Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/592 E. 2021/867 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/592 Esas
KARAR NO:2021/867

DAVA:Şirket Feshi (Fesih ve Tasfiye İstemli)
DAVA TARİHİ:04/11/2020
KARŞI DAVA :Şirket Feshi (Fesih ve Tasfiye İstemli)
KARŞI DAVA TARİHİ:14/12/2021
KARAR TARİHİ:11/11/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı gerçek kişinin davalı şirketin kurucu ortağı olduklarını, aynı zamanda münferinden yetkili müdür olduklarını, gelinen aşamada davalı ortağın sorumluluklarını yerine getirmediğini, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, davalı şirkete ve müvekkiline zarar verici eylemler sergilediğini, müvekkilinin izni ve bilgisi olmaksızın şirket hesabından şahsi hesabına para gönderdiğini, şirket sosyal medya hesaplarını kapatarak müvekkilini engellediğini, davalının ortaklık sıfatına ve sorumluluklarına aykırı davrandığını, yaşanan olayların ortaklığın devamını imkansız hale getirdiğini ileri sürerek bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı gerçek kişi vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortaklık ve müdürlükten doğan tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, davacının vaatlerini ve sorumluluklarını gereği gibi yerine getirmediğini, davacının haklı sebep olarak gösterdiği iddialarının hiçbir dayanağı olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuş;
Karşı dava yönünden; müvekkili ile karşı davalı arasındaki doğruluk ve güven ilişkisinin temelden sarsıldığını, taraflar arasında şikayet ve ihtarnameler neticesinde ortaklık ilişkisinin devamının imkansız hale geldiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle karşı davanın reddini savunmuştur.
Dava ve karşı dava; gerçek kişi tarafların ortağı oldukları davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Davalı şirketinin adresinin “…” olması nedeniyle, mahkememiz işbu davaya bakmaya yetkili olup; gerçek kişi tarafların davalı şirketteki payı dikkate alındığında eldeki asıl ve karşı davada davacılık sıfatları bulunmaktadır.
Eldeki asıl ve karşı davada davacı ile davalı gerçek kişiler, ortağı oldukları davalı şirketin fesih ve tasfiyesini talep etmiş olup; her iki taraf beyanlarıyla ortaklığın güven ilişkisinin derinden sarsıldığını ve ortaklığın devamının imkansız hale geldiğini ileri sürmüşlerdir.
İddianın ileri sürülüş biçimine göre olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın TTK 636.maddesi “(1) Limited şirket aşağıdaki hâllerde sona erer:
a) Şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle.
b) Genel kurul kararı ile.
c) İflasın açılması ile.
d) Kanunda öngörülen diğer sona erme hâllerinde.
(2) Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir.
(3) Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.
(4) Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.
(5) Sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile incelenen sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde; her iki taraf gerçek kişilerin, davalı şirketin eşit paylarla ortağı ve münferit yetkili müdürü oldukları, eldeki davalarda ileri sürdükleri iddialara göre ortaklar kurulunu toplayamadıkları ve herhangi bir karar alamadıkları anlaşılmakta olup; her iki ortak arasındaki husumet ve davaların bulunması da dikkate alındığında; şirket ortaklarının iradelerinin şirketin devamı yönünde değil, feshi yönünde birleştiği anlaşılmakla, yasada öngörülen haklı nedenlerle fesih koşulları gerçekleştiğinden asıl ve karşı davanın birlikte kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Asıl ve Karşı Davanın Birlikte KABULÜ ile,
1-… Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı …’nin fesih ve tasfiyesine,
2-Davalı şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere daha önce kayyım olarak atanan SMMM …’ın (T.C.No:…) tasfiye memuru olarak atanmasına, adı geçenin kayyımlık görevinin karar kesinleşinceye kadar devamına,
3-Tasfiye memuru için takdir edilen aylık 6.000 TL’den şimdilik 6 ay peşin 36.000,00 TL ve ayrıca 5.000 TL tasfiye masraf avansı olmak üzere toplam 41.000,00 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı ve karşı davacı tarafça 1/2 oranında mahkememiz veznesine yatırılmasına, bundan sonra tasfiye memuruna görevinin tebliğine,
4-Tasfiye memuru ücretinin ve tasfiye masraflarının, tasfiye memuru tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine,
5-Kararın kesinleşmesinden sonra, TTK 283.maddesi uyarınca Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına,
6-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 4,90-TL harcın davalı şirketten alınıp maliyeye gelir kaydına,
7-Karşı davada alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 4,90-TL harcın davalı şirketten alınıp maliyeye gelir kaydına,
8-Asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınıp asıl davacıya verilmesine,
9-Karşı davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınıp karşı davacıya verilmesine,
10-Asıl davada davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 371 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 487,60 TL’nin davalı şirketten alınıp davacıya verilmesine,
11-Karşı davada davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 182,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 299,10 TL’nin davalı şirketten alınıp karşı davacıya verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 11/11/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı