Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/440 E. 2020/375 K. 03.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/440 Esas
KARAR NO:2020/375

DAVA:Tazminat (Ticari Ünvanın Kullanılmasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/09/2020
KARAR TARİHİ:03/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Ünvanın Kullanılmasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; fazlaya ilişkin her türlü hakları ve fazlaya ilişkin her türlü talep, dava, şikayet ve itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla, TTK ‘nın 52/1. maddesi uyarınca davalı şirketin ticaret unvanında dürüstlüğe aykırı bir biçimde müvekkili şirketin daha önce tescil ettirdiği “…” ibaresinin, işbu durum kendisine bildirildiği halde, kullanıldığının tespit edildiğini, davalı şirketin “…” ibaresinin ticaret unvanında kullanmasının yasaklanmasını ve ticaret sicilinden terkinini ve silinmesini talep ettiklerini, tecavüzün sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, “…” ibaresini kullandığı tanıtma araçlarından “…” ibaresinin silinmesini, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı şirketten alınarak müvekkili şirkete verilmesini, maddi tazminat olarak davalı şirketin elde etmesi mümkün görünen menfaatin karşılığı olarak HMK m. 107 uyarınca miktar ve değeri davanın açıldığı tarihte tam ve kesin olarak belirlenemeyen ancak mahkemece tam miktarı tayin ve tespit edilecek olan, bu sebeple dava tarihi itibariyle belirsiz olan “belirlenecek tutarlara göre taleplerini bilahare tamam, iblağ ve/veya hükümden sonra genel haciz yoluyla takip konusu tapmak suretiyle talep ve tahsil haklarımız saklı kalmak üzere” şimdilik davalının elde etmesi mümkün görünen 10.000,00 TL menfaat bedelinin tazminat olarak ihtarnamelerinin tebliğ tarihi olan 26/11/2019 tarihinden itibaren değişen oranlarla ticari temerrüt faizi ile müvekkili şirkete verilmesine karar verilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; Ticaret ünvanının terkini ve tazminat istemine ilişkindir.
TTK’nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1. fıkrasında “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda…” sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
26/06/2012 tarihinde kabul edilen ve 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6335 sayılı yasanın 2.maddesinde, “6102 sayılı Kanun’un 5. maddesinin başlığı” 2. ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler” şeklinde, 1.fıkrasında yer alan “davalara” ibaresi ise “davalar ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine” şeklinde 3.ve 4. fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler.Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır. (Yargıtay 3. HD 2016/15479 E. 2018/4356 K.)
Somut uyuşmazlık; ticaret unvanının terkini ve haksız kullanım nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
6769 sayılı Kanun’un 7/3-d maddesi (556 sayılı KHK’nın 9/2-e) uyarınca, marka hakkı sahibinin işaretin, ticari alanda kullanılmasını yasaklama hakkına sahip olup eldeki dava 556 sayılı KHK ‘nın 62 maddesinden kaynaklanan davalardan olup bu davaya bakma görevinin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsiz olduğuna kanaat getirilmiştir.
Tüm bu nedenlerle, açılan davada HMK 114/1 -c maddesinde ön görülen dava şartının bulunmadığı ve buna göre de, HMK 115/2 maddesi gereğince de davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın, HMK 114/1-c maddesindeki görev dava şartının yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin HMK 1 , 556 KHK 62 ve 71. maddesi gereğince … FİKRİ SİNAİ HAKLAR MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili … Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4- Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yokluklarında tensiben karar verildi.03/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır