Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/658 Esas
KARAR NO:2021/189
DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/12/2020
KARAR TARİHİ:12/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, müvekkilinin senet fotokopisini incelediğinde imzanın kendisine ait olduğunu fark ettiğini, müvekkilinin yaptığı araştırmalar neticesinde araç kiralama şirketi olan dava dışı … firmasının el çabukluğu ile araç teslim diğer evraklarını imzalatırken kendisine bir de dava konusu boş senet imzalattığını anladığını, müvekkilinin davalı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını ileri sürerek, mahkemece öncelikle icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yapılacak yargılama sonucunda ise dava konusu bonodan dolayı müvekkilinin davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli takip sebebiyle davalı aleyhine alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; öncelikle ticari davalarda zorunlu arabuluculuğun dava şartı olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, dava konusu senedin taraflar arasındaki şahsi borç ilişkisi nedeniyle düzenlendiğini, senedin vadesinde ödenmemesi üzerine yasal yollara başvurulduğunu, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi davacının müvekkilini tanımama ihtimalinin olmadığını, zira bir kişinin tanımadığı birine senet vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davaya konu senedin TTK uyarınca kambiyo evrakı şartlarını eksiksiz olarak ihtiva ettiğini ve kayıtsız şartsız borç ikrarı içerdiğini, kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinin tamamen soyut ve tek taraflı iddilardan oluştuğunu, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, açılan davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olarak dava açan davacı taraf aleyhine tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; kambiyo senedine (bonoya) dayalı olarak başlatılan icra takibinden sonra açılmış menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası münderecatı, dosya davalısı … hakkında yürütülen ceza davaları ile soruşturma dosyaları, davalıya ait nüfus kayıtları, Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları, tanık beyanı, dava dışı … firması ile dava dışı … firmasının husumetli oldukları dava, icra ve ceza dosyaları, dava dışı … firması ile dava dışı … firması arasında akdedilen 09/01/2018 tarihli Uzun Dönem Oto Kiralama Sözleşmesi, bilirkişi incelemesi, yemin ve diğer tüm yasal delillere dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi, yemin ve diğer tüm yasal delillere dayanmıştır.
Yargılama devam ederken davalı vekili UYAP üzerinden mahkememize gönderdiği 19/02/2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle; davacı tarafın huzurdaki davadan vazgeçmesi halinde karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davacının davadan vazgeçmesinin kendilerince kabul edildiğini, davacı tarafça dosyaya yatırılan teminatın iadesine de muvafakat ettiklerini, ayrıca İİK.’nun 72/3. maddesi kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararından kaynaklı olarak hiçbir zararlarının da bulunmadığını belirtilerek, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sonrasında ise davacı vekili 23/02/2021 tarihinde UYAP üzerinden mahkememize gönderdiği dilekçesinde özetle; davalı taraf ile yapılan “Sulh ve İbra Protokolü” gereğince huzurdaki davadan vazgeçtiklerini (feragat ettiklerini), davalı tarafın 19/02/2021 tarihli dilekçesinde beyan ettiği şekilde davacı müvekkili aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmeksizin davanın talepleri gibi karara çıkarılmasını, ayrıca davalı tarafça açıkça muvafakat edilmesi nedeniyle dosyaya yatırdıkları teminatın da dilekçede bildirilen banka hesabına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 23/02/2021 tarihli dilekçesindeki davadan vazgeçmeye yönelik beyanları davadan feragat niteliğinde olup, mahkememizce taraf vekillerinin vekaletnamelerinin incelenmesinde davadan feragat ve feragati kabul yetkilerinin bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat, davayı sona erdiren tek taraflı bir işlem olup karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. 6100 sayılı HMK.’nun 307. maddesindeki düzenleme uyarınca feragat; davacının talep sonucundan kısmen veya tamemen vazgeçmesidir.
Somut olayda; davacı taraf davayı açtıktan sonra vekili aracılığıyla mahkememize sunduğu 23/02/2021 tarihli dilekçesinde huzurdaki davadan karşı taraf (davalı) ile vardıkları mutabakat neticesinde feragat ettiklerini bildirmiş olduğundan, davalı taraf ise davacı yanın davadan feragat etmesi halinde davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını açıkça beyan ettiğinden, aşağıda belirtildiği şekilde HMK.’nun 307. maddesi gereğince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 39,53-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 652,20-TL harçtan düşümü ile geriye kalan 612,67-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.12/03/2021
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır