Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/479 Esas
KARAR NO:2021/444
DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :18/09/2020
KARAR TARİHİ:09/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı banka vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen … numaralı ve … numaralı Genel Kredi Sözleşmeleri’nden kaynaklanan borçların davalılar tarafından müvekkili bankaya ödememesi üzerine, müvekkili banka tarafından GKS’den doğan alacaklarının tahsiline yönelik olarak davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 61.326,39-TL. (faiz ve masraflar hariç) üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlular tarafından borca, faize, faiz oranlarına, yetkiye ve diğer tüm fer’ilere itiraz edildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı tarafça icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın kabulünün mümkün olmadığını, zira taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi (GKS)’nin 60. maddesinde yetkili mahkeme ve icra dairelerinin müvekkili bankanın merkez adresinin bulunduğu yer olan … (…) icra daireleri ve mahkemeleri olarak belirlendiğini, buna göre takipte yetkili icra dairesinin … (…) İcra Daireleri olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; öncelikle davalı karşı yanın yetki itirazının reddine, sonrasında davalı borçluların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazların ayrı ayrı iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi, tensip zaptı ile duruşma günü ve saati davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın davalılarca davaya karşı cevap verilmediği gibi, davalılar duruşmalara da katılmamışlardır.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak davacı banka tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalılar aleyhine girişilen ilamsız icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalılar aleyhine icra takibi yapılıp yapılmayacağı, takip tarihi itibariyle davalıların davacı bankaya borcunun bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile işletilen faiz miktarı ve oranlarının sözleşme ve mevzuat hükümlerine uygun olup olmadığı, ayrıca icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi, ihtarnameler, arabuluculuk son tutanağı, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı, ödeme belgeleri, sözleşmeler ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalılar ise herhangi bir delil sunmamışlardır.
Davalılar tarafından her ne kadar icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde; borca itiraz ile birlikte icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş ise de; taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’nin 60.maddesi gereğince sözleşmenin uygulanmasından doğacak uyuşmazlıklarda İstanbul (Merkez) icra daireleri ve mahkemeleri yetkili kılındığından ve 6100 sayılı HMK.’nun 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesi ile belirlenen yerde takip yapılıp mevcut dava İstanbul’da açılmış olduğundan, ayrıca Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarında da vurgulandığı üzere; müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalayan davalı kefil, tacir olmasa dahi tacirler arasındaki yetki sözleşmesi 6102 sayılı TTK.’nun 7. maddesinde öngörülen teselsül karinesi gereğince davalı kefil yönünden de bağlayıcı olduğundan, davalı tarafın yetki itirazı mahkememizce yerinde görülmeyerek işin esasına girilmiştir.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasının aslı celbedilerek dosyaya kazandırılmıştır. İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacı banka tarafından davalılar aleyhine 48.678,94-TL. asıl alacak, 245,19-TL. ihtar gideri, 269,57-TL. %5,00 BSMV, 6.741,29-TL. kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz, 5.391,40-TL. işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 61.326,39-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talebinde borcun sebebi olarak Genel Kredi Sözleşmesi’nin gösterildiği, Örnek-7 nolu ödeme emrinin davalılara tebliğ edildiği, davalılar tarafından yasal süresi içerisinde 03/03/2020 tarihinde borca itiraz edildiği, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, davacı banka vekili tarafından 18/09/2020 tarihinde ve 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK.) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı (alacaklı) tarafa ait olduğundan, bu kapsamda taraflarca bildirilen deliller toplanmış, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkememizce 10/02/2021 tarihli duruşmada dosyanın bankacı bilirkişisine tevdi edilerek; davacı taraf iddiası, davalı taraf savunması, icra dosyası ve tarafların dilekçeleri ile ekindeki belgeler incelenmek suretiyle rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenerek mahkememize sunulan 16/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında 04/01/2016 tarihinde 200.000,00-TL. tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi (GKS) akdedildiği, akdedilen sözleşmeyi davalılardan …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, buna göre davalılardan olan …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sorumluluk limitinin sözleşme limiti olan 200.000,00-TL.’ye kadar olduğu, akdedilen sözleşme kapsamında davacı banka tarafından davalı … … Ltd. Şti.’ne krediler (taksitli ticari kredi ve kredili mevduat hesabı kredisi) kullandırıldığı, kullandırılan kredilerin davalılarca davacı bankaya ödenmediği, davalı borçluların sözleşme hükümlerine riayet etmemesi ve borçlarını ödememesi üzerine davacı banka tarafından davalılara …. Noterliği’nden 09/01/2020 tarihi ve … yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edildiği, böylece kredi hesaplarının kat edildiğinin, nakit kredi borçlarının ödenmesinin, gayrinakit kredi alacağından kaynaklanan tutarın ise depo edilmesinin ihtar edildiği, sonuç olarak davacı banka tarafından davalılara kullandırılan Taksitli Ticari Kredi ve Kredili Mevduat Hesabı Kredileri’nden dolayı davacı bankanın davalı borçlulardan alacaklı olduğu, takibe konu edilen borç tutarının müşterek borçlu – müteselsil kefil davalı …’ın kefalet limitleri dahilinde olduğu, davalı borçlulardan; … … Ltd. Şti.’nin 18/01/2020 tarihinden itibaren temerrüde düştüğü, müşterek borçlu – müteselsil kefil …’ın ise 31/01/2020 tarihinden itibaren temerrüde düştüğü, takipte talep edilen ve detaylı olarak hesaplanan tutarların karşılaştırılması neticesinde davacı alacaklı bankanın takip tarihi itibariyle davalı borçlulardan; … … Ltd. Şti.’nden (müşterek borçlu – müteselsil kefilin sorumluluğu 57.154,61-TL. olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere) talep edebileceği asıl alacak tutarı 48.346,50 TL., ihtar gideri 245,19-TL., BSMV 269,57-TL., kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz tutarı 6.741,29-TL., kat sonrası işlemiş faiz 1.981,43-TL. olmak üzere toplam 57.583,98-TL. olduğu, davacı bankanın davalı …’dan ise 48.346,50-TL. asıl alacak, 245,19-TL. ihtar gideri, 269,57-TL. BSMV, 6.741,29 TL. kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz ve 1.552,06-TL. kat sonrası işlemiş faiz olmak üzere toplam 57.154,61-TL. talep edebileceği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalı firmada bulunan henüz bankaya ibraz edilmeyen, 313352 seri nolu ve 5941 sayılı kanun gereği karşılığı bulunmasa dahi bankanın hamile ödemekle yükümlü olduğu 1 (bir) adet çek ile ilgili olarak 2.030,00-TL. gayri nakdi tutarın banka hesabına depo edilmesi talebinde bulunabileceği, davacı alacaklının davalı borçlulardan alacağının asıl alacak tutarlarına takip tarihinden itibaren alacağın tahsil edileceği tarihe kadar Taksitli Ticari Kredi alacağı için sözleşmenin 12.2. maddesi hükmüne göre % 51,60 oranında temerrüt faizi, KMH Kredisi alacağı için 5464 sayılı yasanın 26. maddesine göre % 20,40 ve değişen oranlarda temerrüt faizi talep edebileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen rapor, taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 19/04/2021 tarihinde rapora karşı yazılı beyanda bulunulmuş, davalılar tarafından ise rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 281/1 maddesine göre; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.” HMK.’nun 281. maddesinin gerekçesinde ise maddede rapora itiraz için taraflara tanınmış bulunan 2 haftalık sürenin kesin süre olduğu ve hak düşürücü bir nitelik taşıdığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla, taraflar bu süre içerisinde bilirkişi raporuna karşı itirazlarını dile getirmezlerse bilirkişi raporu itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir, yani itiraz etmeyen taraf artık rapora itiraz olanağını tümüyle kaybeder. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da bilirkişi raporuna yasal süresi içinde itiraz edilmemesi halinde diğer taraf yönünden usulü müktesep hakkın doğacağı belirtilmektedir.
Kefalet sözleşmesi; kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir. Kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. Kefalet Sözleşmesi asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşmedir.
Bir kefaletin geçerli olabilmesi için; 1-yazılı şekilde yapılması, 2-kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi, 3-kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması ve 4-kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması gerekir.
Kefalet sözleşmesi, kefil ile alacaklının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile meydana gelir. Kefalet sözleşmesiyle kefil, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlenmektedir. Kefil, asıl borçlunun borcunu ödememesi durumda, söz konusu borçtan şahsen sorumlu olacağını taahhüt etmektedir. (Fahrettin ARAL – Borçlar Hukuku – Özel Borç İlişkileri – Ankara 2007, s. 437). Daha yalın bir anlatımla bu sözleşme ile kefil, borçlunun asıl borcu ifa edememesi riskini üzerine alır. (Özen, B.: Kefalet Sözleşmesi, İstanbul 2008, s. 6.)
Dosyada alınan bilirkişi raporu incelenip denetlenmiş, raporun bankacılık uygulamalarına, ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak tanzim edildiği, toplanan delillere, dosya kapsamına ve taraflar arasında akdedilen Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’ne uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Somut olayda; yukarıdaki açıklamalar ışığında taraflar arasında 04/01/2016 tarihinde 200.000,00-TL. tutarlı geçerli Genel Kredi Sözleşmesi (GKS) akdedildiği, akdedilen sözleşmeyi davalılardan …’ın müşterek borçlu – müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı …’ın mevcut kefaletinin geçerli olduğu, kefilin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu sözleşme kapsamında kullandırılan kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle kefalet limiti içerisinde diğer davalı (asıl borçlu) şirket ile birlikte sorumlu olduğu kanaatine varılmış, davada tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen birleşen davaya dayanak takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp hep birlikte değerlendirilmiştir.
Öte yandan 2004 sayılı İİK.’nun 67/2 maddesine göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun da itirazında haksız olması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine haksız olarak itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunların dışında alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli, 2019/4054 Esas ve 2019/7699 Karar ve 04/06/2020 tarihli, 2020/2083 Esas ve 2020/2727 Karar sayılı ilamları)
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen icra takip dosyası, dosyada alınan ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından davalılardan … … Ltd. Şti.’ne GKS kapsamında ticari nitelikli krediler kullandırıldığı, davalılardan …’ın kredi sözleşmesini müşterek borçlu – müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı şirkete kullandırılan ticari kredilerin geri ödemelerinin zamanında yapılmaması üzerine davacı banka tarafından ihtarname keşide edilerek hesabın kat edildiği, ödenmeyen ticari nitelikteki nakdi ve gayrinakdi kredi borçlarının tahsiline yönelik olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalıların itirazları üzerine takibin durduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere; davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalılardan … … Ltd. Şti.’nden 48.346,50 TL., asıl alacak, 245,19-TL. tutarı ihtar gideri, 269,57-TL. BSMV, 6.741,29-TL. kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz, 1.981,43-TL. kat sonrası işlemiş faiz olmak üzere toplam 57.583,98-TL., diğer davalı …’dan ise 48.346,50-TL. asıl alacak, 245,19-TL. ihtar gideri, 269,57-TL. BSMV, 6.741,29 TL. kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz ve 1.552,06-TL. kat sonrası işlemiş faiz olmak üzere toplam 57.154,61-TL. tutarında alacaklı olduğu, ayrıca gayrinakdi alacak kalemi olan çek depo bedelinden de davacı bankanın 2.030,00-TL. talepte bulunabileceği, kefalet sözleşmesinin yasal unsurları taşıması nedeniyle geçerli olduğu, Genel Kredi Sözleşmesi’ni 200.000,00-TL. kefalet limitiyle müşterek borçlu – müteselsil kefil sıfatı ile imzalayan davalı gerçek …’ın hesaplanan borcun tamamından kefalet limiti ile sorumlu tutulması gerektiği, gerek nakdi kredilerden dolayı gerek çek sorumluluk bedeline yönelik olarak bilirkişi raporunda hesaplanan alacak miktarına yönelik davalı borçluların itirazının haksız olduğu ve İİK.’nun 67. maddesi gereğince itirazın iptalinin gerektiği anlaşılmış; kabul edilen nakdi alacak likit ve belirlenebilir nitelikte bir para alacağı olduğundan, kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin ise reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
a) Davalı … … İth. ve İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; 48.346,50-TL. Asıl alacak
245,19-TL. İhtar gideri
269,57-TL. BSMV
6.741,29-TL. Kat ihtarına kadar işlemiş akdi faiz
1.981,43-TL. Kat sonrası işlemiş akdi faiz olmak üzere toplam 57.583,98-TL.,
b) Davalı …’ın aynı icra (…. İcra Müd. … E.) dosyasında;
48.346,50-TL. Asıl alacak
245,19-TL. İhtar gideri
269,57-TL. BSMV
6.741,29-TL. Kat ihtarına kadar işlemiş akdi faiz
1.552,06-TL. Kat sonrası işlemiş akdi faiz olmak üzere toplam 57.154,61-TL. nakdi alacağa yönelik itirazlarının ayrı ayrı iptali ile … nolu taksitli ticari krediden kaynaklanan 45.720,00-TL. asıl alacağa yıllık %51,60 oranında temerrüt faizi, … nolu kredili mevduat hesabı (KMH) kredisinden kaynaklanan 2.626,50-TL. asıl alacağa yıllık %20,40 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’si yürütülmek suretiyle ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin devamına, davacı tarafın fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen 57.583,98-TL. nakdi alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 11.516,79-TL. icra inkar tazminatının (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan … … İth. ve İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin bu miktarın tamamından, diğer davalı …’ın ise bu miktarın 11.430,92-TL.’sinden sorumlu olması koşuluyla) müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Gayrinakdi talep bedeli olan 2.030,00-TL’nin faiz getirmeyen bir hesapta davalı tarafça depo edilmesine,
4-Alınması gerekli 3.933,56-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 740,68-TL harcın mahsubu ile 3.192,88-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile maliyeye gelir kaydına, (Davalı …’ın bu miktarın 3.169,07-TL’sinden sorumlu olmak koşuluyla)
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 740,68-TL. peşin harcın davalılardan alınıp davacıya verilmesine, (Davalı … bu miktarın 735,16-TL’sinden sorumlu)
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 1.132,45-TL. yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.063,34-TL.’sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine (Davalı … bu miktarın 1.055,41-TL’sinden sorumlu), geriye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf nakdi alacaklar yönünden vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 8.285,92-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davacı taraf gayri nakdi alacaklar yönünden vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
9-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2021
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır