Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/683 E. 2022/761 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2020/683 Esas
KARAR NO:2022/761

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:10/12/2020
KARAR TARİHİ:26/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı i le 23.10.2019 tarihinde akdedilen “Asma Kat Kompozit Döşeme İşleri Sözleşmesi” ile müvekkili şirketin … i lçesi … Mah. … pafta, 1046 parselde bulunan binas ı için sözleşme detaylı belirti lerek anlaşma yapıldığını, davalı tarafından işin bedeli kadar teminat verileceği ve imza tarihinde 250.000 TL peşin ve aynı bedelli 27.12.2019 vadeli çek ile ödeme yapılacağı belirlenmiş olup müvekkili tarafından ödemeler yapılmış davalı tarafından da 1.000,00 TL bedelli bir senet tanzim edilerek müvekkile verildiğini, işin teslimi 15.01.2020 olarak belirlenmesine rağmen o tarihte sözleşme edimlerini yerine getirilmediğini, yapılan projenin deprem yönetmeliği ve statik açıdan uygun olmaması sebebiyle değiştirilmesini bahane ettiğini, peşinatla aldığı malzemeyi vereceğini malzemeyi vermediğini, işi de yapmaması sebebiyle davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olmadığını, 6100 sayıl ı HMK’nun “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” Taraflar arasında akdedilen sözleşesine göre sözleşme yeri ifa yeri, …/ … olduğunu, müvekkili şirket proje değişliğinin sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, davacının verdiği avanslar ile alınan çelik malzemelerin sözleşmede belirtilen ölçülere göre doğranmadığını, doğranan malzemelerin artık çöp ve hurda değerinde olduğunu, yeni malzeme alınmasını talep ettiklerini, sözleşme şartlarında ve önceki mimarı projeye göre imalatı tamamlayarak teslim edileceğini, müvekkil şirket, davacının vermiş olduğu avanslar ile alınan malzemeler hariç olmak üzere davacının işi için 120.000,00-TL masraf yaptığını, müvekkil şirket, yaptığı 120.000,00-TL masrafın kendisine ödemesini ve davacının vermiş olduğu avanslar ile alınan, doğranan vb. malzemeleri davacıya teslim etmeye hazır olduğunu bildirdiğini fakat davacı gelip almadığı gibi müvekkil in yapmış olduğu masraflar bedeli 120.000,00-TL’yi de müvekkile ödemediğini, taraflar arasındaki eser sözleşmesine göre müvekkil şirket kendi edimlerini yerine getirdiğini ve imalatı belirli bir seviyeye ulaştırdığın kendi kusuru olmadan iş sahibinin kusuru nedeniyle işi tamamlayamadığını, müvekkil inin 120.000,00-TL fiili masraf yaptığını ve masrafın davacı tarafından ödenmediğini beyan ederek görevsizlik kararı verilmesini, icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle işin esasa girilmeden davanın reddine, davanın esasına girilmesi haline davanın reddine, müvekkil şirketin zararın tespit edilerek şimdil ik 1.000,00-TL tutarındaki kısmının, davacı/karşı davalıdan tahsil ine ve dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememiz 08/03/2021 tarihli celsesinde karşı dava yönünden dosyanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmekle mahkememiz 2021/168 esasını almıştır.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, 23.10.2019 Tarihli Asma Kat Kompozit Döşeme İşleri Sözleşmesi, davalıya Ait Cari Hesap İşlem Dökümü, davalı Tarafından Düzenlenen 15.01.2020 Ödeme Tarihli 1.000.000 T.L. Bedelli Senet, davalı ile yapılan yazışma görüşme kayıtlar ile ödemeye dair dekontlar ve banka kayıtları, yapılmayan işlerle ilgili yapılan görüşme kayıtlar ve yeni yapılan sözleşmeler ve ödemeler, müvekkili şirkete ait ticari defter ve belgeler, Yargıtay içtihatları, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin ve sair delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi, ödeme belgeleri, faturalar, müvekkili şirkete ait ticari defter ve belgeler, taraflar arasındaki yazışmalar, mail, tanık, keşif, yemin ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Bilirkişi raporu:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya SMMM … ve inşaat mühendisi Prof. Dr. …’a tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş olduğu raporunda: Davacı ve davalı defterlerinin HMK 222
kapsamında sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğunu, taraf defterleri arasında ki hesap farkının 781.760,34 TL olduğu, Farklılığın davalı defterlerinde kayıtlı olmayan diğer tediye açıklamalı ödemelerin kayıtlı olmamasından kaynaklandığını, davalının faturalarının davacı defterlerinde aynen kayıtlı olmasına karşın davacının ödemelerinin ise davalı defterlerinde kayıtlı olmadığının belirlenmiş olduğunu, bu itibarla taraf defterleri ve dosya kapsamındaki vesaikler dikkate alındığında 12.10.2020 takip tarihi itibari ile davacı asıl alacağının ispata muhtaç olduğunu, davacı tarafça talep edilen %20 oranında icra inkar tazminatının mahkemenin takdirinde bulunduğunu, davalının sözleşme kapsamındaki işlerin yaklaşık %76,70’nin tamamladığı, bu orana tekabül eden davalı imalatının 725.781-TL tutarında olduğuna dair rapor sunmuşlardır.
Mahkememiz 01/11/2021 tarihli celsesinde bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişiler sunmuş oldukları 30/12/2021 tarihli 1. Ek raporlarında; Davacı tarafça dosyaya sonradan sunulan banka dekontları, iade faturası nazara alındığında davacının kök raporda sunduğu cari hesap ekstresinde ki tüm işlemlerin dayanak belgelerini sunmuş olduğunu, iş bu vesaikler dikkate alındığında davacının 374.916,67-TL’lik alacağının olduğu ancak kök raporda yapılan teknik değerlendirme dikkate alındığında davalının davacı tarafa 166.529,15 TL’lik daha fatura kesmesi gerekeceği, Bu tutarın davacının defterinde kayıtlı olan 374.916,67 -TL’den mahsup edilmesi durumunda davacının 23.10.2019 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 208.387,52- TL’si asıl alacaklı olacağını, davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin bulunmadığı, davalı tarafın TBK. m 117 23.10.2019 Takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığını, 23.10.2019 tarihli 374.916,67 TL’lik takip miktarı ile
karşılaştırıldığında 166.529,15 TL’lik fazla talebin söz konusu olduğunu, fazlalığın davalı tarafça fatura edilmeyen ancak teknik değerlendirmeye göre yapıldığı kabul edilen 166.529,15 TL’lik bedelden kaynaklandığını, bu itibarla takibin 208.387,52 TL.sı üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 23.10.2019 takip tarihinden itibaren talep doğrultusunda davacı asıl alacağı 208.387,52-TL sini davacı talebi doğrultusunda 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesi gereğince T.C Merkez Bankası tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01.07.2018- 31.12.2019 arası %19,50; 01.01.2020-30.06.2020 arası %13,75; 01.07.2020-.31.12.2020 tarihleri arası %10,00; 01.01.2021 sonrası %16,75) üzerinden basit usulde (3095 Sy.K.m3)temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağına dair ek rapor sunmuşlardır. Mahkememiz 21/02/2022 tarihli celsesinde bilirkişi heyetine borçlar hukuku nitelikli hesaplamalar uzmanı … eklenrek tarafların itirazları da değerlendirilmek üzere ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişiler sunmuş oldukları 09/05/2022 tarihli 2. Ek raporlarında; davacı tarafça dosyaya sonradan sunulan banka dekontları, iade faturası nazara alındığında davacının kök raporda sunduğu cari hesap ekstresinde ki tüm işlemlerin dayanak belgelerini sunmuş olduğunu, iş bu vesaikler dikkate alındığında davacının 374.916,67 TL’lik alacağının olduğu ancak kök raporda yapılan teknik değerlendirme dikkate alındığında davalının davacı tarafa 166.529,15 TL’lik daha fatura kesmesi gerekeceği, Bu tutarın davacının defterinde kayıtlı olan 374.916,67 TL’den mahsup edilmesi durumunda davacının 23.10.2019 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 208.387,52 TL’si asıl alacaklı olacağını, davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin bulunmadığı, davalı tarafın TBK. m 117 23.10.2019 Takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu nazara alındığında takip tarihi öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığını, 23.10.2019 tarihli 374.916,67 TL’lik takip miktarı ile karşılaştırıldığında 166.529,15 TL’lik fazla talebin söz konusu olduğu, fazlalığın davalı tarafça fatura
edilmeyen ancak teknik değerlendirmeye göre yapıldığı kabul edilen 166.529,15 TL’lik bedelden kaynaklandığını, bu itibarla takibin 208.387,52 TL.sı üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 23.10.2019 takip tarihinden itibaren talep doğrultusunda davacı asıl alacağı 208.387,52 TL.sına davacı talebi doğrultusunda 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesi gereğince T.C Merkez Bankası tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01.07.2018- 31.12.2019 arası %19,50; 01.01.2020-30.06.2020 arası %13,75; 01.07.2020.31.12.2020 tarihleri arası %10,00; 01.01.2021 sonrası %16,75) üzerinden basit usulde(3095 Sy.K.m3)temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağını, Davacı tarafça talep edilen %20 oranında icra inkar tazminatının mahkemenin takdirinde bulunduğunu, davalı yan ortada geçerli bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, tek yanlı hazırlanan belgenin hukuki değerinin olmadığını beyan etmektedir. Söz konusu belge hukuki anlamda cari hesap olmayıp, davacının davalı ile olan ilişkisinde hesaplarını tuttuğu bir hesap olup, davacının ticari defter ve kayıtları niteliğinde olduğunu, Dava dosyasına daha sonradan sunulan ödeme dekontlarının hukuken dikkate alınıp alınmayacağı hususunun mahkemenin taktirinde olduğunu, açıklama içermeyen dekontların borç için ödendiğine dair karine bulunduğu yönündeki savunmanın taktirinin mahkemeye ait olduğunu, ancak bu görüşe gerekçe olarak gösterilen TBK m.102 hükmündeki durumun birden fazla ödenen borcun bulunması durumunda ödemenin muaccel olan borca sayılacağına ilişkin olduğunu, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunduğundan yapılan ödemelerin sözleşmeye ilişkin olduğunun kabulü gerektiğinin düşünüldüğünü,Daha önce de ifade edildiği üzere konu hukuki olmakla takdirinin mahkemeye ait olduğunu,Davacı yan tarafından bir dönme beyanında bulunulmadığı gibi, 2020 Nisan ayına kadar, ikinci projenin çizimi aşamasında da davalının süreçte yer aldığının görüldüğünü, gene davacı yanca projenin depreme dayanıklı olmadığı ve statik sorunları olduğu yönünde bir ihtarda da bulunulmamış, tüm bu olgular dikkate alındığında tarafların söz konusu değişikliklerde birbirleriyle uyum içinde hareket ettikleri düşünülmektedir. Davacı yan tarafından hurda haline geldiği iddia edilen çeliklerin
istendiğine dair bir veri de dosyada bulunmamakta olduğunu, bu süreçte davacı tarafından davalıya toplamda 927.020,34-TL ödeme yapılmış, karşılıklı faturalar düzenlenip defterlere işlenmiş, davacı tarafından davalının tüm faturalarını kapsayan bir iade faturası düzenlememiş olması karşısında ek raporda belirtilen görüşün olaya uygun düştüğü değerlendirilmiş, buna göre, 374.916,67-TL davacı alacağından 166.529,15-TL’lik faturası kesilmemiş kısmın düşülmesi durumunda davacının takip tarihi itibariyle alacağının 208.387,52-TL olduğuna dair rapor sunmuşlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Karşı dava yönünden; 08/03/2021 tarihli 1.duruşma ara kararı ile karşı dava yönünden dosyanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş ve mahkememizde 2021/168 sayılı esas numarasını almıştır.
Asıl dava yönünden; takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun yetkiye, borca, faiz oranlarına, işlemiş faize, masraf ve tüm fer’ilerine vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı olarak fazla ödenen bedelin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın, İİK’nin 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 23/10/2019 tarihli eser sözleşmesi akdedilmiştir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Taraflar arasında eser sözleşmesi akdedildiği iki tarafın kabulündedir. Çözümü gereken uyuşmazlık sözleşme konusu davalı edimlerinin yerine getirilmemesinin kimin kusurundan kaynaklandığı ve davacıya iadesi gereken bir bedelin bulunup bulunmadığının tespitine ilişkindir.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının da incelenmesi suretiyle hazırlanan bilirkişi heyet raporlarında özetle, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 208.387,52 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası, bilirkişi heyet raporları ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında 23/10/2019 tarihli eser sözleşmesinin akdedildiği, iş sahibi olan davacının davalıya ödeme yapmış olmasına rağmen yüklenici davalının işi yapmadığı iddiasına dayalı olarak davacının davalı aleyhine başlattığı ilamsız icra takibine vaki itiraz üzerinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, eser sözleşmesinin iki tarafın kabulünde olduğu, davacının fazla ödeme yaptığını iddia ettiği, bilirkişi raporlarına göre davacının fazla ödeme miktarının 208.387,52 TL olarak tespit edildiği, bu aşamada yüklenici davalının işbu ödeme karşılığı iş yaptığını ispat etmesi gerektiği, ancak davalının yapılan işi ispatlayamadığı kanaatine varıldığından dosyamız kapsamı ile uyumlu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olan bilirkişi kök ve ek raporlarına itibar edilmesi suretiyle davanın kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 208.387,52 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin işbu alacak kalemi üzerinden talepnamedeki diğer koşullar ile aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden % 20 oranında hesaplanan 41.677,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 208.387,52 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin işbu alacak kalemi üzerinden talepnamedeki diğer koşullar ile aynen devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alacak likit olduğundan, kabul edilen kısım yönünden % 20 oranında hesaplanan 41.677,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 14.234,95-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.528,06-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 9.706,89-TL ‘nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 4.528,06-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı ve 2.906,25-TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.968,45-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 1.649,93-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 825,50-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 366,66-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 32.174,25-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 25.979,37-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 733,65-TL’sinin davalıdan, 586,35 TL’sinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzlerine karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.26/09/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı