Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/575 E. 2023/764 K. 23.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/575 Esas
KARAR NO:2023/764

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:30/10/2020
KARAR TARİHİ:23/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkilisi …’ün, … Noterliği’nin 21.09.2015/1417 tarih ve yevmiye sayılı vekaletnamesi ile …’a şirketin bir takım işlerini takip ve ‘çek hariç, kambiyo senetlerini düzenleme’ yetkisi verdiğini, çek düzenleme yetkisi olmamasına rağmen …’ın imzası ile düzenlenen çeklerden dolayı üçüncü şahıslara 300.000 TL tutarında ödeme yapıldığını ve şirketin inanılmaz büyük derecede zarara uğratıldığını, muhatap bankanın, öncelikle tüzel kişi yetkilisi tarafından düzenlenip düzenlenmediğini araştırması gerekirken, bunu yükümlülüğünü yerine getirmeden ödemede bulunmuş olması nedeniyle ödenene çek bedellerinden sorumlu olduğunu, banka’ya … 3.Noterliği’nin 16.12.2016 tarihinde gönderilen ihtarname ve arabuluculuk başvurusundan sonuç alınamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 300.000 TL’nin iadesini, çeklerin ödeme tarihi itibariyle avans faizi işletilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının vekaletname ile yetkilendirdiği temsilcisinin çek keşide etmeye de yetkili olduğunu Banka’ya yazılı olarak bildirdiğini, davacının iyiniyetli olmadığını, davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacının 2016 yılında zararının tazmini için Banka’ya ihtarname gönderdiği
ifadesine göre, davayı zamanında açmadığını, davanın TBK-md.72’ye göre zamanaşımına uğradığını, davacının zararına neden olduğunu ifade ettiği çekleri somutlaştırmadığını (HMK-md.194), davacının dilekçesine eklemediği, yasal süresi içinde sunulmayan herhangi bir delil bildirmesine muvafakatlarının olmadığını (HMK-md.318); – Davacının 27.06.2016 tarihinde Banka’ya, “21.09.2015/1417 tarih ve yevmiye sayılı vekaletname ile şirketimiz tarafından vekil tayin edilen …’ın çek keşide etme yetkisinin olduğunu ve keşide ettiği tüm çeklerin işleme alınması” konusunda yazılı talimatı ilettiğini, davacının …’a tüm bankacılık işlemlerini, taşınmaz ve araç satın alma gibi çok geniş yetkiler verdiğini, davacının temsilcisinin yetkisizliğine yönelik iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu (Y.19 HD’nin E. 2016/13161 K. 2017/7607, T 2.11.2017); bir an için temsilci yetkisiz kabul edilse bile, davacının sözde zararlarının gerçekleştiği 4 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen dava yoluna başvurmadığını,
bu tavrı ile yapılan işlemlere zımmen rıza gösterdiğini, iyiniyetli olmadığını, haksız kazanç elde etme çabasında olduğunu (Y.19.HD’nin E.1992/9367, K.1993/8158,T.30.11.1993; HGK, E. 2011/549, K. 2011/1644, T. 19.10.2011); – Çekleri temsilci sıfatıyla keşide etmesi nedeniyle davanın …’a ihbar edilmesini talep etmiş olmakla, usul ve yasaya aykırı davanın husumet ve zamanaşımı itirazları nedeniyle usulden reddini, aksi kanaat halinde ise esas incelemesine geçilerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan … cevap dilekçesi sunmuş ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; banka kayıtları, vekaletnameye istinaden keşide edilen ve ödenen çek bedellerinin tespiti, ihtarname, vekaletname, bilirkişi incelemesi ve sair delilere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; Ticari Müşteri sözleşmesi, Çek Ödeme Talimatı ve vekaletname, Davacıya ilişkin müvekkil bankadaki tüm banka kayıtları, tanık, bilirkişi incelmesi, keşif ve sair her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Bilirkişi raporu:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya bankacı bilirkişi …, hukukçu bilirkişi … ve bankacı bilirkişi …’e tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları raporlarında; BA-BS formlarında ticari ilişkinin varlığı tespit edilen firmalar ile Çek Çıkış bordroları ile lehtar/alacaklı firmalar/şahıslara verilen çeklerin davacının kendi ticari ilişkisi kapsamında düzenlendiği, kendi ticari ilişkisi kapsamında düzenlenen çekler yetkisiz temsilci imzasını içerse dahi firma zararı oluşmayacağını, davaya konu edilen çeklerin hangilerinin ticari ilişki nedeniyle verildiğinin tespiti bakımından firmanın ticari defterlerinin incelenmesi ve BA-BS formlarında ticari ilişkide bulunduğu firmalardan ilgili çeklerin hangi gerekçeyle verildiğinin araştırılması gerektiğini, davacının yetkisiz temsilcisi tarafından düzenlenen çeklerin toplamının 412.817,10-TL’sı olduğu; BA-BS formları ve Çek Çıkış bordrolarındaki bilgilere bu çeklerden 223.219,66-TL’sının davacının kendi ticari işi nedeniyle verildiği değerlendirildiğinden davaya konu edilebilecek alacak tutarının (412.817,10-223.219,66=) 189.597,44-TL hesaplandığını, davacının, yargılama konusu çeklerden dolayı, kendi bilgisi ve rızası dışında çek düzenleyerek zararına yol açtığını ifade ettiği ‘yetkisiz temsilci’ aleyhine herhangi bir hukuk veya ceza davası açtığını gösteren bir tespit yapılamadığını, davacının düzenlediği vekaletname hata yapmaya zemin hazırlayabilecek içerikte olmakla birlikte, davalı Banka’nın yetkisiz temsilci imzasıyla verilen çekleri ödemekte kusurlu bulunduğu, ancak kusurunun dolaylı olduğu, asıl eylem sahibi yetkisiz temsilci ve bu durumda haksız yararlanmış olacak lehtarlara karşı yasal takip süreci başlatılıp sonuçlandırılmadan zararın varlığının kanıtlanmış olamayacağını, doğrudan bankaya yönelmenin erken ve haksız olduğuna dair rapor sunmuşlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, çek keşide yetkisi olmadığı iddia edilen dava dışı 3.kişinin düzenlediği çekleri ödeyen davalı bankadan, çekler nedeniyle uğranılan zararların tahsili istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesi ile; müvekkili şirket yetkilisi …’ün, … Noterliği’nin 21.09.2015/1417 tarih ve yevmiye sayılı vekaletnamesi ile …’a şirketin bir takım işlerini takip ve ‘çek hariç, kambiyo senetlerini düzenleme’ yetkisi verdiğini, çek düzenleme yetkisi olmamasına rağmen …’ın imzası ile düzenlenen çeklerden dolayı üçüncü şahıslara 300.000 TL tutarında ödeme yapıldığını, muhatap bankanın öncelikle çeklerin tüzel kişi yetkilisi tarafından düzenlenip düzenlenmediğini araştırması gerekirken, bunu yükümlülüğünü yerine getirmeden ödemede bulunmuş olması nedeniyle ödenen çek bedellerinden sorumlu olduğu iddiası ile eldeki davayı açmıştır.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2013/3694 esas, 2014/10571 karar sayılı içtihadında;”Çek bedelinin, davalı bankadan tahsiline karar verilebilmesi için davalı bankanın kusuru sonucu çek bedelinin asıl borçludan tahsilinin olanaksız hale gelmiş olması, bu nedenle davacının zararının doğması gerekmektedir. Bu durumda öncelikle davacının ticari ilişkide bulunduğu çek keşidecisi şirkete karşı temel ilişkiye dayalı olarak dava veya takip yoluna gitmek suretiyle alacağını tahsile çalışması, yapılan takip veya açılan dava sonucu davacının alacağını tahsil edememesi halinde bu kez davalı banka aleyhine dava açma hakkının doğacak olması karşısında, bu husus yerine getirilmeden doğrudan banka aleyhine açılan işbu davada, davacının bankadan talepte bulunabilmesi için gereken zararın doğmuş olması şartı henüz gerçekleşmediğinden davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” şeklindeki tespitlere yer verilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, bilirkişi raporu ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; davacının, yargılama konusu çeklerden dolayı, kendi bilgisi ve rızası dışında çek düzenleyerek zararına yol açtığını ifade ettiği ‘yetkisiz temsilci’ aleyhine herhangi bir hukuk davası açtığını gösteren bir tespit yapılamadığı, yukarıda bilgilerine yer verilen soruşturma dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davacının düzenlediği vekaletname hata yapmaya zemin hazırlayabilecek içerikte olmakla birlikte, davalının yetkisiz temsilci imzasıyla verilen çekleri ödemekte kusurlu bulunduğu, ancak kusurunun dolaylı olduğu, asıl eylem sahibi yetkisiz temsilci ve bu durumda haksız yararlanmış olacak lehtarlara karşı yasal takip süreci başlatılıp sonuçlandırılmadan zararın varlığının kanıtlanmış olamayacağı, bir başka deyişle doğrudan bankaya yönelmenin erken ve haksız olduğu kanaatine varılmakla yukarıda yer verilen içtihat ve dosyamız kapsamı ile uyumlu ve denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 269,85-TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 5.123,25-TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 4.853,40-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 47.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.23/10/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı