Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/600 E. 2022/799 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/600 Esas
KARAR NO :2022/799

DAVA:Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/07/2020
KARAR TARİHİ:04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili … Sigorta A.Ş. tarafından makine kırılması sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı … ve İnş. A.Ş.’nin ilgili bulunduğu … Mah. … … Cad. No:2-4 … AVM …/… adresinde bulunan ekipmanların, 25/06/2019 tarihinde saat 14:29’da meydana gelen voltaj dalgalanması ve saat 19:09’da meydana gelen faz hatalı 2,47 Ka. dalgalanma hasarlı 5 saat enerji kesilmesi sebebiyle hasara uğradığını, iş bu maddi hasar nedeniyle yapılan ekspertiz incelemesi sonucu zarar gören dava dışı sigortalıya müvekkil şirketçe 120.777,58-TL hasar tazminatı ödendiğini, olay sırasında düzenlenen tutanaklar, Ekspertiz Raporu ve …. Sulh Hukuk mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporuna göre 2000KVA gücündeki TR3 Trafosu, 1875 KVA gücündeki jeneratörün dijital voltaj regülatörü, 2 adet dalgıç pompasının ve ekspertiz raporunda ayrıntısı tespit edilen ekipmanların hasarlanmış olduğu; söz konusu hasarların sebebinin davalı tarafın ani voltaj dalgalanması aşamasında kullanıcıların zarar görmemesi için kendi sorumluluğunda bulunan indirici trafolarda, sorun kullanıcıya ulaşmadan voltaj dalgalanmasını düzenleyecek sistemin devreye girmesi gerektiğinden davalının sorumlu olduğunun tespit edildiğini; müvekkil şirketin TTK Md. 1472 gereğince sigortalısının haklarına halef olmakla aynı zamanda alacağın temliki hükümlerine göre temellük eden olduğundan, davalının sorumluluğuna tekabül eden hasar bedeli için rücu hakkı doğduğunu; hukuki uyuşmazlığın taraflarca müzakere edilmesi amacıyla İstanbul arabuluculuk Bürosunun 2019/26700 başvuru numarası ile arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, anlaşma sağlanamaması üzerine huzurdaki davanın açıldığını; açıklanan sebeplerle 120.777,58-TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 27/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; mahkeme nezdinde açılan dava haksız ve yersiz olup bu davanın reddi gerekmekte olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan incelemeler neticesinde görülmektedir ki, dava dışı sigortalı tarafa talepleri neticesinde dilekçe ekinde de sunmuş oldukları rapor hazırlanarak 08.08.2019 tarih ve … sayılı yazı ile teknik değerlendirmede bulunulduğunu, teknik verilerde de görüleceği, arıza anında şirketleri sorumluluğunda bulunan Orta Gerilim Şebekesinde voltaj yükselmesi meydana gelmediğini, bakım, onarım ve sorumluluğu aboneye ait olan kısımda koruma yapılabilmesi için teknik tavsiyede bulunulduğunu, dava dışı sigortalı tarafa ait 2691 SM’nin bulunduğu 2090 İTM 2461 fiderinin arıza anındaki arıza kaydı bulunmamakta olduğunu, olay anı distrubance kayıtları incelendiğinde gerilim yükselmesi olmadığı görülerek bu bilgi de verildiğini, transienet kayıtları incelendiğinde bu tür olaylarda tesislerini korumanın yolunun şebekelerini parafudr ile korumak olduğu bilgisinin de verildiğini, bu arızayı tekrar yaşamamaları için kendi sorumluluk sahalarında OG şebekede parafudr ile korumaları gerektiği tavsiye niteliğinde bildirildiğini, teknik verilerde de görüleceği üzere arıza anında şirketleri sorumluluğunda bulunan Orta Gerilim Şebekesinde voltaj yükselmesi meydana gelmediğini, bakım, onarım ve sorumluluğu aboneye ait olan kısımda yukarıda da bahsettikleri gibi dava dışı sigortalının koruma yapması için tavsiyede bulunulduğunu, gerek davacı taraf lan sigorta şirketi, gerekse dava dışı kalan sigortalı, müvekkille süresi içerisinde müracaat etmediğini, dava konusu olayda müvekkili şirketin sorumluluğunu doğuracak illiyet bağı mevcut olmadığını, illiyet bağı sorumluluğun temel öğesi olduğunu, zararla eylem arasında illiyet bağının mevcut olması, zararın eylemin bir neticesi olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın meydana gelmeyeceğinin kesin olarak bilinmesi olduğunu, hiçbir hukuk düzeni mantık yasalarına göre mevcut olmayan illiyeti yaratamayacağını, mantık bakımından bu illete sonsuz zincir halinde neticeler bağlanabileceğini, hukuki netice olarak zararın tazmin sorumluluğunun kabulü için, bir sebebe illi olarak bağlanan neticeler silsilesinin içinde hangi kesimin gerekli ve yeter olacağını belirlemek yine hukuk düzeninin görevi olduğunu, sigorta şirketinin açtığı rücu davasının, hukuki niteliğinin tazminat davası olması sebebiyle davacı sigorta şirketinin müvekkili şirketin kusurlu olduğunu ve zarar miktarını ispat etmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte eğer müvekkili şirkete yükletilebilecek bir sorumluluk doğarsa, müvekkili şirket, hasardan ancak kusuru oranında sorumlu tutulabileceğini, sigorta poliçesi gereğince sigortalısına tazminat ödeyen davacı sigorta şirketi, TTK.nun 1472. maddesine göre sigortalısına halef olarak dava açmış bulunduğundan, halefiyet ilkesi gereğince, halefinin sahip olduğu haklardan fazlasını talep edemeyeceğini, davacının tazminat isteyebilmesinin hukuki şartları işbu davamızda hiçbir suretle gerçekleşmemiş olup davacıların tazminat istemlerinin doğrudan reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, davacıların tazminat talepleri ise somut gerçeklikten uzak olmakla beraber olduğunca fahiş olduğunu, esasında davacıların hiçbir şekilde müvekkili şirketten tazminat talep etmeye hakkı olmamakla birlikte talep edilen miktardaki tazminat da hukuka aykırı ve zenginleşmeye yönelik haksız bir talep olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle haksız ve yersiz davanın reddine, davacı tarafın haksız icra takibi nedeniyle % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu olarak …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasının UYAP sureti celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 15/06/2021 tarihli celse bir nolu ara karar gereğince, dosyanın celse arasında Elektrik Mühendisi …, Makina Mühendisi … ile Sigorta Uzmanı … ‘ e tevdiiği ile davacı talepleri ve davalı savunması incelenerek ve yerinde inceleme yapılarak rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş, bilirkişilerce sunulan bilirkişi heyet raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyet raporunun tetkikinde, AVM nin kendisine ait TR3 trafosundan ve iç tesisattan kaynaklanan arıza sebebiyle voltaj yükselmesi ve kısa devre oluştuğu, AVM nin iç tesisat ve cihazlarından gelen bu arıza … ın şebekesini de etkilemiş … kesici devrelerinin hatları kesmesi sebebiyle elektrik kesintisi oluştuğu, hasar ve zarardan … sorumlu olmadığı kanaatiyle rapor alınmıştır.
Yine mahkememizin 09/11/2021 tarihli celse bir nolu ara karar gereğince, dosyanın dosya içerisinde bulunan delil tespiti ve taraf beyanları ile davacı yan itirazlarının değerlendirilmesi yönünden dosyanın Elektrik Mühendisi …, Elektrik Mühendisi … ile Makina Mühendisi …’ ya tevdiiğine karar verilmiş, adı geçen heyetçe sunulan rapor ve ek raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyet raporunun ve ek raporunun tetkikinde, tespit ve değerlendirmeler bölümlerinde açıklandığı üzere, TR3 2000kVA’lık bu trafonun sürekli yük altında çalışması sebebiyle malzeme yorgunlu, arızalanmanın sekonderin(Alçak Gerilim tarafı) zayıf noktasında mevdana geldiği anlaşılmış ve zararlara bu sebebiyet verdiği, davalı yanın(…) bir kusur ve kabahatinin bulunmadığı kanaatiyle raporlar alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sigortalısına ödeme yapan davacı sigortacının, ödediği tazminatın zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalıdan rücu’en tahsili istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamından, davacı yana 23/03/2019-23/030/2020 tarihleri arasında Makina Kırılması Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı … ve İnşaat Aş’ye ait 25/06/2019 tarihinde hasarlandığı, davacı tarafından hasara davalının sağlayıcısı olduğu elektrik hattında oluşun voltaj dalgalanmasının neden olduğunun iddia edildiği anlaşılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesinde ” (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm gereği davacı yan sigortalısına yapmış olduğu ödeme nedeni ile sigortalısı yerine dava hakkına sahiptir.
Davalının iddia edilen sorumluluğu niteliği itibariyle bir haksız fiil sorumluluğudur. Bu nedenle davacının talep edebileceği zarar miktarı davalının kusuru oranında ve zarar gören dava dışı sigortalının gerçek zararı kadardır.
Mahkememizce alınan 27/07/2021 UYAP tarihli bilirkişi heyet raporu ile 14/09/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu ile arızanın sonuç olarak, dava dışı sigortalının iç hattında meydana gelen arızanın zarara neden olduğu ve davalı yanın sorumluluğunun bulunmadığı tespit edilmiş, bilirkişi raporları birbiri ile ve dosya kapsamı ile uyumlu olmakla hükme esas alınmış ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı dikkate alınarak davanın reddine dair aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatan 2.062,58 TL’ den düşümü ile kalan 1.981,88 TL’ nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 19.116,64-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır