Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :2020/441 Esas
KARAR NO:2022/731
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/09/2020
KARAR TARİHİ:20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının sigorta şirketi olup sigortalı … İhr. San. Ve Tic. A. Ş. ‘nin ihraç ettiği “taze soğutulmuş balık” emtiasını nakliyat rizikolarına karşı sigortaladığını, ihracat ürünleri davalı … Taşımacılık Ltd. Şti.tarafından düzenlenen … numaralı taşıma senedine bürüt 18867 kg kayıtlı olarak ve davalı mülkiyetindeki … … …/… plakalı araca yüklendiğini belirterek … … firmasına teslim edilmek üzere … ‘e müteveccihen seyri sırasında 18.08.2019 günü … /… karayolunda sürücüsünün kontrolünü kaybetmesi sonucu kamyonun yoldan çıkarak devrildiğini ve aracın frigosunun devre dışı kalması neticesinde, balıkların tamamının bozultuğunu, kaza sonrası, devrilen araçtaki balıkların … / … plakalı frigolu araca aktarılarak … İhr. San. Ve Tic. A. Ş. Paketleme servisine getirildiğini ve yapılan muayene sonucu “PET grubu yem olarak kullanılabileceği, insanlar tarafından tüketilebilmesinin mümkün olmadığı” tespit edildiğini, Veteriner Sağlık Raporları öncesinde insanlar tarafından tüketilebileceği düşünülen balıklar için 90.000,00 TL ve 30.000,00 TL + KDV olmak üzere iki ayrı sovtaj teklifi aldığını ancak insanlar tarafından tüketilemeyeceği tespit edildikten sonra bozulan balıkların yem değerlendirilmek üzere dava dışı … Gıda Paz. San. Şti. ne KDV dahil 20.000,00 TL’ye satıldığını, sonrasında sigorta zararını 55.613,03 Euro olarak hesaplandığını ve sigortalı … İhr. San. Ve Tic. A. Ş. ‘ne 11.01.2019 günü 341.323,94 TL sigorta tazminatını ödediklerini beyan ettiğini, … Taşımacılık Ltd. Şti. taşıyan ve aynı zamanda … / … plakalı aracın maliki sıfatıyla oluşan zarardan sorumlu olduğunu, diğer davalı CMR sigortacısı … Sigorta Şirketi olmakla oluşan zarardan sigortalıya dolayısıyla halefi davacıya karşı davalı … Taşımacılık Ltd. Şti. ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu, davalılara karşı …. İcra Müdürlüğü … esas numaralı icra takibine başlatıldığı ancak davalıların itiraz ettiğini, dava şartı zorunlu arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle davalıların …. İcra Müdürlüğü … esas numaralı icra takibine vaki itirazlarının iptaline, %20 icra inkar tazminatının, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiline icra takibinin takipteki koşullarla devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; iş bu dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup reddi geretiğini, aktif husumet itirazlarının bulunduğunu, iş bu davanın zaman aşımına uğradığını, öncelikle iş bu taşımada sigğortalının kusurundan kaynaklı zarar doğduğu iddiasını asla kabul etmediklerini, hasar tespitinin CMR Konvansiyonu madde 23/1 ‘ e göre yapılması gerektiğini, davacı tarafın taleplerinin fahiş olduğunu, talep edilen hasar bedeli müvekkili şirket sorumluluk poliçesi muvacehesinde teminat kapsamında olmadığını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, iş bu taşımada taşımacının sınırlı sorumluluk sınırı CMR ‘ de düzenlenen sınırı aşamayacağını, gerçeğe aykırı bilgilerle oluşturulan ekspertiz raporuna dayalı hesaplanan zarar bedeli taraflarınca kabul edilemeyeceğini, yasal ihbar süresine uyulmadığını, yasal ihbar süresine uyulmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinin reddi gerektiğini, ayrıca kötü niyet tazminatı taleplerinin bulunduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın öncelikle husumetten reddine, bu talepleri kabul görmez ise davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Taşımacılık ….Ltd. Şti.vekilinin cevap dilekçesinde; aktif husumet ehliyetine ilişkin itirazlarının bulunduğunu, davacının sigortalının zarara uğradığını, sigortalıya yapılan tazminat ödemesinin ve geçerli bir sigorta poliçesinin varlığını ispat etmesinin gerektiğini, zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirketin kusurundan kaynaklı zarar doğduğu iddiasını asla kabul etmediklerini, hasar tespitinin CMR Konvansiyonu Madde 23/1′ e göre yapılmasının gerektiğini, davacı tarafın taleplerinin fahiş olduğunu, iş bu taşımada taşımacının sınırlı sorumluluk sınırı CMR ‘ de düzenlenen sınırı aşamayacağını, gerçeğe aykırı bilgilerle oluşturulan ekspertiz raporuna dayalı hesaplanan zarar bedeli taraflarınca kabul edilemeyeceğini, yasal ihbar süresine uyulmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebini kabul etmediklerini, ayrıca kötü niyet tazminatı taleplerinin bulunduğunu, faiz CMR Konvansiyonuna uygun olarak talep edilebileceğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın öncelikle husumetten reddine, bu talepleri kabul görmez ise davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası, Mersin Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri, davalı sigorta şirketinden celp edilen hasar dosyası ve sigorta poliçesi celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 19/01/2021 tarihli celse dört nolu ara karar gereğince dosyanın celse arasında günsüz olarak Makine Mühendisi …, Gıda Mühendisi …, Sigorta Mevzuatından Kaynaklı Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı … ile Lojistik Uzmanı Dr. … seçilmiş, adı geçen heyetçe sunulan bilirkişi heyet raporu ve ek raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyet raporu ve ek raporunun tetkikinde, tüm belge ve deliller değerlendirilmek suretiyle yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’un, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Trafik Kanununa bağlı yönetmeliğin ilgili bentleri gereği tam, tek ve asli kusurlu olduğu, davacı şirketin dava konusu hasar miktarını banka yoluyla yaptığı transfer ile ödediği ve sigortalısından bu ödeme karşılığından ibraname ve temlikname aldığı, bu nedenle hem TTK m.1472 gereği halef olarak hem de TBK m.183 gereği aldığı temlik gereği huzurdaki davayı açmaya yetkili olduğu, Gümrük idaresinin süreci uzatan müdahalesinin normal kontrol ve denetimlere değil kaza nedenine dayanması, kaza sonrası soğuk zincirin kırılması, diğer araca aktarma işleminin 13 saat sürmesi, yılın en sıcak günlerinde nem oranının yüksek olduğu bir bölgede bu durumun hasarın artmasında baş neden olabileceği, sonraki taşıma ve saklama işinin de frigolu araçlarla yapılmasının bu yargıyı desteklediği, hepsinden önemlisi 90 bin TL teklif verildiğinde ürünün insan yiyeceği olarak kullanılamayacağına veya aksi yönde bir rapor bulunmadığı, aynı tarihte verilen diğer teklifin 30 bin TL olması ve aradaki açık farkın teklif verenlerin bu durumu hesaba katıp katmamaları ile ilgili olabileceği gerekçeleriyle hasarın taşıma süreci içinde meydana geldiği değerlendirildiği, CMR m.23/3 gereği yapılan hesaplamaya göre davalıların sorumluluk sınırlarının 157.995,11 SDR olmasına ve sınırın aşılıp aşılmadığının karar tarihine en yakın tarihteki kur dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği (CMR m.23/7) nazara alınarak dava konusu tazminatın sorumluluk sınırları içinde kaldığından ispat edilen gerçek zararın tamamının davalılardan tahsil edilebileceğinin değerlendirildiği, Emtianın CIF değerini yansıtan fatura değeri (59.105,01 Euro); toplama, aktarma ve yolluk masrafları (731,41 Euro) ve Sovtaj değeri (3.132,93 Euro) hesaplamaya dahil edilerek dava dışı sigortalı gönderenin (59.105,01 + 731,41)- 3.132,93 = 56.703,49 Euro gerçek zarar miktarına ulaşılmakla davacının fiili ödeme günündeki (11.10.2019) kurlara (6,4553) göre (56.703,49 x 6,4553) = 366.038,04 TL olduğu, davacının dava konusu takiple 341.323,94 TL asıl alacak talep etmesine göre talebin gerçek zarar kapsamında kaldığı değerlendirildiği, davacının sigortalısına fiili ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi talebinde bulunup bulunamayacağı mahkemenin taktirinde olmakla birlikte ödeme tarihi (11.10.2019) ile takip tarihi (21.02.2020) arasında 3095 sayılı kanun uyarınca avans faiz oranları üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacının işlemiş faiz alacağının 21.328,07 TL olduğunun değerlendirildiği, takip tarihi itibariyle davanın zamanaşımına uğramadığı, sonraki aşamanın itirazın iptali davası hükümlerine tabi olduğu kanaatiyle raporlar alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, uluslararası karayolu taşımasına konu yükün alıcısına teslim edilmeden hasara uğraması nedeniyle sigortalısının uğradığı zararı tazmin eden sigorta şirketinin, ödediği zarar tutarını taşıyıcıdan ve sigortacısından rücuen tahsili istemiyle başlatılan ….İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Dosya içerisinde yer alan …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasından, davacı tarafından davalılar aleyhine ” Alacaklı sigorta şirketi olup, sigortalısı … İhr. San.ve Tİc. A.Ş’ye ait balık cinsi emtianın hasarlanması neticesinde sigortalısına 341.323,94 TL tazminat ödemiştir. 1. nolu borçlu firma taşıyıcı olup, emtianın …/… …/… karayoluyla nakliyesi işini üstlenmişse de emtiayı taşımakta olan kamyonun 18/08/2019 tarihinde …- … otoyolunda seyir halindeyken devrilerek kaza yapması neticesinde balık emtiasına hasar vermiştir. Hasara kusurlu olarak sebebiyet veren 1.nolu borçlu uğranılan zarardan taşıyıcı sıfatıyla, taşıyıcının sorumluluk sigortacısı olan 2. nolu borçlu sigortacı sıfatıyla sorumludurlar. Borçlu taraflardan, -fazlayı talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla- 341.323,94 TL ile bu miktara tazminat ödeme tarihi 11/10/2019 tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizinin, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin müteselsilen tahsilini talep ediyoruz.” açıklaması ile 341.323,94 TL asıl alacak ile 24.252,70 TL işlemiş faiz (avans faizi) olmak üzere toplam 365.576,64 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı ödemi emrinin 02/03/2020 tarihinde … Taşımacılık… Ltd. Şti’ye, 26/02/2020 tarihinde ise … Sigorta A.ş’ye tebliğ edildiği, 27.02.2020 tarihinde davalı borçlu … Sigorta Aş tarafından takibe ve borca itiraz edildiği, 03/03/2020 tarihinde davalı … Tayımacılık…. Ltd.Şti tarafından takibe, borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği , davalı borçlu itirazlarının yasıl 7 günlük süreda yapıldığı, İİK’nun 66. Maddesi gereği takibin durduğu, borçlu itirazlarının davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 02/09/2020 tarihinde elde ki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı borçlu tarafından her ne kadar İstanbul İcra Daireleri’nin yetkisine itiraz edilmiş ise de 2004 sayılı İİK’nun 50. Maddesi yollaması ile 6100 sayılı HMK’nun 6. ve 7. maddeleri ile 6098 sayılı TBK’nun 89. maddesi gereği İstanbul İcra Daireleri’nin yetkili olduğu anlaşılmış ve icra dairesinin yetkisine dair yapılan itiraza itibar edilmemiştir.
Dava dışı … İhr. San.ve Tİc. A.Ş ile davalı … Taşımacılık İth. İhr. San ve Tic. Ltd. Şti arasında, balık emtiasının yurt dışında bulunan alıcıya teslimi için anlaşma sağlandığı, 18/08/2019 günü emtiayı taşıyan aracın yaptığı tek taraflı trafik kazası nedeni ile emtianın hasarlandığı ve alıcısına teslim edilemediği, dava konusu ürünlerin davacı tarafından sigortalandığı, davacının sigortalısına zarar nedeni ile 11.10.2019 günü 341.323,94 TL ödeme yaptığı ve davalı taşıyıcının davalı sigortaya … Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
CMR’nin 17/1. Maddesine göre, taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.
Somut olayda taşımaya konu malların teslim şekli CIF olarak belirtilmiştir. CIF teslim şeklinde, mallar nakliye aracına uygun şekilde yükletildikten ve taşımada oluşabilecek hasarlar için emtia alıcı adına sigorta ettirilip ücreti ödendikten sonra aynı satış konusu mallar üzerinde satıcının artık bir menfaati kalmayacağından ilke olarak taşıma sırasında oluşacak hasarlardan dolayı satıcının talep hakkı bulunmamaktadır. Ancak, elde ki dava da malların CIF satış yöntemi ile teslimi benimsenmiş olmakla birlikte, taraflar ödemenin mal mukabilinde yapılmasını kararlaştırmışlardır. Mal mukabili satımda, satılan malın teslim yerine ulaşması ve malın alıcısına teslim edilmesinden sonra satım bedeli ödenmektedir. Bu tür bir satışta, satıcının eşya üzerindeki menfaati teslime kadar devam etmektedir ve taşıma sırasında hasar meydana gelmesi halinde de sorumlulara müracaat hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle davalıların davacı sigortalısının zarar nedeni ile talep hakkı bulunmadığı iddiası yerinde değildir.
Mahkememizce davacı yanın talep edebileceği hasar miktarı ile davalı yanın hasarın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi için bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 11/05/2021 tarihli raporla hasarın meydana gelmesinde emtianın taşındığı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, içerisinde taşıma konusunda uzman bilirkişininde bulunduğu 21/05/2022 tarihli rapor ile de zararın 366.038,04 TL olduğu davacı tarafından 341.323, 94 TL zarar talep edilmekle talebin gerçek zarar kapsamında kaldığı, davalının davacılardan 21.328,07 TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceği rapor edilmiş olup, bilirkişi raporları somut uyuşmazlığa uygun, açıklayıcı ve hüküm kurmaya el verişli olmakla mahkememizce hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporu dikkate alınarak davalılar tarafından yapılan itirazın 341.323,94 TL asıl alacak ve 21.328,07 TL işlemiş faiz yönünden iptaline takibin bu miktarlar üzerinden devamına karar verilmiştir.
İcra inkar ve kötüniyet tazminatı istemleri yönünden;
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin zarara uğrayan emtianın sigorta poliçesi kapsamında ödenen bedelinin rucü’en tahsili istemine ilişkin olduğu alacağın likit olmadığı anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, davacı yanın reddine karar verilen alacak istemi yönünden kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu sebeple davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalılar tarafından …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 341.323,94 TL asıl alacak ve 21.328,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 362.652,01 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve davalı … Sigorta A.Ş yönünden poliçe teminat limiti olan 430.455,81 TL ( Sorumlu olacağı üst limit ) ile sınırlı olmak üzere devamına, FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE,
2-İcra inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
3-Alınması gereken 24.772,75 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 4.415,26 TL harcın düşümü ile bakiye kalan 20.357,49 TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye irat kaydına
4-Davacı tarafından peşin ödenen 4.415,26 TL harcın davalılardan alınarak davacı yana ödenmesine
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 53.771,28 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı yana ödenmesine
6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 2.924,63 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine
7-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 4.072,50 TL bilirkişi ücreti, posta ve tebligat gideri ile 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 4.126,9 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 4.093,88 TL’nin davalılardan alınarak davacı yana ödenmesine bakiyesinin davacı üzerindi bırakılmasına
8-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 1.309,43 TL TL’sinin davalılardan 10,57 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2022 10:48:15
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır