Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/567 E. 2022/83 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/567 Esas
KARAR NO : 2022/83

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait … plakalı aracın, 08/11/2016 – 14/08/2017 tarihleri arasında işletme hakkı müvekkili şirkete ait olan … ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığını, geçiş ücretleri ile cezalarının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine … 24. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu tarafından takibe, borca ve tüm fer’ilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davalının geçiş ücretlerini ödemediğinin sabit olduğunu, bu nedenle davalı/borçlunun itirazında haksız olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davalının … 24. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yönelik itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi, delil dilekçesi ve ekleri ile tensip zaptı davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalı tarafından davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı şirket tarafından işletilen köprü ve oto yollardan davalıya ait ticari nitelikteki … plakalı aracın muhtelif tarihlerde ihlalli geçişler yaptığı iddiasıyla ödenmeyen geçiş ücretleri ile yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla davacı şirketçe davalı aleyhine … 24. İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyası ile girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazların İİK.’nun 67. maddesine göre iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; … 24. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, ihlalli geçişlere ilişkin listeler, ihlalli geçişlere ilişkin görüntü ve provizyon kayıtları, davacı şirketin 23/10/2017 tarihli yazısı, …’nün … tarihli ve .. sayılı yazısı, arabuluculuk tutanakları, davacı şirkete ait tüm kayıtlar, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ve sair tüm yasal delillere dayanmıştır. Davalı taraf ise herhangi bir delil bildirmemiştir.
Mahkememizce … 24. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyasının UYAP örneği celbedilerek dosyaya kazandırılmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından 15/11/2017 tarihinde davalı aleyhine 2.965,60-TL. asıl alacak (geçiş ücreti + para cezası), 129,28-TL. aşlemiş faiz ve 23,27-TL. işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 3.118,15-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı/ borçlu Şahin HIŞIR tarafından 11/12/2017 tarihli dilekçe ile borca ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, akabinde davacı şirket vekili tarafından 26/10/2020 tarihinde harca esas değer olarak 1.060,96-TL. gösterilmek suretiyle huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
İİK. 67/1 maddesi; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesini getirmiştir. Bu yasal düzenleme doğrultusunda yapılan icra takibine borçlunun itiraz etmesi halinde davanın bir yıllık süre içinde açılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Maddedeki bu sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunludur. Yasada bu sürenin itirazın alacaklıya tebliğinden başlayacağı açıkça vurgulanmıştır.
Yasa koyucu bu sürenin hak düşürücü süre olması, bu bağlamda hakkı söndüren bir süre olması nedeniyle alacaklının borçlunun itirazlarına tam olarak muttali olması, bunun da ancak itirazın tebliği yoluyla olacağını öngördüğünden sürenin tebligatla başlayacağını kabul etmiştir.
Davaya konu takip dosyasının tetkikinde; davalı/borçlu …’ın 11/12/2017 tarihli borca itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı şirkete veya vekiline tebliğe çıkarılmadığı, borca itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir belgenin de bulunmadığı görülmüş, İİK.’nun 67/1 maddesinde öngörülen sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunlu olduğundan, mahkememizce re’sen yapılan incelemede huzurdaki davanın 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı kanaatine varılmıştır.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğundan, bu kapsamda davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, mahkememizce icra takip dosyasının bir sureti dosyaya kazandırılmış ve sonrasında 21/04/2021 tarihli ara kararla; uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, iddia, ihlalli geçişe ilişkin CD, icra takip dosyası ve davalının itirazı dikkate alınmak suretiyle SMMM bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmiştir.
SMMM bilirkişi tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan 27/09/2021 tarihli raporda özetle; dosya kapsamı ile davacı tarafça dosyaya sunulan CD içerisinde, davalıya ait … plakalı aracın ihlali geçişlerine ilişkin görüntü kayıtlarının, ihlali geçiş listesinin ve sistem dökümünün (provizyon sorgularını içeren tablonun) bulunduğu, kamera kayıtlarında yer alan aracın plaka gürüntüleri ile hakkında ihlali geçişler nedeni ile icra işlemi uygulanan aracın aynı araç olduğu, davalı tarafından dosyaya HGS dökümü sunulmadığı, bu yönde yapılan incelemelerde davalının geçiş ihlali yapılan tarihlerde ödeme yapıp yapılmadığının tespit edilmediği, davalıya ait … plakalı aracın, 08/11/2016-17/08/2017 tarihleri arasında davacı şirketin işlettiği köprü ve otoyollardan ödeme yapmadan geçişler yaptığı, dosya kapsamındaki belgelerden bedeli ödenmeyen geçiş ücretleri ile bu ücretlere ait yasal cezalar toplamının (asıl alacak + ceza toplamı) 1.348,00-TL. olduğu tespit edilmiş ise de davacı tarafça dava dilekçesinde 1.009,05-TL. asıl alacak, 43,99-TL. işlemiş faiz ve 7,92-TL. işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 1.060,96-TL. talep edildiği, bu nedenle taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek, itirazın davacının dava dilekçesinde talep ettiği bu miktar üzerinden iptalinin gerektiği kanaatine varıldığı, sonuç olarak davacının davalı taraftan dava tarihi itibariyle toplam 1.060,96-TL. tutarında talepte bulunabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı şirket vekili tarafından 30/09/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunulmuş, davalı tarafından ise rapora karşı yasal süresi içerisinde herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Davalı asil …, 02/02/2022 tarihli duruşmaya bizzat katılmış, bilirkişi raporunun eşi …’a tebliğ edildiğini, kendisinin Corona Virus’e yakalandığını, bu nedenle rapora karşı süresinde beyan ve itirazda bulunamadığını, raporu kabul etmediğini, kendisinin aynı tarihte Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden de geçiş yaptığını, eğer hesabında para olmasaydı hakkında orada da ceza uygulanması gerektiğini, dolayısıyla sistemde bir hata olduğunu, davacı şirketçe kendisinden talep edilen geçiş ücreti ve ceza tutarlarının haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK.’nun 281/1 maddesine göre; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.” HMK.’nun 281. maddesinin gerekçesinde ise maddede rapora itiraz için taraflara tanınmış bulunan 2 haftalık sürenin kesin süre olduğu ve hak düşürücü bir nitelik taşıdığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla, taraflar bu süre içerisinde bilirkişi raporuna karşı itirazlarını dile getirmezlerse bilirkişi raporu itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir, yani itiraz etmeyen taraf artık rapora itiraz olanağını tümüyle kaybeder. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da bilirkişi raporuna yasal süresi içinde itiraz edilmemesi halinde diğer taraf yönünden usulü müktesep hakkın doğacağı belirtilmektedir.
Somut olayda; davalı … tarafından yasal süresi içerisinde davaya cevap verilmediği ve herhangi bir delil sunulmadığı gibi, dosyada alınan bilirkişi raporu aynı konutta birlikte oturduğu eşine tebliğ edilmesine ve rapordan haberdar olmasına karşın, yasal süresi içerisinde rapora karşı itirazda da bulunulmamıştır. Davalının 02/02/2022 tarihli duruşmadaki iddia ve beyanları ise tamamen soyut nitelikte olduğundan ve herhangi bir delil ve belge ile desteklenmediğinden mahkememizce dikkate alınmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan ve celbedilen deliller ile dosyada alınan bilirkişi raporu mahkememizce incelenip denetlenmiş, dosyada alınan raporun, dosyada toplanan delillere, dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelere uygun olduğu, davacı tarafça sunulan davalıya ait aracın ihlalli geçişlerine ilişkin CD’yi de incelemek suretiyle detaylı olarak hazırlandığı, yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30/5 maddesine göre; geçiş ücretleri ve cezalardan araç malikleri sorumludurlar. 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 25.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 16.05.2018 tarihli ve 7144 Sayılı Kanun’un 18. maddesi ile değiştirilen ve söz konusu değişikliğin uygulama usulü belirleyen 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanun’a eklenen Geçici Madde 3 ile getirilen düzenleme çerçevesinde; 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrası ile 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin 4 (dört) katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. 7144 sayılı yasal ile ve bu yasanın yürürlük tarihi olan 25.05.2018 tarihi itibari ile ve sadece tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulanmak üzere, geçiş ücretinin geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza; 4 katı olarak değiştirilmiş ve hazine payı uygulaması ortadan kaldırılmıştır. Sonuç olarak; Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesine göre, 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.
Öte yandan 2004 sayılı İİK.’nun 67/2 maddesine göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun da itirazında haksız olması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine haksız olarak itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunların dışında alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli, 2019/4054 Esas ve 2019/7699 Karar ve 04/06/2020 tarihli, 2020/2083 Esas ve 2020/2727 Karar sayılı ilamları)
Tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait … plakalı aracın davacı şirketin işlettiği köprü ve otoyollardan muhtelif tarihlerde ihlalli geçişler yaptığı, bu geçişler nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin davalı tarafça yasal süresi içerisinde ve henüz cezaya uğramadan ödenmediği, bunun üzerine davacı şirket tarafından davalı aleyhine … 24. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, mahkememizde görülen huzurdaki davanın İİK.’nun 67. maddesi gereğince 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, dosyada alınan 27/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan 1.009,05-TL. geçiş bedeli + ceza bedeli olmak üzere 43,99-TL. işlemiş faiz ve 7,92-TL. işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 1.060,96-TL. tutarında alacaklı olduğunun tespit edildiği, 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan; 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 18. maddesi ile; “25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 1. ve 5. fıkrasında yer alan “on” ibaresinin “dört” şeklinde değiştirilmiş olduğu, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın yasadaki bu değişikliğe uygun olduğu, dosyada alınan raporun uygulamaya ve mevzuata uygun, aynı zamanda hüküm kurmaya elverişli olduğu, sonuç itibariyle takip tarihi itibariyle davalının davacı şirkete toplam 1.060,96-TL. borcu bulunduğu, davalı/borçlunun bu miktara yönelik itirazının haklı ve yerinde olmadığı, sonuç itibariyle takip tarihi itibariyle davalının davacı şirkete toplam 1.060,96-TL. borcu bulunduğu, davalının toplam 1.060,96-TL.’ye yönelik itirazının haklı ve yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, ayrıca takip ve dava konusu geçiş ücretlerine ilişkin alacaklar likit ve davalı borçlu tarafından önceden belirlenebilir nitelikte para alacağı olduğundan, davalı aleyhine %20 oranında hesaplanan 212,19-TL. icra inkar tazminatını da kapsayacak şekilde aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalının … 24. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 1.009,05-TL. asıl alacak, 43,99-TL. işlemiş faiz ve 7,92-TL. işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 1.060,96-TL.’ye yönelik itirazının iptaline, asıl alacağa (1.009,05-TL.’ye) takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek (yıllık %9,75 oranını geçmemek üzere) avans faizi uygulanmak suretiyle takibin talepnamedeki diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan, itirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 212,19-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 72,47-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 54,40-TL. harcın mahsubu ile kalan 18,07-TL harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.080,35-TL. (54,40-TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı, 900,00-TL bilirkişi ücreti ve 63,75-TL tebligat, posta ücreti olmak üzere toplam:1.080,35-TL) yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 uyarınca hesap ve taktir olunan 1.060,96-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.