Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/60 E. 2022/440 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/60 Esas
KARAR NO :2022/440

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/01/2020
KARAR TARİHİ:26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketlerden … Esnek … A.Ş. ile davalı … Gıda Maddeleri San. Ve Tic. A.Ş. arasında TTK. 1530. maddesine tabi ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişki çerçevesinde müvekkili şirket tarafından satılan ve teslim edilen ürünler ile alakalı olarak, icra takip taleplerinin dökümü bulunan faturalarla ilgili, yine takip talebinde açıklanan alacak kesimi ile ilgili olarak müvekkillerden … tarafından davalı şirkete keşide edilen, 26.10.2016 düzenleme 24.01.2017 vade tarihli 51.565,80-TL tutarındaki … nolu faturanın 51.565,80-TL.’lik kısmı, 26.10.2016 düzenleme 24.01.2017 vade tarihli 18.731,62-TL tutarındaki … nolu fatura bedelinin tamamı,11.11.2016 düzenleme 09.02.2017 vade tarihli 44.975,41-TL tutarındaki … nolu fatura bedelinin tamamı ile 11.11.2016 düzenleme 09.02.2017 vade tarihli 10.292,29-TL tutarındaki … nolu fatura bedelinin tamamının ödenmediğini, söz konusu faturalara konu ürünlerin davalıya teslim edildiğine dair irsaliye fişleri ekte mahkemeye sunulduğunu, keza anılan faturalardan evvel olmak üzere, taraflar arasında sözleşme ve sipariş teyitlerine dair evraklar da bulunmakta olduğunu, anılan fatura bedelleri ödenmediğinden, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile … lehine (… yasal halef olmadan önce) davalı aleyhine, 132.942,97-TL (harca esas değerler toplamı ) takip çıkışlı olarak, ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilerek takibin durmasına sebebiyet verildiğini ve taraflarınca yapılan arabuluculuk başvurusu sonucunda davalı ile uzlaşılamadığını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına vaki itirazların iptali ile, takibin işlemiş-işleyecek faiz ve diğer fer’ileri ile birlikte, asıl alacak tutarlarına işlemiş-işleyecek 3095. SY. 2/2 maddesine göre TCMB reeskont işlemlerinde uygulanan avans faiz oranında, kademeli takip tarihinden 01.07.2018 tarihine kadar yıllık %9,75, 01.07.2018 tarihinden itibaren yıllık %19,50 ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla devamına, davalı borçlunun en az % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili aleyhine ikame edilen davanın haksız olması nedeniyle, davanın reddini talep ettiklerini, davanın dayanağı konumundaki icra dosyası tetkik edildiğinde ve somut olay kapsamında bir değerlendirme yapıldığında, huzurdaki davanın süresinde açılmadığının görüleceğini, bu sebeple bu yön itibariyle öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, somut olay kapsamında davacılardan …’ın huzurdaki davada taraf sıfatı bulunmadığı gibi işbu davayı ikame etmekte hukuki menfaati de bulunmamakta olduğunu, zira, …, kendisinin de dava dilekçesinde belirttiği gibi iddia ettiği alacağını, … firmasına sigorta ettirdiğini ve bu şekilde de iddia ettiği alacağına kavuştuğunu, hal böyle iken, …’ın huzurdaki davada davacı sıfatıyla ile yer alması mümkün olmadığını, müvekkilinin karşı tarafa belirtilen miktarda borcu bulunmamakta olduğunu, talep edilen meblağ müvekkilinin ticari defter ve kayıtları ile uygunluk arz etmemekte olduğunu, bilirkişi incelemesi yapıldığında bahsi geçen gerekçelerinin haklılığının ortaya çıkacağını, bu sebeple de haksız açılan davanın reddi gerekmekte olduğunu, fatura ile cari hesap şeklinde çalışan müvekkili şirket ve karşı taraf arasında ödemeler, muhtelif zamanlarda yapılıyor olup, karşı tarafça takibe konu edilen edilen miktar, asıl borcu yansıtmamakta olduğunu, açıklanan nedenlerle öncelikle zamanaşımı itirazlarının göz önünde bulundurularak davanın reddine, davacı olarak yer alan … firmasının huzurdaki davayı açmakta hukuki menfaati olmadığından ve taraf sıfatı bulunmadığından davanın reddine, açılmış bulunan davaya konu icra dosyasında davacıların talep etmiş olduğu meblağ, haksız hesaplamalar neticesinde bulunmuş olup, alacaklı olduğunu iddia eden firmaların talep edilen miktarda bir alacağı bulunmadığından, davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün …. Sayılı dosyasının UYAP sureti celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 23/02/2021 tarihli celse bir nolu ara karar gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM …seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 25/06/2021 tarihli raporun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde, davacı … Esnek … San. AŞ.’nin 2016-2017-2018-2019-2020 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı … AŞ.’nin 2016-2017-2018-2019-2020 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı … Gıda AŞ.’nin inceleme günü hazır bulunmadığı, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, dosya kapsamında yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, davacı şirketin delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre davalı şirkete 18.144,91 TL borçlu olarak görüldüğü, icra takibine konu alacağın davacı … … AŞ. tarafından davalı … Gıda AŞ.’ne raporun tespit ve değerlendirmeler kısmında detayları verilmiş 4 adet faturadan kaynaklandığı, ilgili faturaların e-fatura olarak tanzim edildiği, faturalara konu ürünlerin davalı şirkete teslim edildiğine dair sevk irsaliyelerinin mevcut olduğu ve sevk irsaliyeleri ile fatura açıklamalarının birebir örtüştüğü, davacı … … San. AŞ. ile diğer Davacı … AŞ. arasında 01.04.2016 başlangıç, 01.04.2017 bitiş tarihli Kredi Sigorta Poliçesi ve Globalliance Sözleşmesi- Tarife akdedildiği, ilgili sözleşmelerde davacı şirketlere ait kaşe, imzanın görüldüğü, akdedilen Kredi Sigortası Poliçesi gereği davacı … … AŞ.’nin alacakları, kredi risk sigortası kapsamında sigortalı olduğu, davacı şirketler arasında akdedilen Globalliance Sözleşmesinin “Vade Gecikme Bildirim Süresi” başlıklı 5. Maddesine göre davacı … … AŞ. davalı … Gıda AŞ.’nden olan alacağını bildirmek suretiyle davacı … AŞ.’ne taraflar arasındaki sözleşme kapsamında 02/12/2016 tarihli Müdahale Talep Formu oluşturduğu, bu forma istinaden davacı … AŞ. tarafından davacı … … AŞ.’ne 28.07.2017 tarihinde 34.720,20 EURO karşılığı (27.07.2017 TCMB Euro Satış Kuru 1 Euro : 4,1391 TL) 143.710,38 TL ödeme yapıldığı, ilgili ödeme dekontunun mevcut olduğu ve bu ödemenin davacı şirketlerin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketler ve davalı … Gıda AŞ. arasında protokol akdedildiği, ilgili protokolde tarih gözükmediği ancak davalı şirkete ait kaşe ve imzanın görüldüğü, Protokolün “Protokolün konusu” başlıklı 2. Maddesinin A bendi ve aynı Protokolün “Borcun Tasfiyesi” başlıklı 3.maddesinin B- Ödeme Planı bendine göre; “Borçlu protokolün konusu başlıklı 2.maddede açıklanan tablodaki toplam 4 adet fatura tutarı bakiyesi olan 130.065,29 TL (feri’leri hariç ve fazlaya ilişkin haklar saklıdır) borcu kabul etmektedir.” şeklinde tanzim edildiği, davacı … … AŞ.’nin davalı şirkete 18.144,91 TL borçlu olduğu ancak borçlu duruma geçme halinin davacı … AŞ. ile yapılan Kredi Sigorta Poliçesi kapsamında davacı … AŞ.’nin diğer Davacı … … AŞ.’ne 28.07.2017 tarihinde yapılan 143.710,38 TL’lik ödemeden sonra oluştuğu, izah edilen nedenlerle davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirkete borcunun 18.144,91 TL olduğu, davacı şirketler arasında yapılan sözleşmeler gereği kredi riski sigortası kapsamında davacı … AŞ.’ne ödenen tutar olan 143.710,38 TL’den düşüm yapılmak suretiyle davalı … AŞ.’ nin borcunun 125.565,47 TL olarak hesaplandığı, davacının davalıdan icra takip tarihine kadar 125.565,47 TL asıl alacağa 7.377,70 TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceği kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacılardan … … Aş tarafından davalı aleyhine ” 26.10.2016 düzenleme 24.01.2017 vade tarihli 56.565,80 TL tutarındaki … nolu faturanın 51.565,80 TL’lik kısmı diğer faturaların tamamı takibe ve faiz hesaplamasına konu edilmiştir.” açıklaması ile 125.565,29TL asıl alacak 7.377,69 TL işlemiş olmak üzere toplam 132.942,98 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödeme emrinin 13.09.2017 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, 15.09.2017 tarihli dilekçe ile yasal 7 günlük sürede takibe itiraz edildiği, itirazın alacaklıya tebliğ edilmeksizin 24.01.2020 tarihinde davacılar tarafından eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacılardan … Sigorta Aş’nin, davacı … … Aş’nin kredi risk sigortacısı olduğu, davacı alacağının bir kısmının davcı sigorta şirketi tarafından ödendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesinde ” (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” hükmü bulunmaktadır.
Dosya içerisinde yer alan belgelerden davacı sigortacı tarafından sigorta poliçesi kapsamında, davacı sigortalısının davalıdan olan alacağı için 28.07.2017 tarihinde 143.502,29 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı alacağının varlığının tespiti için taraf ticari defterleri üzerinde SMMM bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, davacılar ticari defterlerini inceleme için ibraz etmiş ancak, davalı taraf ticari defterlerini bilirkişi incelemesi için ibraz etmemiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 25.06.2021 tarihli rapor ile özetle; davacı alacağının sevk irsaliyeleri ile örtüşen toplam 125.565,12 TL bedelli 4 faturadan kaynaklandığı, davacı sigortacı tarafından yapılan 143.502,29 TL ödeme sonunda davacı …….Aş’nin davalı yana 18.144,91 TL borçlu hale geldiği, taraflar arasında imzalanan tarihsiz protokol ile davalı tarafından dava konusu borcun kabul edildiğinin tespit edildiği ve davacı tarafça davalıdan 125.565,47 TL asıl alacağa 7.377,70 TL işlemiş faiz talep edebileceği belirlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nun ” Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinin 3. fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı şirketin tüzel kişi tacir olarak defter tutmakla yükümlü olmasına rağmen defterlerini ibraz etmemesi, yukarıda anılan kanun maddesi ile davacı yan ticari defterleri dikkate alınarak davacı yanın davalı şirketten 125.565,12 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, yukarıda yapılan açıklamalar ile kanuni düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde davacılardan ……. AŞ’nin imzalı sevk irsaliyeleri ile desteklenen 125.565,12 TL bedelli 4 fatura nedeni ile davalıdan alacaklı olduğu , bu alacağın sigorta sözleşmesi kapsamında davacı sigortacı … Sigorta AŞ. tarafından sigortalısına ödendiği, böylelikle 6102 sayılı TTK’nun 1472 . maddesi gereği alacağa halef olduğu ve …. İcra Dairesinin … takip dosyasına alacaklı sıfatıyla devam edebileceği, davacı …….Aş’nin davalıdan olan tüm alacağının davacı sigortacısı tarafından karşılanması nedeni ile dava hakkının bulunmadığı anlaşılmakla, davacı … … A.Ş nin davasının reddine, davacı … ‘ nin davasının kabulüne davalı tarafından yapılan itirazın iptaline karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebini likit olduğu anlaşıldığından davacı sigortacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … A.Ş nin davasının reddine,
2-Davacı … ‘ nin davasının KABULÜ İLE davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA,
3-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 26.588,49 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı …’ ye ödenmesine,
4-Alınması gerekli 8.577,36-TL karar ve ilam harcından 1.605,63-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 6.971,73-TL eksik harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.667,83-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.147,75-TL olmak üzere toplam 2.815,58-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 15.878,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak anılan davacıya ödenmesine
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır