dayanmıştır. Davalılardan … ise delil olarak; dava konusu çek, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi, keşif, isticvap, Yargıtay kararları ve diğer her türlü hukuki delile dayanmıştır.
Her ne kadar davalılardan … vekili huzurdaki dava açılmadan önce davacı tarafça ticari davalarda zorunlu olan arabuluculuğa gidilmediği, dolayısıyla arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini iddia ederek, eldeki davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini iddia etmiş ise de; mahkememizce 14/04/2021 tarihli duruşmada huzurdaki davanın İİK.’nun 72/2. maddesine göre açılmış menfi tespit davası olması, menfi tespit davalarında arabuluculuğun dava şartı olmaması nedenleriyle davalı … vekilinin bu yöndeki talebinin reddine karar verilerek işin esasına girilmiştir.
Yargılama devam ederken davacı … vekili tarafından 16/08/2021 tarihinde UYAP üzerinden mahkememize sunulan dilekçede özetle; dava ile ilgili tüm taleplerinden vazgeçtikleri, açılan davadan tüm sonuçları ile beraber feragat ettikleri belirterek, davadan vazgeçme beyanlarının kabulü ile gider avansından ve harçtan bakiye kalanın taraflarına iadesine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkememizce davacı vekilinin dosyadaki vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat ve yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat, davayı sona erdiren tek taraflı bir işlem olup karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. 6100 sayılı HMK.’nun 307. maddesindeki düzenleme uyarınca feragat; davacının talep sonucundan kısmen veya tamemen vazgeçmesidir. Davadan feragat hakkın özü ile ilgili olup, verilecek karar esasa ilişkin bir karardır. Feragat beyanında bulunan taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.
Öte yandan mahkememizce 12/02/2021 tarihinde verilen ara kararla; davacı tarafın ihtiyati tedbir istemi İİK.’nun 72/2 maddesi gereğince sadece davalılar … PAZ. İTH. İHR. SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. ve … yönünden ve dava konusu çek bedelinin %20’si oranında belirlenen 16.000,00-TL. tutarındaki teminatın “nakdi olarak yatırılması” veya “aynı miktarda kesin ve süresiz teminat mektubunun ibraz edilmesi” halinde kabul edilerek dava konusu çekin sadece bu davalılar (yani … PAZ. İTH. İHR. SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. ve …) tarafından icra takibine konulmasının tedbiren DURDURULMASINA karar verilmiştir. Aynı kararda diğer davalılar…SAN. TİC. Ltd. Şti., … SANAYİ ve TİCARET Ltd. Şti., … METAL SANAYİ ve TİCARET Ltd. Şti. ve … … Ltd. Şti. yönünden ise şartları oluşmayan ihtiyati tebdir talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı, dava konusu çekin bedeli olan 80.000,00-TL.’nin %20’si olan 16.000,00-TL. teminat mukabilinde verilmiş, ancak davacı tarafça dosyaya herhangi bir teminat yatırılmadığı gibi teminat mektubu da sunulmamıştır.
Bilindiği üzere ihtiyati tedbir kararları, ancak mahkemece belirlenen teminat yatırıldıktan (veya teminat mektubu sunulduktan) sonra yürürlüğe girmektedirler. Eğer mahkemece belirlenmiş olan teminat yatırılmaz (veya teminat mektubu sunulmaz) ise ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden ortadan kalkar ve takip işlemlerine devam edilebilir.
İİK.’nun 72/4. maddesi gereğince davalı alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi için mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının davacı borçlu tarafından fiilen uygulanmış olması gerekir. Oysa somut olayda; davacının (borçlunun) talebi üzerine mahkememizce teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı verilmiş, ancak tedbir kararında belirlenen teminat miktarı dosyaya yatırılmadığından (veya teminat mektubu sunulmadığından) infaz edilmemiştir. Bur başka ifade ile borçlunun aleyhine İİK.’nun 72/4. maddesi gereği tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının elindeki belgeye (somut olayda çeke) dayanarak icra takibi yapmasının borçlunun mahkemeden aldığı ihtiyati tedbir kararı ile önlenmiş olması gerekir. Yani tazminata hükmedilebilmek için borçlu, mahkemeden davaya konu çekin icraya konulmaması konusunda aldığı ihtiyati tedbir kararını fiilen uygulatmış olmalıdır. Aksi durumda davacı aleyhine tazminata hükmedilemez.
Somut olayda; davacı taraf vekili aracılığıyla UYAP üzerinden mahkememize sunduğu 16/08/2021 tarihli dilekçesinde huzurdaki davadan feragat ettiklerini açıkça bildirmiş, ancak gerekli teminat yatırılarak mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı davacı tarafça fiilen uygulanmamış olduğundan, İİK.’nun 72/4. maddesindeki tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatine varılarak davalılar lehine tazminata hükmedilmeksizin 6100 sayılı HMK.’nun 307. maddesi gereğince davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıda şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Şartları oluşmadığından davalıların tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 39,53-TL. karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 1.366,20-TL. harçtan mahsubu ile kalan 1.326,67-TL. peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 11.200,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi. 22/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır