Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/334 E. 2021/1012 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/334 Esas
KARAR NO:2021/1012

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/07/2020
KARAR TARİHİ:14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline adına alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla takibe geçildiğini, kötü niyetli davalı tarafından haksı ve hukuka aykırı nedenler ile sürülerek borca itiraz edildiğini, iş bu itiraz tümüyle haksız ve kötü niyetli olup mahkemece iptali ile takibin devamına karar verilmesinin gerektiğini, davalının müvekkiline borcu olduğu kayıtlar, yapılan işe ait evraklarla sabit durumda olduğunu, davalı müvekkiline yaptırdığı taşıtmaların ücretlerini ödemediğini, taraflarınca davalı aleyhine başlatılan icra takibi tamamen yasal dayanakları olan, verilen taşımacılık / kargo hizmetlerinin karşılığı olarak kesilen ve davalı tarafça da kabul edilen faturaların tahsiline ilişkin haklı bir alacak talebinden ibaret olduğunu, İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosunun … Büro Dosya Numarası, … Arabuluculuk Numarası İstanbul Adliyesi Komisyonundan atama talebi ile itirazın iptali talebi ile arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 24.095,00-TL alacağa davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibinin devamına, kötü niyetli itirazla kesin ve likit bir alacağın sürüncemede kalmasına neden olan davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından başlatılan icra takibi haksız olup, davanın reddi gerekmekte olduğunu, davacının işbu dava ile verildiğini iddia ettiği taşımacılık hizmeti, müvekkili şirket tarafından alınmamış olup dolayısıyla ilgili faturalar müvekkili şirkete iletilmemiş olup kayıtlarında da yer almamakta olduğunu, davacı taraf işbu davasını ispata yarar hiç bir delil sunmamış olup yalnızca cari hesap ekstresini sunmak suretiyle işbu davasını ispat edemediğinin açık olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmamakta olup önceki beyanlarının tekrarla müvekkili şirkete işbu davaya konu edilen taşımacılık hizmeti sağlanmadığı gibi davacı tarafça da iddiaları gerek verildiği beyan iddia edilen hizmete ilişkin belgelerin gerek faturaların sunulmaması sebebi ile ispat edilemediğini, takibe konu faturalar müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi hukuken mümkün olmayıp reddi gerektiğini, tamamen mesnetsiz olan işbu davada, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi haksız kazanç elde etmeye yönelik olup, aksine işbu dava sebebiyle davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan işbu davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava, İİK’nun 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davaya konu edilen…. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle varsa ferileri ile birlikte borç miktarı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizin 08/12/2020 tarihli celse dört nolu ara karar gereğince iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM Hilmi Yaman Bilgin seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 30/007/2021 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde, davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK. hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olduğu, davalı yanın ticari defterlerini sunmadığı, davacı yanın ticari defterlerinde, davalı yandan 23.08.2019 tarihi itibarı ile kaydi olarak 24.095,60 TL alacaklı göründüğü, dosyada mübrez faturalar ve sevk irsaliyelerinin denetime ve incelemeye elverişli olmadığı, bununla birlikte davalının ticari defterlerinden herhangi bir tespit yapılamadığı hususları göz önüne alındığında, hali hazırda davacının olası alacağı hakkında herhangi bir kanaat oluşmadığı, bahse konuş eksiklerin giderilmesi halinde, emtianın teslimine ilişkin olarak kaydi anlamda görüş bildirmenin mümkün olabileceği kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, …. İcra dairesinin … takip sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından….İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile toplam 24.095 TL cari hesap alacağı için ilamsız icra takibine başlandığı ödeme emrinin 16.03.2020 tarihinde davalı yana tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 18.03.2020 tarihinde yasal süresi içerisinde takibe itiraz edildiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 17.07.2020 tarihinde eldeki itirazın iptali davsının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında ki uyuşmazlığın temelini davacı tarafından davalı yana verilen kargo hizmeti nedeni ile ödenmeyen fatura bedelleri oluşturmaktadır. Mahkememizce taraf defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davacı yanın kendi defterlerine göre davalıdan cari olarak 24.095,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı yanın yapılan ihtara rağmen defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesinin 3. fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar somut olay ile değerlendirildiğinde, davacı yanın kanuna uygun tutulan defterlerine göre cari olarak davalıdan 24.095 TL alacaklı olduğu, davalı yanın ihtara rağmen defterlerini ibraz etmediği, bu kapsamda davacı defterlerinin lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacının davalıdan takip talebinde belirtilen miktar ile alacaklı olduğu , davalı tarafından ödemeye dair delil sunulmadığı ve davalı yanın icra takibine itirazda haksız olduğu anlaşılmış, itirazın iptaline takibin devamına karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması , borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur (Y.3HD’nin 09/10/2019tarih 2019/4054E-2019/7659K sayılı ilamı). Davacı isteminin likit olduğu ve davalı yanın icra takibine itiraz da haksız olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmiş uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE , davalı tarafından…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 4.819,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 1.645,93-TL karar ve ilam harcından 291,02-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 1.354,91-TL eksik harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 353,22-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 959,25-TL olmak üzere toplam 1.312,47-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır