Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/609 E. 2021/848 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/609 Esas
KARAR NO:2021/848

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:11/09/2020
KARAR TARİHİ:09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı banka ile yapılan 1/04/2019 tarihli genel kredi sözleşmesine davalının da taraf olduğunu, kredi taksitlerinin ödenmediğini ve davalının temerrüde düştüğünü, davalıya ihtar gönderildiğini ancak borcun ödenmediğini, …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu bildirerek; ihtiyati haciz kararı verilmesine, itirazın iptaline, takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER:
Dava, İİK’nun 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası, … Vergi Dairesi yazı cevabı, … Ticaret Odası yazı cevabı celp edilip incelenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle varsa ferileri ile birlikte borç miktarı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizin 23/02/2021 tarihli celse üç nolu ara karar gereğince iddia, savunma, toplanan deliller ve banka kayıt ve defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman Bankacı bilirkişi Ahmet Işık seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 16/06/2021 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde, davacı banka ile davalı arasında 07.06.2017 tarihinde çerçeve niteliğinde 325.000,- TL limitli Genel kredi Sözleşmesi imzalandığı, Genel Kredi Sözleşmesinde davalı …’nın 320.000,- TL üzerinden müteselsil kefil olarak kefalet imzasının bulunduğunun görüldüğü, Genel Kredi sözleşmesi kapsamında düzenlenen ödeme planı ile dava dışı borçlu …’ya 07.06.2017 tarihinde 60 ayda aylık 6.603,39 TL’lık taksitler halinde toplam 472.52704 TL olarak geri ödenmek üzere aylık %1,85 faiz oranı üzerinden, (Yıllık % 22,20 ) 250.000,- TL taksitli ticari kredi kullandırıldığı, Kredinin 15.09.2019 tarihli, 15.10.2019 tarihli, 15.11.2019 tarihli ve 15.12.2019 tarihli 6.430,28 TL’lık taksitlerden hiçbirinin ödenmediği, 17.02.2020 icra takip tarihi itibariyle kredi hesaplarından dolayı davacı bankanın davalı borçludan olan alacağı 224.948,24 asıl alacak, 15.318,22 TL işlemiş Faizler, 765,91 TL işlemiş faizin % 5 Gider Vergisi, 245,19 TL İhtar Gideri olmak üzere 241.277,56 TL olarak hesaplandığı, davacı bankanın ise takip talebinde 224.948,24 asıl alacak, 17.130,46 TL İşlemiş Faizler 856,53 TL İşlemiş faizin % 5 Gider Vergisi, 245,19 TL İhtar Gideri olmak üzere 243.180,42 TL alacak talebinde bulunmuş olup talebin tespitlerini aşan kısmının yerinde olmadığı, davacı bankanın talebindeki gibi % 44,40 temerrüt faiz oranı üzerinden faiz yürütülmek suretiyle davacı alacağının hesaplanması halinde; 224.948,24 asıl alacak, 17.130,46 TL İşlemiş Faizler, 856,53 TL işlemiş faizin % 5 Gider Vergisi, 245,19 TL İhtar Gideri olmak üzere 243.180,42 TL olarak hesaplandığı, davalı …’nın 320.000,- TL üzerinden müteselsil kefil olarak kefalet imzası bulunduğundan doğan borçtan sorumlu tutulabileceği, davacı bankanın 17.02.2020 İcra Takip tarihinden itibaren tamamen ödeninceye kadar 224.948,24 TL asıl alacak üzerinden % 48,48 oranında temerrüt faizi talep edebileceği kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava davalı tarafından …. İcra Dairesinin … takip sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67 maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından davalı ve asıl borçlu aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile 224.948,24 TL asıl alacak, 17.130,46 TL işlemiş faiz 856,53 TL vergi ve 245,19 TL noter masrafı olmak üzere toplam 243.180,42 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı ödeme emrinin davalı yana 16.03.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borlu davalı tarafından sunulan 17.03.2020 tarihli dilekçe ile icra takibine itiraz edildiği, davalı tarafından yapılan itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 11.09.2020 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı bankanın alacağının temelini, dava dışı … ile imzalanan davacı yanın müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı genel kredi sözleşmesi oluşturmaktadır. Dava dışı asıl borçlu tarafından genel kredi sözleşmesi kapsamında 250.000 TL kredi kullanılmış olup kredini taksitlerinin ödenmemesi nedeni ile hesabın kat edilerek dava konusu icra takibine başlandığı anlaşılmıştır.
Davacı alacağının miktarının tespiti teknik bilgi gerektirdiğinden mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bankacı bilirkişi tarafından sunulan 15.06.2021 tarihli rapor ile davacı alacağı tespit edilmiş, mahkememizce bilirkişi raporunda yapılan tespitler gereği davanın kısmen kabulüne karar verişmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması , borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur (Y.3.HD’nin 09/10/2019 tarih 2019/4054E-2019/7659K sayılı ilamı). Davacının talebinin likit olduğu anlaşıldığından davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Es. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 224.948,24 TL asıl alacak, 15.318,22 TL İşlemiş Faiz, 765,91 TL %5 gider vergisi ile 245,19 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 241.277,56 TL yönünden iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 si oranında hesaplanan 48.255,51 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 16.481,67-TL karar ve ilam harcının,2.937,02-TL peşin yatırılan harçtan düşümü ile eksik kalan 13.544,65 TL eksik harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 2.937,02 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 62,20-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.101,50-TL olmak üzere toplam 1.163,70-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.154,59-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 25.339,43 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır