Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/707 E. 2023/156 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/707 Esas
KARAR NO :2023/156

DAVA:Tazminat (Rekabet Yasağını İhlalden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/12/2020
KARAR TARİHİ:02/03/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı gerçek kişi ile dava dışı …’in müvekkili şirketi kurduklarını ve aynı zamanda şirketin yönetim kurulu üyeleri olduklarını, müvekkili şirketin kozmetik ve ilgili hizmetler üzerine faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi davalı gerçek kişinin, şirkete karşı görevini yerine getirirken özenli davranmadığını ve şirketin menfaatini korumadığını, davalı gerçek kişi ortağın, müvekkili şirketin haberi olmaksızın kendisine daha fazla maddi kazanç sağlamak amacıyla davalı şirketi kurduğunu, müvekkili şirkete ait ürünleri kendi şirketinin internet sitesi üzerinden satışa sunularak haksız kazanç sağlandığını, davalıların kanuna aykırı şekilde müvekkili şirket faaliyet alanında ticari faaliyetlerde bulunarak haksız rekabet ettiklerini, müvekkili şirketin kasten zarara uğratıldığını, davalının sadakat ve dürüstlük yükümlülüklerine aykırı davrandığını, davalıların TTK 396.md hükmüne aykırı rekabet yasağını ihlal ettiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davacı şirketin elde edemediği gelirler ve zararlar yönünden şimdilik 10.000 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 14/11/2022 tarihli dilekçesi ile talebini 555.635,62 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini; müvekkili şirketin 22/06/2020 tarihinde tescil edildiğini ve bu durumun dava dışı … tarafından aynı gün öğrenildiğini, dava dışı … ile müvekkili şirket 24/09/2020 tarihinde arabuluculuk kanun yoluna başvurduğunu, bu halde davanın zamanaşamına uğradığını; müvekkili gerçek kişi ile dava dışı …’in davacı şirket ortaklığı dışında dava dışı … … Ltd. Şti. ve … Tic. Ltd. Şti.’nin eşit oranda paya sahip ortağı olduklarını, müvekkili …’in YK üyesi olarak bağlılık yükümlülüğünü ihlal etmediğini, “…” markasının dava şirketin dilekçede açıkladığı nedenlerle maddi manevi zarar gördüğünü ve bu tehlikenin dava dışı diğer ortak … tarafından önlenememesi nedeniyle müvekkilinin üçüncü bir şirketi kurmak zorunda kaldığını, rekabet yasağının ihlal edilmediğini, müvekkillerinin davacı şirketin ilişkilerinden yararlanmasının söz konusu olmadığını, davacı şirkete herhangi bir zarar verilmediğini, aksine davacı şirketin borç ve giderlerinin ödendiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; TTK’nın 396.maddesi uyarınca, davalı gerçek kişinin Yönetim Kurulu üyesi olduğu davacı şirkete karşı rekabet yasağını ihlal ettiği iddiasıyla, davacı tarafından uğranıldığı ileri sürülen zararların davalılardan tazmini istemine ilişkindir.
Olaya uygulanması gereken TTK’nın 396.maddesi; “Yönetim kurulu üyelerinden biri, genel kurulun iznini almaksızın, şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendi veya başkası hesabına yapamayacağı gibi, aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatıyla da giremez. Bu hükme aykırı harekette bulunan yönetim kurulu üyelerinden şirket tazminat istemekte veya tazminat yerine yapılan işlemi şirket adına yapılmış saymakta ve üçüncü kişiler hesabına yapılan sözleşmelerden doğan menfaatlerin şirkete ait olduğunu dava etmekte serbesttir.
Bu haklardan birinin seçilmesi birinci fıkra hükmüne aykırı harekette bulunan üyenin dışındaki üyelere aittir.
Bu haklar, söz konusu ticari işlemlerin yapıldığını veya yönetim kurulu üyesinin diğer bir şirkete girdiğini, diğer üyelerin öğrendikleri tarihten itibaren üç ay ve her hâlde bunların gerçekleşmesinden itibaren bir yıl geçince zamanaşımına uğrar.
Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarıyla ilgili hükümler saklıdır.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, tarafların sundukları deliller, ticaret sicil kayıtlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı … ile dava dışı …’ın davacı şirketin yönetim kurulu üyesi oldukları, …’nun aynı zamanda davalı şirketin de yönetim kurulu üyesi olduğu, davalı şirketin davacı şirket ile aynı alanda faaliyet gösterdiği ve davacı şirketten daha sonra kurulduğunun Ticaret Sicili kayıtları ile sabit olduğu, esasen bu hususun taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı anlaşılmaktadır.
Çekişme; davalılardan …’nun davalı şirketi kurmasına dava dışı …’ın tavırlarının sebep olup olmadığı, sebep oldu ise bu durumun davalıyı sorumluluktan kurtarıp kurtarmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınması karar verilmiş; bu yönden davalı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak üzere … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… Tal. Sayılı dosyasından aldırılan 12/08/2022 tarihli talimat bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüş; alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre, 22/06/2020 tarihi ile 31/12/2020 (dava tarihi) tarihi arasındaki döneme ait net karın 7.960,34 TL, 01/01/2021-31/12/2021 tarihleri arasındaki döneme ait net karın 95.104,93 TL, 01/01/2022-30/06/2022 tarihleri arasındaki döneme ait net karın 452.570,35 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, talimat ile aldırılan bilirkişi raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; her ne kadar davalı … tarafından dava dışı …’ın olumsuz davranışları nedeniyle davalı şirketin kurulduğu savunulmuş ise de; TTK’nın 396.maddesi koşullarının somut olayda vücut bulduğu, …’ya karşı olumsuz hareketlerinin varlığı kabul edilse dahi, bu durumun davalıya yeni bir şirket kurma hakkı bahşetmeyeceği dikkate alınarak, adı geçenin savunmasına itibar edilmemiş, denetime elverişli bulunan ve taraflarca itiraza uğramayan bilirkişi raporu benimsenerek ve dava tarihinden sonra elde edilen karın işbu davaya konu edilemeyeceği gözetilerek davalı … yönünden istem kısmen kabul edilmiş; 7.960,34 TL’nin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Yine her ne kadar davalı şirkete de husumet yöneltilmiş ise de; TTK’nın 396.maddesindeki sorumluluk, rekabet yasağını ihlal eden yönetim kurulu üyesine ilişkin olup, şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden şirkete karşı açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı şirkete yönelik Açılan Davanın Reddine,
2-Davalı gerçek kişiye yönelik Açılan Davanın Kısmen Kabulü ile,
a)7.960,34 TL’nin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
b)Davacının bu davalı yönünden fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 543,77-TL karar ve ilam harcının 9.488,88-TL peşin ve ıslah harcından mahsubu ile geriye kalan 8.945,11-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabulucu ücretinin 19,48 TL’sinin davalı …’dan, 1.340,52 TL’sinin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan peşin ve ıslah harcından tahsil edilen karar ve ilam harcı 543,77 TL’nin davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 7.960,34 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 7.960,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı …’a verilmesine,
8-Davalı şirket kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı şirkete verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 1.301 TL yargılama gideri (bilirkişi ücreti, talimat ve tebligat masrafları) olmak üzere toplam 1.363,20 TL’nin kabul ve red oranına göre 19,53 TL’sinin davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine,
10-Davalı şirket tarafından yatırılan 20 TL vekalet harcının davacıdan alınıp davalı şirkete verilmesine,
11-Davalı … tarafından yatırılan 20 TL vekalet harcı ve 589,35 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 609,35 TL’nin kabul ve red oranına göre 600,29 TL’sinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı ve davalı şirket vekilinin yüzünde, davalı gerçek kişinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı