Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/533 E. 2022/718 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/533 Esas
KARAR NO:2022/718

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/10/2019
KARAR TARİHİ:15/09/2022

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul … 12. Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği daha sonra yetkisizlik kararı üzerine mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili şirket tarafından davalı tarafa düzenlenen 42 adet fatura alacağının vadesinin geçmesine rağmen ödenmediğini, dava tarihi itibariyle alacağın 543.103,95 TL olduğunu, taraflar arasında 2019/5.dönemine ait mutabakat yapıldığını, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul … 2. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı başlatılan takibe itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili İstanbul … 12. Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği daha sonra yetkisizlik kararı üzerine mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında distribütörlük sözleşmesi imzalanmış olup sözleşme halen yürürlükte olduğunu, sözleşmenin kurulduğu andan itibaren müvekkilinin davacıdan aldığı ürünlerin bedellerini imkanları dahilinde ödediğini ancak, özellikle 2018 yılında ülke ekonomisinin içine girdiği darboğaz ve pazarın daralması sonucu satışlarda belirgin bir düşüş yaşandığını, buna bağlı olarak ödemelerde bir kısım aksamalar meydana geldiğini; icra takibinde talep edilen alacağın dayanakları somut olarak gösterilmediğini; takipte talep edilen miktarın açıklanmadığını, davacı tarafça teslim edilen ürünlerin rayiç değerlerinin belirlenerek yapılan ödemelerin mahsubu ile müvekkili komisyon tutarı sonrasında gerçek borç tutarının hesaplanması gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Takibin başlatıldığı, İstanbul … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede, davacı tarafça, davalı borçlu hakkında 42 adet faturaya dayalı alacağın fer’ileri ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın hükümden düşürülmesine yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle İstanbul … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…E sayılı dosyasından itirazın iptali davasının açıldığı, mahkemece verilen yetkisizlik kararı üzerine dava dosyanın mahkememize tevzi edildiği görülmüştür.
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi gereği iptali istemine ilişkindir.
Fatura, emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (213 sayılı VUK 229. md.). Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” (TTK 21/1). Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2). Fatura düzenleyen tacirin TTK’nın 21/2. maddede belirtilen karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdî ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili olarak düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin varlığı şarttır. Bu nedenle faturanın TTK’nın 21. maddesi gereğince kesinleşmiş ve tarafları bağlayıcı olduğunun kabul edilebilmesi için, fatura konusu işle ilgili yanlar arasında sözleşme yapıldığının yasal delillerle kanıtlanması ve bedeli uyuşmazlık konusu işin de kabul edilebilir yeterlikte iş sahibine teslim edildiğinin yüklenici tarafından kanıtlanmış olması zorunludur. Sadece faturanın karşı tarafa tebliğ edilmiş ve itiraz edilmemiş olması yanlar arasında akdî ilişkinin kurulmuş ve iş bedelinin istenebilir olduğunu kanıtlamaz.
Yanlar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının tespiti amacıyla bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler malimüşavir Habip KULLUKCU ve özel hukukta nitelikli hesaplamalar konusunda uzman …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 25/11/2021 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; incelenen davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre, takip tarihi olan 09/08/2019 tarihi itibariyle davacının davalıdan 542.158,55 TL alacaklı olduğu, incelenen davalı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre 2019 yılı sonu itibariyle davalının davacıya 542.757,67 TL borçlu olduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacağa %9 oranında yasal faiz talep edilebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere, usulüne uygun tutulan davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 542.158,55 TL alacaklı olduğu, takipten önce davalının temerrüde düşürülmediği, bu nedenle işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile bilirkişi kurulu raporu ile tespit edilen toplam 542.158,55 TL asıl alacak miktarına yönelik davalı borçlunun vaki haksız itirazının İİK’nun 67.maddesi gereğince iptaline, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen miktar üzerinden davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine; reddedilen miktar yönünden alacaklının kötü niyetinin kanıtlanamamış olması nedeniyle, davalı-borçlu tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı borçlunun İst. … 2.İcra Müd.nün … Esas Sayılı dosyasında talep edilen 542.158,55 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile bu miktara takip tarihinden itibaren (yıllık % 19,50 oranını aşmamak kaydı ile) avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 108.431,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafın fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
4-Reddedilen miktar yönünden koşuları oluşmadığından davalı tarafın tazminat istemlerinin reddine,
5-Alınması gerekli 37.034,85-TL karar ve ilam harcından 10.902,81-TL peşin ve icraya yatan harcın mahsubu ile geriye kalan 26.132,04-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 1.120,95 TL’sinin davalıdan, 199,05 TL’sinin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin ve icraya yatan harç 10.902,81 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 77.637,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 15.403,63 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 3.500 TL bilirkişi ücreti ve 268,55 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 3.819,35 TL’nin kabul ve red oranına göre 3.243,41 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 15/09/2022

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı