Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/657 E. 2022/339 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/657 Esas
KARAR NO:2022/339

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/12/2020
KARAR TARİHİ:05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında alım-satım faaliyetleri çerçevesinde ticari faaliyet yürütülmekte olup, 09.03.2020-02.09.2020 tarihli cari hesap ilişkisi içerisinde alım-satım faaliyeti gerçekleştirildiğini, davalı şirketin dilekçe ekinde sunmuş oldukları cari hesap ilişkisi çerçevesinde meydana gelen faturalardan dolayı borcu bulunmakta olduğunu, işbu sebeple taraflarınca …. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, bu takibe tarafların 09.03.2020-02.09.2020 tarihli cari hesapta yer alan faturalardan kaynaklanan cari hesap bakiye alacağı konu edildiğini, anılan fatura bedellerine TTK.21/2’ye göre davalı tarafça itiraz edilmediğinden, fatura muhteviyatı kabul edildiğini, bu anlamda yapılan itiraz haksız hukuka aykırı olup kabul edilemeyecek nitelikte olduğunu, anılan borca istinaden … 34. Noterliğinin, 19.08.2020 tarihli, 06272 yevmiye numaralı temerrüt ihtarnamesi gönderildiğini, buna rağmen söz konusu alacak gereği gibi ifa edilmediğinden 12.10.2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibi açılırken sehven 213.985,80 TL üzerinden takip açılmış olup, davalı takip borçlusunun icra takibinden önce yapmış olduğu ödeme dosyaya bildirilerek asıl alacak 113.985,80 TL olarak düzeltildiğini, ayrıca davalı takip borçlusunun icra takibi açılış tarihinden sonra 21.10.2020 tarihli, 79.560,80 TL ve 03.11.2020 tarihli 34.425,00 TL’lik ödeme yapıldğını, bu ödemeler öncelikle faiz ve masraflara sayıldığını, ancak davalı şirket tarafından icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilmek suretiyle bakiye bedel ödenmediğinden işbu davayı açma zarureti doğduğunu, buna göre dosya kapak hesabı olan 20.367,53 TL bakiye bedel harca esas değer olarak dikkate alınmasının gerektiğini, davalı tarafla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu gereğince ticari satım ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi amacıyla İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosu’nun … büro dosya ve … arabuluculuk numaralı dosyasında 20.11.2020 tarihinde toplantı yapıldığını, fakat anlaşma sağlanamayarak süreç anlaşamama hali ile sonuçlandığını, açıklanan tüm bu nedenlerle …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına haksız olarak edilen itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın likit olmasından dolayı %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle müvekkili şirket ile davacı arasında tesis edilen ticari ilişki herhangi bir sözleşmeye dayanmamakta olduğunu, mevcut ilişki sözleşmeye dayanmadığı gibi yine taraflar arasında kayıt altına alınan bir vade tarihi de bulunmamakta olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında tesis edilen ticari ilişki kapsamında doğan tüm alacak ve borçlar, tarafların düzenledikleri cari hareket dökümü ile birlikte kayıt altına alındığını, müvekkili şirket vermiş olduğu ödeme taahhüdü kapsamında davacıya 01.09.2020 tarihinde 100.000,00-TL ödeme yapmak sureti ile borç bakiyesini 113.985,80-TL’ye düşürdüğünü, icra takibi kapsamında düzenlenen ödeme emri müvekkili şirkete 23.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini,. hâlbuki müvekkili şirket, davacının da kabulü üzerine davacıya vermiş olduğu ödeme taahhüdü kapsamında 21.10.2020 tarihinde davacının hesabına 79.560,80-TL daha ödeme yapmak sureti ile borç bakiyesini 34.425,00-TL’ye düşürdüğünü, davacının örtülü ödeme ilişkisine rağmen icra takibi başlatmaktaki ve işbu huzurda görülmekte olan davayı ikame etmekteki tek amacı icra harç ve giderleri, işlemiş faiz, icra masrafları ve vekâlet ücreti de dâhil olmak üzere müvekkili şirketin asıl borcu dışında feri ödemeler yapmak sureti ile zarara uğratmak olduğunu, davacının, müvekkili şirket ile sürdürmekte olduğu ticari ilişki kapsamında oluşan cari hareket dökümünden hareketle, taraflar arasında herhangi bir vade tarihi belirlenmemesine ve örtülü bir ödeme ilişkisi kurulmasına rağmen haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibine girişildiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame etmiş olduğu davanın reddine yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 06/04/2021 tarihli celse üç nolu ara karar gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM …seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 21/06/2021 tarihli raporu ve 07/0/3/2022 tarihli ek raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun ve ek raporunun tetkikinde, ibraz edilen bilgi ve belgeleri göre davacının davalıdan somut bilgi ve belgelere göre takip tarihi itibariyle 113.985,50.-TL alacağı olduğu, takip tarihinden sonra 113.985,80.-TL davalı taraftan tahsilat yaptığı, davalının takip tarihinden sonra 21.10.2020 tarihinde 79.560,80 TL, 03.11.2020 tarihinde 34.425,00 TL toplamda 113.985,00’TL ödeme davacıya yaptığı dolaysıyla icra infaz aşamasında gerekli masraf faiz ve hesaplamalar yapıldıktan sonra davacı alacağında mahsup edilmesi gerektiği, yine aynı bilirkişice alınan ek raporunun tetkikinde, ibraz edilen bilgi ve belgeler göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı tutar 116.728,61.-TL hesaplanmtakta olduğu, ibraz edilen bilgi ve belgeler göre davacının dava tarihi itibariyle davalıdan alacağı tutarının 3.312,92 .-TL hesaplanmakta olduğu kanaatiyle raporlar alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası ile 12.10.2020 tarihinde “fatura alacağı 213.985,80 TL ” açıklaması ile 213.985,80 TL cari hesap alacağı 6.173,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 220.159,14 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, alacaklı tarafından 04.11.2020 havale tarihli dilekçe ile borçlunun takipten önce 21.10.2020 tarihinde ödediği 79.560,80 TL bedelin sehven düşülmediği belertilerek asıl alacağın 113.985,80 TL olarak düzeltilmesini talep ettiği, örnek 7 ödeme emrinin 22.20.2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından 23.10.2020 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile 7 günlük yasal süre içerisinde takibe itiraz edildiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin , davacı alacaklı tarafından 01.12.2020 tarihinde, borçlu tarafından 21.10.2020 tarihinde 79.560,80TL ve 03.11.2020 tarihinde 34.425,00 TL ödeme yapıldığı bu ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan sayıldığı ,dosya kapak hesabı olan 20.367,53 TL yönünden itirazın iptalinin talep edildiği belirtilerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında ticari ilişki olduğu ve bu ticari ilişki kapsamında davalının borçlu olduğu konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı, davacı ile aralarında vade belirlenmeksizin taraflarınca borcun peyder pey ödendiği, davacının da bu duruma bir itirazı olmaksızın ödemeleri kabul etmesine rağmen takip yapmasının kötü niyetli olduğu savunulmuştur.
Taraflar arasında vade kararlaştırılmamış ise asıl olan edimlerin aynı anda ifa edilmesidir. Davalı tarafından borcun ileri tarihe ertelendiğine, vadesinin gelmediğine , dair dosyaya delil sunulmuş değildir, bu nedenle davacının alacağını elde etmek için takibe girişmesinde sakınca yoktur.
Bu noktadan itibaren davacının takip ve dava tarihi itibariyle alacak miktarının belirlenmesi gerekmektedir. Taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme de bilirkişi tarafından sunulan 21.06.2021 tarihli rapor ile davalının 19.10.2020 tarihi ( bilirkişi tarafından takip tarihi olarak belirtilmişse de takip tarihi 12.10.2020 tarihi olup bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere bu tarih itibariyle de borç miktarı aynıdır) itibariyle davacı yana 113.985,80 TL borcu olduğu tespit edilmiştir. Bu miktar iki taraf defterlerinde de kayıtlıdır. Davcının takip tarihi itibariyle alacağı 113.985,80 TL olup, alacağın takip talebinde belirtilen miktar kadar olduğuna dair delil sunulmamıştır.
Davalı tarafından takip tarihinden sonra olmak üzere 21.10.2020 tarihinde 79.560,80TL ve 03.11.2020 tarihinde 34.425,00 TL ödeme yapılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun kısmen yapılan ödemede mahsup hakkının düzenlendiği 100. maddesi;
(1)“Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz.” düzenlemesine havi olup, somut olayda davalı borçlu tarafından yapılan ödemeler öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmelidir.
Davalı tarafından yapılan ödemenin TBK’nın 100. maddesi kapsamında değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi tarafından sunulan 07.03.2022 alında tarihli rapor ile davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 3.312,92 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş, mahkememizce su rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından yapılan itirazın 3.312,92 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin hükümde belirtilen şekilde devamına karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin cari hesap nedeni ile alacak istemine ilişkin olduğu alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 3.312,92 TL ASIL ALACAK YÖNÜNDEN İPTALİ İLE takibin 3.312,92 TL’lik asıl alacak tamamen ödeninceye kadar son ödeme tarihi olan 03/11/2020 tarihinden itibaren yıllık %19,5 oranını aşmayacak şekilde işletilecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA, FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 662,58 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 226,31-TL karar ve ilam harcından 54,40-TL peşin yatırılan harcın mahsubu ile geriye kalan 171,91.-TL eksik harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 62,20-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.088,75-TL olmak üzere toplam 1.150,95-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 187,21-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 3.312,92TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin, 214,71 TL’sinin davalıdan , 1.105,29 TL’sinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır