Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/596 E. 2021/196 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/596 Esas
KARAR NO:2021/196

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:05/11/2020
KARAR TARİHİ:16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin yurt içi ve yurt dışında sigortacılık sektöründe faaliyet gösteren saygın bir sigorta şirketi olduğunu, müvekkili şirket tarafından, mülkiyeti…’a (“Sigortalı”) ait … plakalı araç, … numaralı Genişletilmiş … Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında 3.kişilerden gelecek her tür zarara karşı sigortalandığını, mülkiyeti davalı …Anonim Şirketi’ne ait olan ve davalı sigorta şirketi … A.Ş. nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası bulunan … plakalı aracın, dava dışı …’un sevk ve idaresinde iken, müvekkili firma nezdinde sigortalı … plakalı araca 19.10.2019 tarihinde çarpması sonucu araçta hasar meydana geldiğini, işbu kaza ertesinde, müvekkili firma nezdindeki sigortalı araç ağır hasarlı olduğu için yapılan çalışmalar ile ekspertiz raporundaki tespitler doğrultusunda pert total işlemi yapılması uygun görüldüğünü, bu doğrultuda sigortalısına ait … plakalı aracın maliki… ile aracının pert olması sebebiyle 53.000,00 TL rayiç bedel konusunda mutabık kalındığını ve buna ilişkin düzenlenen mutabakatname ile taahhütname 06.11.2019 tarihinde imzalandığını, ertesinde söz konusu araç, 43.200,00 TL karşılığında dava dışı …. Ltd. Şirketine sovtaj geliri elde etmek üzere satıldığını, 25.11.2019 tarihinde …. Ltd. Şti. pert kararı verilen müvekkili firma nezdinde sigortalı … plakalı aracın satış bedeli olarak müvekkili firmaya 43.200,00 TL tutarında ödeme yaptığını, bunun yanı sıra müvekkili firma tarafından, sigortalı … plakalı aracın maliki…’a ise pert işleminden gelen sovtaj bedeli ile birlikte 53.000,00 TL ödeme yapıldığını, 19.10.2019 tarihli trafik kazası ertesinde müvekkili şirket toplamda 53.000,00 TL ödeme yaptığını, bu tutarın 43.200,00 TL’si sovtaj bedeli olarak düşüldüğünü, söz konusu trafik kazası bakımından kaza yerinin ışıklı kavşak olması ve kazaya karışan araçlardan birisinin kırmızı ışıkta geçtiğini sürücüler tarafından tutulan tutanakta belirten bir beyan olmaması sebebiyle her iki araç bakımından da %50 kusurlu olduğundan müvekkili tarafından ödenen 9.800,00 TL’nin yarısı olan 4.900,00 TL’nin davalılardan rücuen tazmini gerekmekte olduğunu, söz konusu bedelin ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine rücuen tazmin talebiyle …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup işbu takip davalıların borca yapmış oldukları itiraz sebebiyle durduğunu, davalı borçluların borca haksız ve mesnetsiz bir şekilde itiraz etmesi üzerine itirazın iptali ve zararın rücuen tazmini için işbu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile davalıların …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında yer alan borcu bakımından teminatsız olarak veyahut mahkemenizin takdir edeceği teminat miktarı ile taşınır, taşınmaz, banka hesapları ve malvarlığı üzerinde üzerine ihtiyati haciz kararı vermesine, bu taleplerimiz kabul görmezse davalı …A.Ş.’ye ait … plakalı araç üzerine dava sonuna kadar teminatsız olarak veyahut mahkemenizin takdir edeceği teminat miktarı ile ihtiyati tedbir konulmasına, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket nezdinde trafik sigortası düzenlenen … plakalı aracında dava konusu konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, davacının kusur paylaşımına ilişkin iddialarının kabulü mümkün olmamakla, kusur oranlarının tespiti bakımından mahkemece dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine sevk edilmesinin gerektiğini, davacının gerçek zararının tespit edilmesinin gerektiğini, bunun için dosyanın bilirkişi incelemesine gönderilmesinin gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olmasının gerektiğini, davacının icra inkar tazminatına ilişkin talepleri haksız hukuka aykırı olup kabulünün mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine, müvekkili şirket lehine asıl alacağın %20 ‘ sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde; usule ilişkin itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirketin ve müvekkiline ait aracın sürücüsünün kazada hiçbir kusuru bulunmamakta olup araçla yapılan kazada tarafların kusur durumlarının incelenmesinin gerektiğini, müvekkiline ait araç … A.Ş tarafından sigortalanmış olup bu nedenle trafik kazasında meydana gelebilecek herhangi bir zarara ilişkin davanın da sigorta şirketine yöneltilmesinin gerektiğini, gerçek zararın belirlenmesinin gerektiğini, davacının icra inkar tazminatı haksız olup reddine ve haksız olarak takip başlatan davacı aleyhinde %20 ‘ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın müvekkili açısından reddine, haksız takipte bulunan davacı aleyhinde %20 ‘ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, bu uğurda sarf olunacak yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kasko sigortacısı olduğu araçta meydana gelen hasar nedeni ile sigortalısına ödeme yapan davacı sigortacı tarafından, hasardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılara karşı halefiyet ilkesine dayalı olarak talep edilen alacak davasıdır.
Eldeki somut olayda, dava dışı sigortalının gerçek kişi olması ve sigortalı aracın hususi olması nedeni ile görev konusunun değerlendirilmesi gerekmiştir. Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davalarında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir.
Gerekçesi mahkememiz kararına aynen alınan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/2138 E ve 2020/2072 K sayılı ilamında belirtildiği üzere;
“Sigorta rücu davalarının TTK nun 1472. maddesi hükmünden kaynaklanması nedeniyle TTK’nın uygulanmasından bahisle, aynı yasanın 4. maddesi uyarınca bu tür davaların Ticaret Mahkemesinin görev alanında olduğu düşünülebilir ise de, davanın TTK 1472. maddeden kaynaklanmış olması, halefiyet ilkesi dikkate alındığında, davanın sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre, davada Ticaret Mahkemesinin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerek doktrinde gerekse de uygulamada çekişmesiz bir şekilde kabul edilmektedir. Bir başka deyişle, sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki dava, ticari dava niteliğinde ise davaya Ticaret Mahkemesinde bakılacak, böyle değilse yani esas uyuşmazlık ticari nitelikte değilse böyle bir dava da Ticaret Mahkemesi görevli olmayacaktır. 6102 sayılı TTK ‘nun 4/1-(a) maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.”
Somut olayda, yukarıda ifade edildiği gibi, dava dışı sigortalı gerçek kişi olduğu gibi, davacı yana sigortalı araçta hususi nitelikte olup sigortalı ile zarar sorumlusu davalılar arasında herhangi bir ticari ilişki veya sözleşme ilişkisi yoktur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 2.maddesinde, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğu düzenlenmiş olup yukarıda yapılan açıklamalar gereği somut olay bakımından görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleridir.
Yukarıda yapılan açıklamalar gereği ; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1- c ve aynı yasanın 115. maddesi gereğince davanın usülden reddine, görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)Görevli mahkemenin … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-)Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili … Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4- )Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair; davacı ve hazır olan davalı vekilinin yüzüne, hazır olmayan davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır