Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/376 E. 2021/820 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/376 Esas
KARAR NO:2021/820

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/07/2020
KARAR TARİHİ:03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçluya ait … ve … plakalı araçların, 22/02/2018 ile 20/09/2018 tarihleri arasında müvekkili şirket tarafından işletilen … ve …’ndan ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığını, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine müvekkili şirketçe davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından borca ve takibe itiraz edildiğini, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davalı borçlu tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve ekleri ile tespit tutanağı davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, davalı tarafından yasal süresi içerisinde davaya karşı cevap verilmemiştir.
Ancak davalı asil …, 18/06/2021 tarihli duruşmadaki beyanında özetle; dava dilekçesinin eşi tarafından tebliğ alınarak kendisine iletildiğini ve dava dilekçesini okuduğunu, hakkında açılan davadan ve dava dilekçesi içeriğinden haberdar olduğunu, icra takip dosyasında takibe ve borca yönelik itirazı bizzat kendisinin yaptığını, borca yönelik itirazlarını aynen tekrar ettiğini, dava dilekçesine karşı süresinde cevap veremediğini, maddi durumu uygun olmadığı için avukat da tutamadığını, kendisinden talep edilen geçiş ücreti ve cezaların tamamen haksız olduğunu, davacı şirket tarafından mağdur edildiğini, sahibi olduğu araçların davacının işlettiği köprü ve otoyollardan geçtiğini, ancak geçişten kaynaklı borcunu ödemek için PTT’ye giderek hesabına para yatırdığı halde davacı şirketçe kendisine sürekli olarak “borcunuz vardır” şeklinde yazılar gönderildiğini, konuyu çözmek için karşısında herhangi bir muhatap bulamadığını, dolayısıyla geçiş ücretlerini ödemek istediği halde ödeyemediğini, mahkemece PTT’den ve …’den sahibi olduğu araçların HGS ve OGS kayıtlarının getirtilerek incelenmesini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı şirketin işlettiği köprü ve otoyollardan, davalıya ait araçların ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığı ve geçiş bedellerini ödemediği iddiasıyla, geçiş ücreti ve para cezalarının tahsiline yönelik olarak davacı şirket tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Yargılama devam ederken davalı taraf, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile mahkememize sunduğu 02/11/2021 havale tarihli dilekçesinde özetle; davaya konu icra takip dosyası borcunun tarafınca kabul edildiğini ve icra dosyasına ödeme yapıldığını, huzurdaki davayı kabul ettiğini, davacı şirket ile karşılıklı olarak anlaştıklarını ve davacının kendisinden icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını, ancak davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendisinin üzerinde bırakılmasına muvafakati bulunduğunu, eldeki davanın tarafların sulh olması nedeniyle sonlandırılmasını talep etmiştir.
Davacı şirket vekili ise UYAP üzerinden mahkememize sunduğu 02/11/2021 tarihli “sulh dilekçesi” ile; icra takip dosyası borcunun davalı tarafından ödendiğini ve huzurdaki davanın konusuz kaldığını, yaptıkları yargılama giderlerinin davalı karşı yana yükletilmesini, ancak tarafların karşılıklı anlaşmaları gereği davalıdan vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı taleplerinin bulunmadığını belirterek; mahkemece dosyada “karar verilmesine yer olmadığına dair” karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 03/11/2021 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında ise özetle; davalı tarafın icra takip dosyası borcunu ödediğini, böylece tarafların karşılıklı anlaşarak sulh olduklarını, davalıdan vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı taleplerinin bulunmadığını, ancak davalının da kabulünde olduğu üzere yaptıkları yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini, sonuç olarak mahkemece konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek dosyanın sonlandırılmasını talep etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 313. maddesine göre sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.
HMK.’nun 314. maddesinde ise sulhun, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği hükme bağlanmıştır. Yine anılan Kanun’un 315. maddesi gereğince, sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre, sulhe göre karar verilmesini istemezlerse karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
İddia, savunma, tarafların karşılıklı olarak sulh olduklarına dair beyanları mahkememizce hep birlikte değerlendirilmiştir.
Taraflar, huzurdaki davanın sulh nedeniyle konusuz kaldığını ve birbirlerinden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı talep etmediklerini, ancak karşılıklı kabulleri gereği mahkemece davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesini açıkça talep, kabul ve beyan etmişlerdir.
Sonuç olarak tarafların karşılıklı anlaşarak sulh oldukları, böylece eldeki davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla; tarafların karşılıklı beyan ve talepleri de dikkate alınarak davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmek suretiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 4,90-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 153,65-TL (54,40-TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı, 37,05-TL tebligat posta gideri) yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır