Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/324 E. 2020/871 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/324 Esas
KARAR NO : 2020/871

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/07/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Seyitnizam Mahallesi Ambarlar 3. Yol Sokak Nakliyeciler Sitesi … Blok No:.. Topkapı Zeytinburnu/İstanbul adresinde bulunan depo müvekkili şirket nezdinde… sayılı … Depolama ve Dağıtım Hizmetleri Ltd. Şti. adına sigortalı olduğunu, sigortalı şirkete ait depoda, 14.09.2016 tarihinde davalı …A.Ş.’e ait işyerinde çıkan yangının sirayet etmesi neticesinde maddi hasar meydana geldiğini, hasara ilişkin ödenecek tazminat tutarın işyeri sahibi …Gayrimenkul Yatırım Ticaret A.Ş.’ye rücu edilebileceği” kanaatine varıldığı, davalı şirketin söz konusu zarardan sorumlu olduğunu, davalı şirketin sorumluluğu kusursuz sorumluluk esasına dayanmakta olduğunu, söz konusu sorumluluk, kusur sorumluluğu değil yapı malikinin kusursuz sorumluluğu olduğunu, hasara uğrayan müvekkili şirket nezdinde sigortalı işyeri için, 01/11/2016 tarihinde 2.527,92 TL tutarında hasar tazminatı müvekkili şirket tarafından ödendiğini, bu ödeme neticesinde müvekkili şirket Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesindeki halefiyet hükmü uyarınca sigortalısının başta zarar sorumlularına dava açma hakkı olmak üzere tüm haklarına halef olduğunu, adı geçen halefiyet hükmü uyarınca; müvekkili sigorta şirketi, poliçe kapsamında sigortalısına yapmış olduğu tazminat ödemesi ile hukuken sigortalısının yerine geçmiş ve sigortalısının sahip olduğu tüm hak ve yetkilere sahip olduğunu, söz konusu tazminatın anılan halefiyet ilkesi uyarınca, davalıdan rücuen tahsili amacıyla, İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun borca itirazı üzerine arabuluculuk süreci gerçekleştirilmiş ve anlaşamama tutanağı tutulduğunu, söz konusu itirazın iptal edilerek takibe devam edilebilmesi için de, huzurdaki itirazın iptali davasının açılması gerektiğini, açıklanan nedenlerle kusur ve hasar tutarına ilişkin fazlaya ilişkin tüm talep hakları saklı kalmak kaydıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılmış haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacaklılık iddiasında bulunan sigorta şirketinin alacak iddiasına mesnet yaptığı olay ve haksız fiil ile ilgili olarak herhangi bir sorumlulukları, kusurları, ilgilerinin bulunmadığından haksız ve mesnetsiz takibe itiraz etmek gerekttiğini, dava konusu olayın tarihi 14/09/2016 olduğuna göre iş bu haksız fiile dayalı alacak iddiası zamanaşımına uğradığını, ayrıca takip ve dava tarihleri itibariyle de dava usulsüz olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı davanın usul, esas, zamanaşımı nedeniyle reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu olarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Es. Sayılı takip dosyası celp edilip incelenmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67 maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nin… takip sayılı dosyası ile toplam 3.251,86 TL alacak için 14.02.2019 tarihinde ilamsız icra takibine girişildiği, davalı tarafından yapılan itiraz üzerinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını 6102 sayılı TTK.’nun 1472. Maddesinde düzenlenen halefiyet ilkesi oluşturmaktadır. Davalı tarafından esasa cevap süresi içerisinde zaman aşımı defi ileri sürülmüştür.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Sonuç olarak, sigortacının açtığı rücu davalarında zamanaşımı, sigorta ettirenin aynı şahıs aleyhine açabileceği davanın zamanaşımı süresine tabi olup zamanaşımı da aynı tarihte başlar. Rücuen tazminat talebine konu olaya uygulanacak dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 49. Md. haksız fiil tanımlanmış, TBK’nun değişik 72. Md. haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararının tazmini istemiyle açacağı davaların zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 2 ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerine tabi bulunduğu belirtilmiştir.
Somut olayda; dava konusu riziko 14.09.2016 tarihinde gerçekleşmiş, davacı vekili 14.02.2019 tarihinde davalı aleyhine icra takibine girişmiştir. Davacı zarar sorumlusunu 19.12.2018 tarihinde öğrendiğini iddia etmiştir. Ancak davacı tarafından sunulan delillerden 21.10.2016 tarihli ekspertiz raporunun 2 sayfasının a bendinde yangın meydana gelen gayrimenkulün mülk sahibinin davalı Akzirve Gayrimenkul İnşaat olduğunun yazılı olduğu, davacının zarar vereni rapor tarihi itibariyle öğrendiğinin kabulü gerektiği ve 21.10.2016 tarihi ile icra takip tarihi olan 14.02.2019 tarihi arasında 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolmuş olduğu anlaşılmış davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın zaman aşımı nedeni ile REDDİNE
2-Alınması gereken 54.40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ödenen harçtan mahsubu ile harç alınmasına yer olmadığına
3- Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 3.251,86 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır