Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/392 E. 2021/766 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/392 Esas
KARAR NO:2021/766

DAVA:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/08/2020
KARAR TARİHİ:21/10/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı tarafından inşaatı yürütülen … projesinden 649.000-USD bedelle işyeri nitelikli taşınmaz satın aldığını, yasal olarak düşürülen KDV farkı nedeniyle 594.000-USD olan satış bedelinin tamamının ödendiğini, taraflar arasında yapılan görüşmeler sonrasında taşınmaz bedelinin 269.818-USD’ye düşürüldüğü ve fazla ödemenin müvekkiline iadesi konusunda anlaşıldığı, bu nedenle davalıdan 324.182-USD alacağının doğduğu, bu bedelin sadece 24.000-USD’sinin iade edildiği bakiye bedelin yapılan ihtara rağmen iadesinin yapılmadığı, sözleşme uyarınca bu bedele %43,5 faiz uygulanması gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle 300.182-USD’nin son uzlaşma tarihi olan 21.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek %43,5 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılmış Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi kapsamında, taraflar arasında yapılan görüşmeler sonrasında taşınmazın satış fiyatı KDV dahil 1.442.583,00 TL olarak yeniden düzenlendiğini, bunun üzerine davacının yaptığı ödemelerden bakiye kalan bedel 128.230 TL’nin davacının hesabına ödendiğini, davacının müvekkilinden alacağı kalmadığını, davacı tarafça elden ödendiği iddia edilen 300.000 USD’nin ödendiğinin yazılı delille ispatlanması gerektiğini, davacının satış vaadi sözleşmesi kapsamında banka kanalıyla yapılan ödemeler dışında hiçbir şekilde 300.000 USD elden ödeme yapmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasında yapılmış gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın değerinin taraflarca yeniden belirlenmesi sonucu fazla ödendiği ileri sürülen bedelin (300.000 USD) davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, taraflar arasında yapılmış gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaz değerinin yapılan anlaşma sonrasında düşürüldüğünü, davalıya fazla yapılan ödemenin iade edilmediğini ileri sürmüş; davalı taraf ise, davacı tarafça elden yapıldığı ileri sürülen bedelin ödenmediğini, davacının alacağının bulunmadığını savunmuştur.
Taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, tarafların kabulünde olan taşınmazın satışı nedeniyle davacı tarafça davalıya fazladan yapılmış bir ödemenin bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Yanlar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, taraflar arasındaki taşınmazın satışından dolayı davacı tarafça davalı tarafa taşınmazın satış bedelinden USD cinsinden fazla bir ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise miktarının ve temerrüt tarihinin tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler SMMM … ve özel hukukta nitelikli hesaplamalar konusunda uzman Prof. Dr. …’na tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 15/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunun, taraf vekillerinin itirazları üzerine aynı bilirkişi kurulundan alınan 13/08/2021 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu ek raporunda özetle; taraflar arasında … 48. Noterliği’nin … yevmiye nolu, 07/01/2016 tarihli, … nolu Bağımsız Bölüm için Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığı, satış bedelinin 649.000 USD olarak belirlendiği, KDV oranındaki düşüş sonrası satış bedelinin 594.000 USD olduğu, davacı tarafça davalı şirket hesabına banka kanalıyla 294.000 USD ödeme yapıldığı, davalı taraf kaşe ve imzasının barındıran yazıda, 07/01/2016 tarihli satış vaadi sözleşmesinde belirtilen 11/04/2016 tarihli 300.000 USD’nin ödendiğinin, diğer senetleri, KDV, Tapu harcı, iskan harcı vb.harç ve masraflar hariç 27/05/2016 tarihi itibariyle bakiye borcun bulunmadığının belirtildiği, bu halde, davacı tarafça davalıya 294.000 USD banka kanalıya, 300.000 USD elden olmak üzere toplam 594.000 USD ödeme yapıldığının tespit edildiği; taşınmazın değerinin yeniden düzenlenmesi sonrası, yapılan ödemelerden 128.230 TL’sinin davalı tarafça iade edildiği, bakiyenin ödenmediği, taraflar arasındaki 21/01/2019 tarihli … 48. Noterliği’nin … yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Düzeltme Ön Ödemeli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi Beyannamesine göre davacının bakiye alacağının bulunduğu, davacının ilk yapılan sözleşme ve eki ödeme planı kapsamında, davalı taraf kaşe ve imzasını taşıyan yazı gereği 300.000 USD elden ödeme yapıldığının kesin delillerle ispatlandığı bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu ek raporu, gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, itirazlar yerinde görülmemiş; mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu ek raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi’nin imzalandığı, KDV oranlarındaki düzenleme sonrasında taşınmazın satış bedelinin 594.000 USD olarak kararlaştırıldığı, bu kez taraflar arasında yapılmış … 48. Noterliği’nin 21/01/2019 tarih ve … yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Düzeltme Ön Ödemeli Gayrimenkul Satış Vaadi Beyannamesi ile taşınmazın satış bedelinin 1.442.583,00 TL olarak yeniden düzenlendiği, davacı tarafça davalı şirket banka hesabına 294.000 USD ödemenin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Başka bir anlatımla, taraflar arasındaki taşınmaz satışına ilişkin 07/01/2016 tarihli ödeme planı dahilindeki 11/04/2016 taksit olan 300.000 USD’lik taksit dışındaki diğer taksitlerin banka yoluyla ödendiği her iki tarafın kabulünde olup; uyuşmazlık, 300.000 USD’lik bu bedelin fazladan ödenip ödenmediği, ödemenin yapılıp yapılmadığı noktalarındadır.
Yukarıda değinildiği gibi taraflarca, taşınmaz satış bedeli revize edilmiş ve ödeme planı dahilindeki 11/04/2016 tarihli 300.000 USD’lik taksit dışındaki diğer taksitler davacı tarafça davalı banka hesabına ödenmiş ve taşınmazın satış bedeline ilişkin ödenmeyen herhangi bir taksit kalmamıştır.
Davacı taraf davasını, davalı tarafça düzenlenip davacıya verilen 27/05/2016 tarihli yazılı belgeye dayandırmış olup, sözkonusu yazılı belgede uyuşmazlık konusu 300.000 USD’nin de ödendiği yazılıdır. Dosyada onaylı örneği olan bu belge davalı tarafça inkar edilmemiştir. Sözkonusu belge, HMK’nın 219.md. vd. kapsamında kesin delil niteliğindedir. Dolayısı ile bu belgeye göre yapıldığı anlaşılan 300.000 USD’lik ödeme, taraflarca kararlaştırılan taşınmazın satış bedelinden fazla olarak yapılan bir ödemedir. Sözkonusu bu ödemenin banka aracılığı ile yapılmaması ödemenin yapılmadığı sonucunu da doğurmaz.
Bu durumda davacı tarafça kanıtlanan toplam 594.000 USD ödemeye karşılık, yukarıda izah edildiği üzere taşınmazın kararlaştırılan satış bedeli olan 294.000 USD’nin düşümü sonrası fazladan yapıldığı anlaşılan 300.000 USD’nin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği iade edilmesinin gerektiği anlaşıldığından, 300.000 USD’nin ihtarname ile verilen süre sonu olan 01/07/2020 (temerrüt) tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-300.000-USD’nin temerrüt tarihi olan 01/07/2020 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a.maddesi gereğince uygulanacak faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 149.029,19-TL karar ve ilam harcından 37.319,89-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 111.709,30-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç 37.319,89 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 103.094,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 1.323,54 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 3.000 TL bilirkişi ücreti ve 140,25 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 3.202,45 TL’nin kabul ve red oranına göre 3.200,50 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, davacı taraf yönünden kesin, davalı taraf yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 21/10/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı