Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/601 E. 2021/660 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/601 Esas
KARAR NO:2021/660

DAVA:Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ:23/03/2009
KARAR TARİHİ:16/09/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin 2002 ve 2003 yıllarına ilişkin ortaklar kurulu toplantısını 17/05/2004 tarihinde yaptığını, bu toplantıda hukuka aykırı bir biçimde rüçhan hakları kısıtlanmak sureti ile şirket sermayesinin 2.000 TL’den 50.000 TL’ye arttırıldığını ve şirkete yeni ortaklar alındığını, söz konusu kararın ve toplantıda alınan diğer kararların iptali için …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davalı şirketin 22/12/2008 tarihinde 2007 yılına ilişkin ortaklar kurul toplantısını gerçekleştirdiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde sermaye artırımı yapılarak şirkete yeni ortak alınmasına ilişkin dava açıldığı bildirilmiş olmasına rağmen bu toplantıda da hukuka aykırı biçimde şirkette pay sahibi yapılan ortakların oy kullandığını, bilanço ve gelir tablosunun onaylanmasına ilişkin 3. madde, kâr dağıtılmayarak yedek akçe olarak ayrılmasına ilişkin 4. madde, davalı şirket müdürünün ibrasına ilişkin 5. madde ve müdürün yeniden seçilmesine ilişkin 6. maddenin yasaya, ana sözleşmeye ve afaki iyi niyet kaidelerine aykırı olduğunu ileri sürerek, iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın öne sürdüğü iddialarına ilişkin herhangi bir açıklama yada delil göstermediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 07/04/2015 tarih, 2017/307 E, 2015/299 K sayılı kararla davalı şirket 22/12/2008 tarihli ortaklar kurulu toplantısında şirket müdürü…’in ibrasına ilişkin alınan 5 nolu kararın iptaline ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2018 tarih, 2016/12524 E, 2018/6243 K sayılı kararıyla; “(1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
(2) Dava, davalı limited şirketin 22.12.2008 tarihli ortaklar kurulu toplantısında alınan bilanço ve gelir tablosunun onaylanmasına ilişkin 3, kârın dağıtılmamasına ilişkin 4, şirket müdürünün ibrasına ilişkin 5, şirket müdürünün görev süresinin uzatılmasına ilişkin 6. maddelerinin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece şirket müdürünün ibrasına ilişkin 5. madde dışında kalan 3, 4 ve 6. maddelerin iptaline ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Toplantıda alınan 3, 4 ve 6. maddeler yönünden mahkemece ”..davacı lehine sermaye payı ve buna bağlı oy haklarında değişen bu pek az oran dikkate alındığında, hakim hissedar …’in olumlu oy kullandığı ve davacının ise rüçhan hakkını kullanıp %1,25’lik sermaye payı oranını korur şekilde olumsuz oy kullandığı 22.12.2008 tarihli ortaklar kurulu kararlarında hiçbir değişiklik söz konusu olmayacağı..” gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş ise de, bu husus davacı tarafından ileri sürülen iptal sebeplerinin incelenmesine engel teşkil etmemektedir.
Bu itibarla, ortaklar kurulunun yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 381. maddesi gereğince alınan kararların kanuna, ana sözleşmeye, afaki iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuş, bu kez davalı vekilinin karar düzeltme isteminin de reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili yargılama sırasında 05/04/2021 tarihli dilekçesi ile, davacı …’in müvekkili şirketteki hissedarlık sıfatının, hisselerinin satış yolu ile üçüncü bir şahıs tarafından iktisabı ile sona erdiğini bildirmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 446.maddesinde iptal davası açabilecek kişiler sayılmış olup, buna göre pay sahipleri iptal davası açabilecek kişilerdendir. Başka bir anlatımla, pay sahipliği veya TTK’nın 446.maddesinde sayılan sıfatları taşımayan kişilerin bu davayı açmasına veya devam ettirmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Bunun yanında görülmekte olan iptal davasının açılması sırasındaki pay sahipliği sıfatının, dava sonuçlanıncaya kadar da devam etmesi gerekeceği kuşkusuzdur.
Somut olayda; ibraz edilen ve incelenen davalı şirketin 24/02/2021 tarih, …/… karar nolu Genel Kurul Kararı ile, davalı şirket hissedarı davacı …’in şirkette mevcut hissesini … 48. Noterliği’nin 30/12/2020 tarih ve … yevmiye numarası ile tasdikli Pay Devri Sözleşmesi ile şirket ve dava dışı … A.Ş.’ne devrettiği ve ortaklıktan ayrıldığı görülmüştür. Dolayısıyla eldeki davada taraf sıfatının kalmadığı gibi hukuki yararı da bulunmadığı anlaşıldığından davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın Aktif Husumet Yokluğu Nedeniyle Reddine,
2-Alınması gerekli 59,40-TL karar ve ilam harcından 27,70-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 31,70-TL harcın davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına (Mahkememiz 2014/307 Esas, 2016/227 harç numaralı harç tahsil müzekkeremiz ile maliyeye bildirilen ve davalıdan tahsili istenilen 12,10 TL tahsil edilmiş ise iş bu karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine, tahsil edilmemiş ise ilgili harç tahsil müzekkeresinin hiçbir işlem yapılmaksızın iadesinin istenilmesine),
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 43,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzünde, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 16/09/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı