Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/371 E. 2021/646 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/371 Esas
KARAR NO:2021/646

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:26/06/2019
KARAR TARİHİ:13/09/2021

… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar ve 14/02/2020 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilmiş ve 28/07/2020 tarihinde mahkememize tevzi edilmiş olmakla mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin özel araç servis tamir işi ile ilgili işyeri mevcut olup araç tamir ustası olarak çalıştığını, müvekkilinin çevresinde dürüstlüğü ile tanınan saygın bir tüccar olduğunu, davalı şirket ile müvekkilinin 01/02/2012 tarihli Madeni Yağ Satış Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 01/02/2012 tarihinde yürürlüğe girdiğini ve 01/02/2017 tarihinde sona erdiğini, müvekkilinin davalı şirketten sözleşmeden doğan madeni yağları ve ürünleri aldığını, müvekkilinin almış olduğu ürünleri araçlarda kullanmaya başladığını ancak madeni yağlar ve ürünlerin bozuk çıktığını, madeni yağların bozuk olmasından ötürü müvekkilinin müşterilerinin araçlarında arıza ve hatta motor kısmının bozulmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin madeni yağların bozuk olmasından ötürü müşteri araçlarında çıkan arızaları kendi cebinden karşıladığını, müvekkili tarafından davalı tarafa madeni yağların ve ürünlerin bozuk olduğu ve iş bu ürünlerin müşteri araçlarında kullanılmasından dolayı müşteri araçlarının arızalandığının sözlü olarak bildirildiği, ürünlerin bozuk olmasından ötürü sözleşme haklı nedenle müvekkili tarafından fesih edildiğini, bu durumun davalı şirkete iletildiğinde itirazda bulunmayarak kabul ettiklerini, ancak zaman içerisinde davalı şirketin kötü niyetli davranarak müvekkili hakkında sözleşmeden doğan cezai şart, cari hesap alacağı ve 5 yıl süreli verilen liftin bedeli tahsili için … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ilamsız takip yaptığını, bunun üzerine müvekkilinin davalı şirket ile görüştüğünü ve davalı şirketin hiçbir şey olmayacağını söylediğini, müvekkilinin icra dosyasına itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı şirketin kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu aleyhine müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla 10/10/2018 tarihinde icra takibi yapıldığını, borçlu tarafından itiraz edilmeyerek takibin kesinleştiğini, müvekkili ile davacı arasında 01/02/2012 tarihli 5 yıl süreli Madeni Yağ Satış Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davacının müvekkilinden madeni yağ satın aldığını, bu alışverişe ilişkin olarak davacının müvekkilinden satın aldığı mallardan dolayı 2.149,95-TL borcu bulunduğunu, takip talebi ile davacıdan talep edilen kalemlerin davacının da kabul ettiği sözleşmeye dayandığını, 5 yıl süreli düzenlenen sözleşme ile davacının müvekkilinden yılda 3 ton, 5 yılda toplam 15 ton ürün satın almayı kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkilinden alması gereken miktarda mal almaması halinde aynı sözleşmenin 8. Maddesi ile müvekkiline 2.500 USD ödemesi gerektiğini, müvekkili tarafından sözleşme ile birlikte davacıya 2,5 tonluk 2 stunlu bir adet lift verildiğini, davacının sözleşme süresi sonunda müvekkiline bu lift’i iade etmediğini, davacının müvekkilinden aldığı mallarda herhangi bir ayıp ve kusur bulunmadığını, davacının müvekkilinden en son 16/07/2012 tarihide mal aldığını, üzerinden 7 yıl geçtiğini, 7 yıldan beri böyle bir itiraz veya iddia öne sürmeyen davacının bu iddiaları yasal süreler geçtikten sonra ileri sürmesine muvafakatlarının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, 01/02/2012 tarihli Madeni Yağ Satış Sözleşmesi, analiz raporları, faturalar, tanık, yemin, bilirkişi ve tüm yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan 01/02/2012 tarihli sözleşme, davalıya yapılan satışlara ilişkin; hesap ekstresi, irsaliyeli faturalar, davalıya teslim edilen LİFT’e ait bilgi, belge ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin ve sair delillere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; … 2.İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında borçlu olarak yer alan davacının, takip alacaklısı/dosyamız davalısına borçlu olmadığının tespiti talebini içerir menfi tespit davasıdır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya SMMM bilirkişisi …, makine mühendisi … ve nitelikli hesaplamalar uzmanı Dr. Öğr.Üyesi …’a tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları raporunda; davalı yanın incelenen 2012 yılına ait kendi ticari defter kayıtlarında ve muavin defter dökümünde, davalı yanın davacı yandan 31/12/2012 tarihi itibariyle 2.149,95-TL alacaklı olduğunu, davacı yanın defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde, davacının davalıya 2.149,95-TL borcu olduğunu, sözleşme çerçevesinde alınan ürünün ayıplı olduğunun kanıtlanamadığını, ayrıca davalının ayıptan dolayı sorumlu olup alacaklının haklarını kullanabilmesi için davalı tarafa gönderilmesi gereken herhangi ayıp ihbarına ilişkin bir belgeye dava dosyasında rastlanamadığını, buna göre davalının ayıp dolayısıyla sorumlu olamayacağını, 01.07.2017 tarihinde sona ermiş sözleşmeye dayalı diğer taleplerin davalı tarafça talep edilip edilemeyeceği konusundaki takdirin mahkemeye ait olduğuna dair rapor sunmuş oldukları görülmüştür.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında 01/02/2012 tarihli Madeni Yağ Satış Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme süresi içerisinde davacıya teslim edilen malların ayıplı çıkması nedeniyle davacının davalıya sözlü olarak ayıp ihbarında bulunduğu, ancak işbu ayıp ihbarının TTK’nin 23/c ve 6098 sayılı TBK’nin 223.maddesinde yer aldığı şekilde usulüne uygun olarak yapılmadığı, bu nedenle de süresinde olmadığı ve ayıplı olan mallar yönünden de usulüne uygun ve süresinde ayıp ihbarı olmadığı, bu nedenle davalının, ayıplı olduğu iddia olunan mallardan sorumluluğunun söz konusu olmayacağı, ayrıca davacının sözleşmeyi haklı bir feshinin söz konusu olmaması nedeniyle 01.07.2017 tarihinde sona ermiş olan sözleşmeye dayalı davalı taleplerinin yerinde olduğu kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Koşulları oluşmadığından, davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 555,45-TL den mahsubu kalan 496,15-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.878,75-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.13/09/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı