Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/505 E. 2021/1033 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/505 Esas
KARAR NO:2021/1033

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/09/2020
KARAR TARİHİ:15/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının … plakalı aracı ile 17/10/2017 ile 07/11/2017 tarihleri arasında ücret ödemeksizin işletme hakkı müvekkili şirkete ait olan … ve bağlı otoyollardan ihlalli geçişler yaptığını, geçiş ücretlerinin ve bu ücretlere ait yasal cezanın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine giriştiklerini, davalının ise icra takibine olarak itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, davalının itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın kabulüne, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe ve borca yönelik itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve ekleri ile tensip zaptı davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalı tarafından davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı gibi, davalı duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalıya ait … plakalı aracın muhtelif tarihlerde mevzuat gereğince işletme hakkı davacı şirkete devredilen köprü ve otoyollardan geçiş ücreti ödemeksizin geçtiği iddiası ile …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile girişilen ilamsız icra takibine yönelik davalı borçlu itirazlarının İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, ihlalli geçişlere ilişkin geçiş listesi ve kamera kayıt görüntüleri, provizyon sorgularını içeren tablo, müvekkili şirketin 23/10/2017 tarihli yazısı, KGM.’nün 08/06/2016 tarihli, … sayılı yazısı, bilirkişi incelemesi, gerekirse tarafların defterleri, ticaret sicili kayıtları, mali kayıtlar, faturalar, banka hesap hareketleri, gerekirse ihlalli geçiş gerçekleştiren aracın sicil kayıtları, gerçekleşen ihlalli geçişlere ilişkin tüm bilgi ve belgeler, tanık beyanları, taraflar arasındaki tüm yazışmalar ve sair yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf ise herhangi bir delil bildirmemiştir.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek dosya içerisine alınmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı şirket vekili tarafından 12/10/2018 tarihinde davalı/borçlu aleyhine 928,50-TL. asıl alacak (geçiş ücreti ve para cezası), 165,80-TL. işlemiş ticari faiz ve 29,84-TL. işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 1.124,14-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, Örnek-7 nolu ödeme emrinin davalı-borçluya tebliği üzerine davalı tarafından 18/10/2018 havale tarihli dilekçe ile borca ve takibe itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, akabinde davacı şirket vekili tarafından 29/09/2020 tarihinde harca esas değer olarak 1.124,14-TL. gösterilmek suretiyle huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
İİK. 67/1 maddesi; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesini getirmiştir. Bu yasal düzenleme doğrultusunda yapılan icra takibine borçlunun itiraz etmesi halinde davanın bir yıllık süre içinde açılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Maddedeki bu sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunludur. Yasada bu sürenin itirazın alacaklıya tebliğinden başlayacağı açıkça vurgulanmıştır.
Yasa koyucu bu sürenin hak düşürücü süre olması, bu bağlamda hakkı söndüren bir süre olması nedeniyle alacaklının borçlunun itirazlarına tam olarak muttali olması, bunun da ancak itirazın tebliği yoluyla olacağını öngördüğünden sürenin tebligatla başlayacağını kabul etmiştir.
Somut olayda icra takip dosyasının tetkikinde; davalının 18/10/2018 tarihli borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğe çıkarılmadığı, borca itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir belgenin bulunmadığı görülmüş, İİK.’nun 67/1 maddesinde öngörülen sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunlu olduğundan, mahkememizce re’sen yapılan incelemede huzurdaki davanın 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce … Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava konusu … plakalı aracın ilk tescil tarihlerinden itibaren tüm maliklerini gösterir kayıtların gönderilmesi istenmiştir.
Yine İstanbul PTT Bölge Müdürlüğü’ne ve Karayolları’na ayrı ayrı müzekkereler yazılarak; dava konusu aracın HGS ve/veya OGS hesabının bulunup bulunmadığı, varsa geçiş tarihleri itibariyle hesap hareket dökümlerinin gönderilmesi talep edilmiştir.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğundan, bu kapsamda taraflarca bildirilen deliller toplanmış, icra takip dosyası aslı celbedilerek dosyaya kazandırılmış, 23/06/2021 tarihli duruşmada; uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, davacı taraf iddiası, davalının icra takibine itirazı, ihlalli geçişe ilişkin CD, gelen müzekkere cevapları ve icra takip dosyası incelenmek suretiyle bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenerek 10/09/2021 tarihinde dosyaya sunulan raporda özetle; dosya kapsamı ve dosyaya sunulan CD incelendiğinde araca ait tespit edilen dönem içindeki ihlalli geçiş görüntülü kaydının ayrıca ihlalli geçiş listesi ve sistem dökümünün (provizyon sorgularını içeren tablonun) bulunduğu, kamera kayıtlarında da yer alan araç plaka görüntüleri ve kayıtları ile ihlali geçiş nedeni ile dava konusu icra işlemi uygulanan araç plakasının aynı olduğu, … plakalı aracın davalı Kahraman EFE tarafından 30/11/2017 tarihinde …’e devredildiği, ihlalli geçişlerin devir tarihinden önce olduğu, KGM.’den gelen 01/10/2017-30/11/2017 tarihli davalıya ait hesap hareketleri dökümü ile davacı tarafından sunulan geçiş ihlali tarihleri karşılaştırıldığında; davalı tarafın geçiş ihlali yaptığı tarihlerde ücretlerin ödenmediği, davalının … plakalı aracı ile 17/10/2017 – 07/11/2017 tarihleri arasında ödeme yapmadan geçişler yaptığı, bedeli ödenmeyen geçiş ücretlerinin bu ücretlere ait yasal cezaların toplamının 928,50-TL. olduğu, buna göre davacının davalı yandan icra takip tarihi olan 12/10/2018 tarihi itibariyle toplam (ana para + ceza + işlemiş faiz + işlemiş faizin KDV’si olmak üzere) toplam 1.124,14-TL. alacaklı olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 13/09/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanda bulunulmuştur, davalı tarafça rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 281/1 maddesine göre; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.” HMK.’nun 281. maddesinin gerekçesinde ise maddede rapora itiraz için taraflara tanınmış bulunan 2 haftalık sürenin kesin süre olduğu ve hak düşürücü bir nitelik taşıdığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla, taraflar bu süre içerisinde bilirkişi raporuna karşı itirazlarını dile getirmezlerse bilirkişi raporu itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir, yani itiraz etmeyen taraf artık rapora itiraz olanağını tümüyle kaybeder. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da bilirkişi raporuna yasal süresi içinde itiraz edilmemesi halinde diğer taraf yönünden usulü müktesep hakkın doğacağı belirtilmektedir.
Dosyada alınan bilirkişi raporu mahkememizce incelenip denetlenmiş, raporun dosyada toplanan delillere, dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelere uygun olduğu, davacı tarafça sunulan davalıya ait aracın ihlalli geçişlerine ilişkin CD’yi de incelemek suretiyle detaylı olarak hazırlandığı, yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30/5 maddesine göre; geçiş ücretleri ve cezalardan araç malikleri sorumludurlar. 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 25.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 16.05.2018 tarihli ve 7144 Sayılı Kanun’un 18. maddesi ile değiştirilen ve söz konusu değişikliğin uygulama usulü belirleyen 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanun’a eklenen Geçici Madde 3 ile getirilen düzenleme çerçevesinde; 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrası ile 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin 4 (dört) katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. 7144 sayılı yasal ile ve bu yasanın yürürlük tarihi olan 25.05.2018 tarihi itibari ile ve sadece tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulanmak üzere, geçiş ücretinin geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza; 4 katı olarak değiştirilmiş ve hazine payı uygulaması ortadan kaldırılmıştır.
Sonuç olarak; Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesine göre, 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.
Öte yandan 2004 sayılı İİK.’nun 67/2 maddesine göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun da itirazında haksız olması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine haksız olarak itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunların dışında alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli, 2019/4054 Esas ve 2019/7699 Karar ve 04/06/2020 tarihli, 2020/2083 Esas ve 2020/2727 Karar sayılı ilamları)
Tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait … plakalı aracın davacı şirketin işlettiği köprü ve otoyollardan muhtelif tarihlerde ihlalli geçişler yaptığı, bu geçişler nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin davalı tarafça yasal süresi içerisinde ve henüz cezaya uğramadan ödenmediği, bunun üzerine davacı şirket tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, mahkememizde görülen huzurdaki davanın İİK.’nun 67. maddesi gereğince 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, dosyada alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan geçiş ücreti ve geçiş ücretinin 4 katı tutarında para cezası olmak üzere 928,50-TL. asıl alacak, 165,80-TL. takip öncesi işlemiş faiz ve 29,84-TL. işlemiş faizin KDV’si olmak üzere genel toplamda 1.124,14-TL. tutarında alacaklı olduğunun tespit edildiği, 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan; 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 18. maddesi ile; “25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 1. ve 5. fıkrasında yer alan “on” ibaresinin “dört” şeklinde değiştirilmiş olduğu, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın yasadaki bu değişikliğe uygun olduğu, dosyada alınan raporun uygulamaya ve mevzuata uygun, aynı zamanda hüküm kurmaya elverişli olduğu, sonuç itibariyle takip tarihi itibariyle davalının davacı şirkete toplam 1.124,14-TL. borcu bulunduğu, davalının toplam 1.124,14-TL.’ye yönelik itirazının haklı ve yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, ayrıca takip ve dava konusu geçiş ücretlerine ilişkin alacaklar likit ve davalı borçlu tarafından önceden belirlenebilir nitelikte para alacağı olduğundan, davalı aleyhine %20 oranında hesaplanan 224,82-TL. icra inkar tazminatını da kapsayacak şekilde aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasındaki 928,50-TL. asıl alacak (geçiş bedeli + para cezası), 165,80-TL. işlemiş faiz ve 29,84-TL işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 1.124,14-TL. alacağa ilişkin itirazının iptaline, takibin asıl alacağa (928,50-TL’ye) yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle takibin talepnamedeki diğer koşullarla aynen devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan, itirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 224,82-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 76,79-TL. karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 54,40-TL. harcın mahsubu ile kalan 22,39-TL.’nin davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 1.124,14-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL. başvuru harcı, 54,40-TL. peşin harç, 7,80-TL. vekalet harcı, 800,00-TL. bilirkişi ücreti ve 73,95-TL. posta masrafı olmak üzere toplam 990,55-TL. yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve harcanmayan gider avansından geriye kalan kısmın kesinleşme şerhi yazıldıktan sonra davacı tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır