Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/561 E. 2023/894 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/561 Esas
KARAR NO:2023/894

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:23/10/2020
BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: … Esas

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:06/09/2021
KARAR TARİHİ:30/11/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı asıl ve birleşen davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketten olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe itiraz edildiğini, borçlunun borçlarını zamanında ödediğini ancak, daha sonra yapılan işlerin bedellerinin ödenmediğini, müvekkili şirketin yaptığı işlere karşılık dilekçede bilgileri yazılı faturaların kesildiğini, davalı tarafça faturalara itiraz edilmediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 01/06/2017 tarihli, konusu … Mah. … Cad. No:23, … …/… adresindeki … tesisine sözleşmede yazılı inşaat işlerinin yapımı olan İnce İşler Sözleşmesi ve eki Zeyilnameler imzalandığını, 14 adet hakedişe konu işler ile 01.04.2018 tarihli hakedişe konu 2.bodrum kat ince işlerin davacı tarafından eksik ve kusurlu şekilde yapıldığını, davalının sözleşme gereği yapmakla yükümlü olduğu işte eksiklikler ve hatalar bulunduğunu, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş dosyasından aldırılan bilirkişi raporu ile eksik ve kusurlu işlerin tespit edildiğini ve bundan dolayı davacıya yapılan nefaset bedeli ile fazla ödenen hakediş bedelinin toplam 990.750,51 TL olarak tespit edildiğini, bu nedenle davacı tarafça başlatılan takibin haksız olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş; davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl davaya cevap dilekçesinde bildirdiği gibi, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 01/06/2017 tarihli, konusu … Mah. … Cad. No:23, … …/… adresindeki … tesisine sözleşmede yazılı inşaat işlerinin yapımı olan İnce İşler Sözleşmesi ve eki Zeyilnameler gereği, 14 adet hakedişe konu işler ile 01.04.2018 tarihli hakedişe konu 2.bodrum kat ince işlerin davacı tarafından eksik ve kusurlu şekilde yapıldığını, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile müvekkili şirketin zararının 990.750,51 TL olarak tespit edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle 990.750,51 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme gereği tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, işin kontrolleri yapılarak davalı tarafça teslim alındığını, bugüne kadar müvekkili şirkete herhangi bir eksik yada hatalı imalat başvurusunda bulunulmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği nedenlerle birleşen davanın reddini savunmuştur.
Asıl davaya dayanak takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası üzerinde yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emirinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın hükümden düşülmesine yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki asıl davanın açıldığı görülmüştür.
Asıl dava; taraflar arasında yapılmış eser sözleşmesi kapsamında bakiye iş bedeli alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali;
Birleşen dava; aynı eser sözleşmesinden kaynaklı davalı tarafça yapımı üstlenilen işteki eksiklikler ve ayıplar nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararların (nefaset bedelinin) ve fazladan ödendiği ileri sürülen hakedişlerin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında yapılmış eser sözleşmesi her iki tarafında kabulünde olup, davacı taraf taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında bakiye alacağının ödenmediğini ileri sürmüş; davalı birleşen davacı taraf ise, davacı birleşen davalı tarafça yapılan işin eksik ve ayıplı olduğunu, bu nedenle zarara uğradığını ileri sürmüştür.
Yanlar arasında sözleşmelerin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek ( TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. Maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde; gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibi ispatlamalıdır. Eksik işler yönünden ise ihbar yapılmasına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksikler yönünden istemde bulunulması mümkündür.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. Maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.
Somut olayda; yanlar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden, yanlar arasındaki eser sözleşmesi gereği davacı taraf isteminin yerinde olup olmadığı, yerinde ise miktarının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş; bu yönden dosya bilirkişiler malimüşavir Habip KULLUKÇU, İnşaat Mühendisi Prof. Dr. M. Emin SAVCI ve nitelikli hesaplamalar konusunda uzman Prof. Dr. Emin ZEYTİNOĞLU’na tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 11/02/2022 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüş; birleştirme kararı üzerine birleşen dava yönünden davacı taraf talebinin yerinde olup olmadığının, yerinde ise her bir alacak talebi yönünden ayrı ayrı miktarlarının tespiti ve asıl dava yönünden rapora itirazların değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişi kurulundan alınan 19/09/2022 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüş; bu kez … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş Sayılı dosyasındaki bilirkişi raporundaki tespitler ile birleşen dosya içerisinde yer alan sözleşme hükümleri incelenerek;
a)Yüklenici tarafından eksik yapılan iş olup olmadığı, var ise sözleşmeye göre bunun değeri,
b)Yüklenici tarafından ayıplı yapılan iş olup olmadığı, var ise sözleşmeye göre bunun değeri,
c)Ayıplı ifa var ise hangi ayıpların açık ayıp, hangilerinin gizli ayıp olduğu,
d)İnce İşler Sözleşmesinin 6.maddesi dikkate alınarak asıl davacının takip tarihi itibariyle, birleşen davacının ise dava tarihi itibariyle alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarının tespiti için bilirkişi kurulundan alınan 31/03/2023 tarihli ek raporun; yine yükleniciye yapıldığı ileri sürülen fazla hak ediş ödemesine ilişkin bir değerlendirilme yapılmadığı anlaşıldığından, bu konuda yapılmış fazla bir hak ediş ödemesinin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarının tespiti ve davacı tarafın 24/04/2023 tarihli itirazlarının değerlendirilmesi için alınan 23/08/2023 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Asıl dava yönünden alınan 11/02/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; davacı şirket ile davalı şirket ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafça yapılan işlere ait düzenlenen faturalar ve hakedişler kapsamında, davacının toplam 8.200.870,21 TL miktarlı iş gerçekleştirdiği, bu miktardan davalı tarafça yapılan 8.048.685,50 TL ödemenin düşümü sonrasında davacının bakiye alağının 152.184,71 TL olduğu; … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından aldırılan bilirkişi kurulu raporu kapsamında, davalı şirketin davacı yüklenici şirketten talep edebileceği nefaset kesintisinin 833.381,09 TL olabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Birleştirme kararı sonrası asıl ve birleşen dava yönünden alınan 19/09/2022 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle; taraflar arasında 01/06/2017 tarihli ince işler sözleşmesi ve 01/08/2018 tarihli ek zeyilname imzalandığı, birleşen davada davacı tarafça ayıp iddiasında bulunulmuş ise de, ayıba ilişkin herhangi bir ihtarname bulunmadığı; esas dava yönünden kök rapordaki görüşlerinin aynı kaldığı, birleşen dava yönünden ise, tazminat isteme ön şartı olan ayıba ilişkin ihtarnamenin dosyada bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
31/03/2023 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; asıl davada davacı yüklenici şirketin davalı işveren şirketten faturalar ve hakedişler nedeniyle talep edebileceği alacağın 152.184,71 TL olduğu; … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi kurulu raporundaki tespitlere göre, davacı birleşen davalı yüklenici şirket tarafından yapılan işte eksiklik olmadığı, inşaatta gerçekleştirilen imalatlardan bir kısmının fen ve sanat kurallarına uygun olmadığı, ayıplı ve kusurlu olduğu, tüm ayıp ve kusurlu imalatın gizli ayıp niteliğinde olabileceği; davalı birleşen davacı işveren şirketin davacı birleşen davalı yüklenici şirketten nefaset kesintisi olarak talep edebileceği alacağının 833.381,09 TL olabileceği; yine bu bilirkişi kurulu raporunda, metraj ve imalat kalemlerindeki malzeme farklılıklarından dolayı fazla yapılan hakediş bedelinin KDV dahil 157.369,42 TL olarak hesaplandığı yönünde görüş bildirilmiştir.
En son alınan 23/08/2023 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle; 11.02.2022 tarihli kök raporda açıklandığı gibi, asıl davada davacı yüklenici tarafından hakediş ve hakediş dışında yapılan işler için düzenlenen faturalara ilişkin kesintilerden sonra davacı yükleniciye ödenmesi gereken toplam 8.200.870,21 TL’den, davalı işsahibi tarafça yapılan 8.048.685,50 TL ödemenin düşümü sonrasında davacı yüklenicinin bakiye alacağının 152.184,71 TL olduğu; bu durumda … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi kurulu raporunda fazla hakediş bedeli olarak belirlenen 157.369,42 TL’lik tutarın davacı yüklenici şirkete yapılan 8.048.685,50 TL ödemenin içinde yer aldığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporları gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, itirazlar yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Asıl ve birleşen davada tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre;
Taraflar arasında, … Turzm Ticaret A.Ş.’ne ait … Otelin ince işlerinin yapımına ilişkin 01/06/2017 tarihli İnce İşler Sözleşmesi (eser sözleşmesi) ve 01/08/2018 tarihli ek Zelyname imzalandığı, sözleşme gereğince işin yüklenici davacı birleşen davalı tarafça tamamlanıp iş sahibi davalı birleşen davacıya teslim edildiği dosya kapsamı ile sabittir. Davalı birleşen davacı tarafça, işin ayıplı olduğu yönünde def’i ileri sürülmüş ise de; iş sahibi davalı birleşen davacı tarafça yükleniciye süresinde bir ayıp ihbarında bulunulmadığı, eserin teslim alınırken ihtirazi kayıt ileri sürülmediği, ayrıca bu hakkın saklı tutulduğu da davalı tarafça kanıtlanamamıştır. Diğer yandan, eldeki davaya dayanak takip tarihinden sonra davalı birleşen davacı tarafça … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından yaptırılan delil tespiti başvurusunu da süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı olarak değerlendirmek mümkün değildir. Bu durumda yüklenilen işlerin eksiksiz ve süresinde davalı tarafa teslim edildiğinin kabulü gerekmiştir.
Tüm bu açıklamalara ve mahkememizce yapılan değerlendirmelere göre;
Asıl dava yönünden yapılan yargılama sonrasında;
Benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarında dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacı yüklenici şirket tarafından yapılan işlere yönelik hakediş ve ilave işler için düzenlenen faturalardan kaynaklı davacının toplam 8.200.870,21 TL alacağından, davalı tarafça yapılan 8.048.685,50 TL ödemenin düşümü sonrasında davacı yüklenicinin bakiye alacağının 152.184,71 TL olduğu, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nce aldırılan bilirkişi raporunda fazla hakediş bedeli olarak ödendiği tespit edilen 157.369,42 TL’nin davalı tarafça yapılan 8.048.685,50 TL ödemenin içinde olduğu, davalı tarafça süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı, dava tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin belge sunulmadığı anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile bilirkişi kurulu rapor ve ek raporları ile tespit edilen toplam 152.184,71 TL asıl alacak miktarına yönelik davalı borçlunun vaki itirazının İİK’nun 67.maddesi gereğince iptaline; bilirkişi kurulu rapor ve ek raporlarında tespit edilen alacak miktarını aşan davacı isteminin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığından reddine; alacak eser sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle likit olmadığından ve davacının da reddedilen alacağının tahsili yönündeki isteminde kötüniyeti kanıtlanamadığından her iki tarafın tazminat istemlerinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden yapılan yargılama sonrasında;
Davacı taraf, taraflar arasındaki sözleşme gereğince yapımı davalı tarafça üstlenilen işin ayıplı olduğunu ileri sürmüş ve nefaset bedeli ile fazladan ödenen hakediş bedelinin tahsilini istemiş ise de; yukarıda açıklandığı üzere davacı tarafça süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı, bu durumda davacı tarafça talep edilen nefaset kesintisi isteminin yerinde olmadığı, … Sulh Hukuk Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporu ile fazla ödeme olarak tespit edilen miktarın iş sahibi davacı tarafça yüklenici davacıya yapılan hakediş ödemelerinin içinde olduğu dolayısı ile, fazla yapılan bir ödemenin bulunmadığı anlaşıldığından, birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl Davanın KISMEN KABULÜ ile,
a)Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasında 152.184,71 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptali ile takibin bu miktar yönünden talepnamedeki koşullar ile devamına,
b)Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
c)Koşulları oluşmadığından her iki tarafın tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine,
d)Alınması gerekli 10.395,74-TL karar ve ilam harcının 14.413,91-TL peşin ve tamamlama harcından mahsubu ile geriye kalan 4.018,17-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
e)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 181,69 TL’sinin davalıdan, 1.138,31 TL’sinin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
f)Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin ve tamamlama harcından mahsup edilen karar ve ilam harcı 10.395,74 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
g)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 24.349,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
h)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 134.882,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
ı)Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 7.500 TL bilirkişi ücreti ve 250 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 7.812,20 TL’nin kabul ve red oranına göre 1.075,28 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyenin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
2-Birleşen ….ATM.nin … Esas Sayılı Davasının REDDİNE,
a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 269,85 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 16.919,55 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 16.649,7‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
c)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 138.982,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
d)Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.30/11/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı