Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/498 E. 2020/886 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/498 Esas
KARAR NO:2020/886

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/01/2019
KARAR TARİHİ:10/12/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği daha sonra görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun İşsizlik Sigortası Fonu portföyünde bulunan…’lerin hukuki statüsünde ve davalı kuruluş nezdinde yapılan işlemler ile ikincil piyasalarda gerçekleştirilen alım satım işlemlerinde, 4447 sayılı Kanunun 53.maddesi gereği İşsizlik Sigortası Fon gelirlerinden vergi kesintileri hariç hiçbir kesinin yapılamayacağının açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen davalı kuruluş tarafından kanuna aykırı kesintiler yapıldığını, yapılan ihtara rağmen gelirlerden doğrudan masraf ve komisyon kesintisi yapılmaya devam edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle İşsizlik Sigortası Fonunun … hesaplarından komisyon ve masraf tahakkuk ettirilerek yapılan toplam 6.301.717,85 TL kesinti bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili …. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği daha sonra görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazlarının bulunduğunu, davacının MKK tarafından gelirlerden kesinti yapıldığı iddiasının gerçeklerle uyuşmadığını, MKK tarafından fon gelirlerinden kesinti yapılmasının söz konusu olmadığını, kesinti yapıldığı iddiasında ise buna ilişkin talebi bankaya yöneltmesi gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş; 10/12/2020 tarihli duruşmadaki beyanlarında, zorunlu arabuluculuğa ilişkin dava şartının yerine getirilmediğini ileri sürerek dava şartı yokluğundan davanın reddini savunmuştur.
Dava; davacı kurumun dava dışı banka hesaplarından hukuka aykırı olarak yapıldığı ileri sürülen komisyon ve masraf kesintilerin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın değişik 5/a maddesi; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3/1.maddesine eklenen “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 18/a maddesi; “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünü içermektedir.
Bu bilgiler ışığında somut olayda; davanın, davacı kurum banka hesaplarından yapılan komisyon ve masraf kesintilerinin davalıdan tahsili istemli ticari nitelikte dava olduğu ve dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerektiği, dava dilekçesinin ekinde anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin bulunmadığı; davacı tarafça arabulucuya başvurmadan eldeki davanın açıldığı, dava açıldıktan sonra arabulucuya başvurulmuş olmasının dahi sonucu değiştirmeyeceği anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2.maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın Arabuluculuk Dava Şartı Yokluğu Nedeni İle Usulden REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç takdirine yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 10/12/2020

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı