Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/646 E. 2022/754 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/646 Esas
KARAR NO :2022/754

DAVA:Ticari Şirket (Ortaklar Kurulu Kararının Butlanı, Maddi ve Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ:25/11/2020
KARAR TARİHİ:22/09/2022

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketteki hisselerinin davalı … tarafından vekaletin kötüye kullanılması yoluyla devir sözleşmesi ile diğer davalı …’e hukuka aykırı bir şekilde devredildiğini, pay defterinde imzanın sahte olduğunu, geçersiz olduğunu, bu durumun öğrenilmesi üzerine İstanbul CBS’na suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin dilekçesinde bildirdiği şekilde maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle hisse devrinin iptaline, şimdilik 1.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 03/03/2021 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talepleri yönünden şimdilik, 300 TL’nin davalı şirketten, 300 TL’nin davalı …’ten, 400 TL’nin davalı …’den tahsilini; manevi tazminat talepleri yönünden 40.000 TL’nin davalı …’den, 10.000 TL’nin davalı …’dan tahsilini istemiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının şirket hesabından kendi adına yaptığı harcamalara, vergi borçlarına ve …’ın şirketten olan alacaklarına karşılık hissesini devretmeyi kabul ettiğini, davacı taraf iddialarının yerinde olmadığını ileri sürerek dilekçesinde ayrıntılı olarak bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Pay devrinin dayanağı vekaletname ile vekaleten yapılan pay devrine ilişkin noterlik sözleşmesi yönünden bir sahtelik iddiası ileri sürülmediğine ve iddianın pay devrinin onayına ilişkin ortaklar kurulundaki imzanın sahteliğine yönelik olması nedeniyle dava; davacıya atfen imzanın bulunduğu 24/09/2020 tarihli ortaklar kurulu kararının butlanı ve uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Ortaklar kurulu kararlarının sakatlığı yönünden açılacak davalar ancak, şirkete karşı yöneltilebileceğinden ve ortak yada diğer kişilere yöneltilemeyeceğinden, davalı gerçek kişilere yönelik açılan bu davanın (Ortaklar Kurulu Kararının butlanı) reddine karar vermek gerekmiştir.
Ortaklar kurulu kararına ilişkin davalı şirkete açılan dava bakımından olaya uygulanması gereken TTK’nın 595.maddesi; “(1) Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir.
(2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.
(3) Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir.
(4) Şirket sözleşmesiyle sermaye payının devri yasaklanabilir.
(5) Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır.
(6) Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir.
(7) Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır.” hükmünü içermekte olup; anılan madde hükmü gereğince, pay devrinin geçerliliği için noterce onaylatılmasının yanında ortaklar kurulunun onayı gerekmektedir.
Davacı tarafça, … 15. Noterliği’nce düzenlenen 14/04/2000 tarih ve … yevmiye nolu vekaletname ile “…hisselerini devre, her türlü devir ve … Şirket hisseleri ile ilgili olarak her türlü devir, …” yetkilerini içerir davalı …’a yetki verdiği; … 12. Noterliği’nce düzenlenen 24/09/2020 tarih ve … yevmiye nolu Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile işbu vekalete dayalı olarak davalı … tarafından davalı şirketteki davacıya ait hisselerin davalı …’e devredildiği dosya kapsamı ile sabittir.
Davacı taraf, pay devrine ilişkin 24/09/2020 tarihli Ortaklar Kurulu Kararındaki adına atfen atılı imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüştür. Kararın imzalandığı tarih itibariyle davacının mukayese belge asılları toplanmış, karar defteri asılı getirtilmiş, karar defterindeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı yönünde grafolojik bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek dosya konusunda uzman bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 04/07/2022 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan grafolog bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu, Büyükçekmece 6. Noterliği tarafından düzenlenmiş 22/12/2008 tarih ve 53558 yevmiye numaralı, 24/09/2020 tarihli kararı da içerir karar defterinde, 24/09/2020 tarihli kararda, davacı … adına atılmış imza ile davacıya ait mevcut mukayese imzalar arasında; tersim biçimi, işlerlik derecesi, alışkanlıklar, istif, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından da farklılıklar saptandığı, söz konusu imzanın davacı …’ın eli ürünü olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Uzman bilirkişi tarafından mukayese belgelerle birlikte yapılan denetime elverişli imza incelemesi neticesinde karar defterindeki 24/09/2020 tarihli kararda davacı adına atılı imzanın, davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir. Diğer ortağın şirketteki pay miktarı göz önüne alındığında, tek başına karar alınmasına da olanak bulunmamaktadır. Bu durumda dava konusu yapılan davalı şirketin 24/09/2020 tarihli davacı adına atılı imzanın bulunduğu ortaklar kurulu kararının yoklukla sakat olduğu kanaatine varıldığından, bu dava yönünden davalı şirkete açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bunun yanında davacı taraf tüm davalılara yönelik maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de, davacı tarafın bu yöndeki iddialarının soyut olduğu, ne şekilde ve miktarda zarara uğradığının somut delillerle ispatlanamadığı anlaşıldığından davacı tarafın maddi ve manevi tazminat istemlerinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Pay devrinin geçersizliği yönünden davalı şirkete yönelik Açılan Davanın Kabulü ile,
Davalı şirketin 24/09/2020 tarihli davacının şirketteki paylarının devrine ilişkin ortaklar kurulu kararının yokluğunun tespitine,
2-Davalı Şirkete yönelik açılan tazminat davasının ve diğer davalılara yönelik Açılan tazminat ve pay devrinin geçersizliği yönündeki Davanın ayrı ayrı Reddine,
3-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının 870,96-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 790,26-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabulucu ücretinin takdiren 1/2’sinin davalılardan, 1/2’sinin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat talepleri yönünden hesap ve takdir olunan 1.000 TL (davalı şirket için 300 TL, davalı … için 400 TL, davalı … için 300 TL); manevi tazminat talepleri yönünden davalı … için 9.200 TL, davalı … için 9.200 TL; reddedilen pay devrinin geçersizliği yönünden davalı şirket için 9.200 TL vekalet ücretlerinin davacıdan alınıp belirtildiği şekilde davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 80,70 TL karar harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 1.500 TL bilirkişi ücreti ve 214,65 TL tebligat giderinin takdiren 1/2’si 107,30 TL olmak üzere toplam 1.750,20 TL’nin davalı şirketten alınıp davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
22/09/2022
Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı