Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/546 E. 2023/76 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/546 Esas
KARAR NO :2023/76

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:16/10/2020
KARAR TARİHİ:02/02/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı …Ş’nin de içerisinde bulunduğu … …A.Ş isimli şirketin 7 hissedarı arasında bahsedilen şirketin hisselerinin devir ve temlikine dair 15.05.2016 tarihli Pay Alım Satım Sözleşmesi düzenlendiğini, taraflarca akdedilen sözleşmenin “Tazminat” başlıklı 8. Maddesinin 8.3 altbaşlıklı Dava veya İcra Takip Dosyaları’nı düzenleyen ve yine 8.7.2 altbaşlıklı Üçüncü Kişi Talepleri’ni düzenleyen hükümleri doğrultusunda satıcıların belirlenen yükümlülüklerine uygun davranmadığını, bu maddeler doğrultusunda davalı şirket tarafından müvekkili şirkete 31.12.2018 tarihi ile toplam 1.747.870,85-TL ödeme yükümlülüğü doğduğunu, bu miktarın e-fatura ile davalı şirkete iletildiğini, davalı şirket tarafından bu miktarın 1.143.104,55-TL’sinin borç olarak kabul edildiğini, 604.766,30- TL’si için iade faturası düzenlendiğini, davalı tarafından ödenmesi gerekirken ödenmeyen 456.173,48-TL yönünden davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından başlatılan takibe de itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından düzenlenen ve müvekkili şirkete iletilen faturanın tetkik edilerek taraflar arasındaki sözleşme doğrultusunda davacının talep edebileceği miktarın ödendiğini, haksız talep olarak tespit edilen miktar için müvekkili şirket tarafından iade faturası kesildiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye göre “davacı şirketin ödemeleri gösterir belgeleri davalı şirkete iletmekle yükümlü” olmasına karşın davacı şirketin ilgili belgeleri iletmeksizin fatura kestiğini, daha sonra davacı tarafından yeniden noter aracılığıyla 1.747.870,85-TL bedelli faturanın ve faturaya konu kalemlere ait evrakların müvekkili şirkete yeniden iletildiğini ancak, iletilen ödeme belgeleri içerisindeki bazı işçilik alacakları, vekalet ücreti, Mahkeme ilamı harç ödemesi konulu kalemler için yeterli evrak sunulamaması nedeniyle müvekkili şirket tarafından bu miktarın 782.539,05-TL’sinin kabul edildiğini ve 965.331,77-TL’sine itiraz edildiğini, bunun üzerine davacı tarafça 20.02.2019 tarih ve 621.555,08-TL bedelli fatura düzenlenerek 01.03.2019 tarihinde müvekkili şirkete iletildiğini, müvekkili şirket tarafından bu faturanın 604.766,30-TL’lik kısmından sorumlu olunmaması nedeniyle iade faturası düzenlendiğini ve bu faturanın davacı şirkete iletildiğini, kabul edilmeyen bu miktara ilişkin takip başlatıldığını, davacı şirket ile müvekkili şirket arasındaki ihtilaflı 38 kalemin taraflar arasındaki sözleşmenin “üçüncü kişi talepleri” başlıklı 8.7.2 maddesi doğrultusunda ele alınması gerektiğini ve 8.2.5 maddesi doğrultusunda müvekkilinin sorumluluğu olmadığını, Sözleşmenin 39 numaralı eki dışında kalan ve devir öncesi dönemi kapsayan işçilik alacaklarına dair Kıdem Tazminatı- İhbar Tazminatı ve Yıllık İzin alacaklarının sözleşme bedelini düzenleyen 4. Maddede görüleceği üzere nihai devir bedeline yansıtıldığını, bu nedenle müvekkilinin bu miktarlardan sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuş; davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında faturaya dayalı alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın hükümden düşülmesine yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; taraflar arasında yapılmış 15/05/2015 tarihli Pay Alım Satım Sözleşmesi’nin 8.maddesinde kararlaştırılan, davalıya yansıtılacak olan davacı tarafça 3.kişilere yapılan ödemeler nedeniyle düzenlenen 31/12/2018 tarihli, 1.143.104,55 TL’lik yansıtma faturasından, davalı tarafça itiraza uğrayan 604.766,30 TL’lik kısmı için düzenlenen takip ve dava konusu 11/03/2019 tarihli yansıtma faturasından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67.maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, tarafların kabulünde olan sözleşmenin 8.maddesi kapsamında davacı tarafça 3.kişilere yapılan ödemelerin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise anılan sözleşme hükmü gereği davalının tazmin yükümlülüğü kapsamında bulunup bulunmadıkları, bulunuyorlar ise hangi miktarda bulundukları noktalarındadır.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Bu kapsamda, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, takip ve dava dayanak sözleşmenin ve faturanın dosya arasında olduğu görülmüştür. Uyuşmazlığın niteliği itibarı ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden taraflar arasındaki sözleşmenin 8.maddesi kapsamında davacı tarafça 3.kişilere yapılan ödemelerin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise anılan sözleşme hükmü gereği davalının tazmin yükümlülüğü kapsamında bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, dosya, ekleri ve getirtilen-sunulan belgelerle birlikte konusunda uzman bilirkişi işçi alacakları konusunda uzman …, ekonomist … ve Borçlar Hukukunda nitelikli hesaplamalar konusunda uzman Doç. Dr. …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 21/02/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporunun ve tarafların itirazı üzerine aynı bilirkişi kurulundan alınan 17/08/2022 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu kök raporunda özetle; taraflar arasında imzalanan 15/05/2015 tarihli … …Anonim Şirketi’nin Paylarının Devir ve Temlikine İlişkin Pay Alım Sözleşmesi”nin taraflarca yorumlanmasından kaynaklı 08/03/2019 tarihli 604.766,30 TL bedelli faturanın taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu olduğu, faturanın toplam 38 kalemden oluştuğu, 2 nolu kalemde Kira akdi ilişkisinden kaynaklanan alacak talebi bulunduğu, 3 nolu kalemde İş Mahkemesi Dava harcı talebi bulunduğu, 23 numaralı kalemin “Dava Harcı” ödemesi olduğu, 35 nolu kalemin … Vergi Cezaları (Karar İlam Harç) talebinden müteşekkil olduğu ve 33 nolu kalemin ise Vekalet Ücreti konulu olduğu, bunlar dışında kalan 33 kalemin ise işçilik alacaklarının tahsili konulu mahkeme kararlarına ilişkin olduğu; sözleşme hükümlerinin yorumlanmasından;
İş akdinin tamamı devirden önce gerçekleşmiş yine devirden önce iş akdi sonlanmış ancak devir tarihi itibarı ile davası açılmamış dosyalarda; tüm işçilik alacaklarından sözleşmede öngörülen süre ile sözleşmede düzenlenen oranla (9685) sınırlı olarak devreden sorumludur. Bu dosyalar için devir bilançosunda Kıdem Tazminatı alacaklarının bulunmadığı, alıcı açısından öngörülebilir durum olmadığı gözetilerek bu nitelikteki dosyalar açısından Derdest Dava Dosyaları için yapılan düzenlemenin esas alınacağı, derdest Dava Dosyaları sözleşme kapsamında 15.000,00-TL sınırı olmaksızın %85 oranında Satıcıların sorumluluğunun düzenlendiği, bu dosyalar açısından da aynı esasların geçerli kabul edileceği;
İş akdinin devrinden sonra çalışmaya devam eden ve iş akitleri davacı (alıcı işveren) tarafından feshedilen işçilerin işçilik alacaklarına dair davalarda;
İhbar Tazminatı ve Yıllık İzin Alacağı fesihle doğan işçilik alacaklarından olması, İş Kanunu ve Yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda önceki işverenin bu alacak kalemlerinden sorumluluğu bulunmadığı gözetilerek satıcıların bu alacak kalemleri için sorumluluğu olmayacağı,
Kıdem tazminatı; Devir esnasında iş ilişkisi devam işçiler için devir bilançosunda Kıdem Tazminatı alacağı bulunması nedeniyle ve davacının bu hususa dair zarar talebi bulunmadığı gözetilerek devirden sonraki feshedilen iş akitleri için doğan kıdem tazminatından satıcıların sorumluluğu olmayacağı;
Fazla Mesai; UBGT, Hafta Tatili, Ücret Gibi Alacaklar; devir tarihinden önce doğmuş (30.06.2015 tarihinden önceki çalışmalardan kaynaklanan) fazla mesai, UBGT ve Hafta Tatili alacaklarından sözleşmede öngörülen süre (2 yıl) ve sözleşmede öngörülen miktar ile (9685 oranında) satıcıların sorumluluğu bulunduğu,
Yargılama Gideri, Faiz, Vekalet Ücreti; satıcıların sorumluluğu döneminde gerçekleşen miktarlarla sınırlı olarak Yargılama Gideri, Faiz, Vekalet Ücreti, İcra Harç ve masraflarından satıcıların sorumlu olduğu,
Satıcıların devirden sonraki fesihlerde işçinin kendi bünyelerindeki çalışmasından kaynaklanan ve yukarıda sorumlu oldukları belirtilen miktarların dava dosyası / icra dosyası miktarı 15.000,00-TL’yi aşmaması halinde alıcının taraflar arasındaki sözleşme hükmüne göre “zararı tazmin talebi hakkı” bulunmadığı,
15.000,00-TL zarar sınırı değerlendirilmesinde; dava taleplerinin bütünü nazara alınacağı, yani aynı işçinin, aynı davada talep etmiş olduğu Fazla Mesai, UBGT, Hafta Tatili gibi alacaklar tek bir dosya niteliğinde olduğu, bu nedenle her bir alacak kaleminin 15.000,00-TL’yi aşması şartı aranmayacak alacak kalemlerinin toplamının 15.000,00-TL’yi aşması yeterli olduğu, bunun yanında mahkemelerce brüt olarak karara bağlanan miktarlar net miktara çevrilerek 15.000,00-TL sınırının aşılıp- aşılmadığı net miktarlar esas alınarak tespit edileceği yönünde ayrıntılı olarak görüş bildirilmiş; yapılan itirazlar üzerine en son alınan 17/08/2022 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda ise; davacının davalıdan 109.353 TL asıl alacak ve 14.780,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 124.333,53 TL alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası ile tarafların kabulünde olan sözleşme, alınan bilirkişi raporları ve sunulan belgeler birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 15/05/2015 tarihli Pay Alım Satım Sözleşmesi’nin imzalandığı, davaya konu ihtilafın davacı tarafından işbu sözleşmeye istinaden düzenlenen 604.766,30 TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, 38 kalemden oluşan faturanın 1 kaleminin kira alacağı, 1 kaleminin karar ve ilam harcı, 2 kaleminin dava harcı, 1 kaleminin vekalet ücreti, kalan 33 kaleminin ise işçilik alacaklarından ibaret olduğu, sözleşmenin 8.8 maddesi uyarınca davalının sorumluluğunun kapanış gününden itibaren 2 yıl ile sınırlı olduğu, sözleşmenin 8.2.5 maddesi uyarınca derdest dava dosyaları ve vergi kapsamı dışında ve birbiri ile ilişkili zincir işlemler hariç olmak üzere beher işlem başına 15.000,00 TL’nin altında kalan işlemlerden davalı-satıcının sorumluluğunun bulunmadığı, devir tarihi itibariyle derdest olmayan işçilik alacakları dava dosyaları bakımından sorumluluk miktarı belirlenirken işçinin dava neticesinde lehine hükmedilen kalemlerin toplam tutarından işçiye ödenecek olan net ücretin esas alınması gerektiği ve davalının hükmün fer’ilerinden de sorumlu olduğu, devir bilançosunda kıdem tazminatı alacağı mevcut olduğundan devirden sonra sona eren iş akitleri yönünden davalının mesuliyetinden söz edilemeyeceği, yıllık izin ücreti alacağı ile ihbar tazminatının feshe bağlı alacaklar olması nedeniyle devirden sonra feshedilen iş akitleri açısından davalının sorumluluğunun bulunmadığı, yine sözleşmenin 8.3.1, 8.3.2 ve 8.7.1 maddeleri gereğince kapanış tarihi itibariyle derdest olan ve Ek-39’da yer alan dava ve icra takip dosyalarından mütevellit davacı tarafından bir ödeme yapılacak olması halinde davalının bunun %85’ini karşılamak durumunda olduğu, 21/02/2022 tarihli kök bilirkişi raporunun da Mahkememizce tespit edilen bu hususları içermesi nedeniyle ana hatları ile uygun bulunduğu ancak, hesaplama sırasında dikkate alınmadığı anlaşılan bazı belgelerin yeniden değerlendirilmesi amacıyla alınan 17/08/2022 tarihli ek raporda bu husus ve itirazların da değerlendirildiği ve ek raporun hüküm tesisine elverişli olduğu; bu nedenle benimsenen bilirkişi kurulu ek raporunda tespit edilen 109.353,00 TL asıl alacak ve 14.780,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 124.333,53 TL alacak miktarına yönelik davalı borçlunun vaki itirazının yukarıda açıklanan nedenlerle haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği; bu miktarı aşan davacı isteminin ek raporda açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen alacak miktarı üzerinden davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine, takibe dayanak fatura alacağının sözleşmeden kaynaklanması ve bu nedenle reddedilen miktar yönünden alacaklının kötü niyetinin kanıtlanamamış olması nedeniyle, davalı-borçlu tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı borçlunun ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasında 109.353,00 TL asıl alacak ve 14.780,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 124.333,53 TL’ye yönelik itirazının iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren (yıllık %19,05 oranını aşmamak kaydı ile) avans faizi yürütülmek suretiyle takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan toplam 24.826,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
4-Reddedilen miktar yönünden koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat isteminin reddine,
5-Alınması gerekli 8.493,22-TL karar ve ilam harcının, 11.376,25 TL peşin ve icraya yatan harçtan mahsubu ile geriye kalan 2.883,03 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 246,37 TL’sinin davalıdan, 1.073,63 TL’sinin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin ve icraya yatan harç miktarından mahsup edilen karar ve ilam harç miktarı 8.493,22 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 19.650,03 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 77.600,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 9.000 TL bilirkişi ücreti ve 347,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 9.409,70 TL’nin kabul ve red oranına göre 1.756,26 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.

02/02/2023

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.