Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/321 E. 2022/44 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/321 Esas
KARAR NO :2022/44

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/07/2020
KARAR TARİHİ:19/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından 30/03/2019 tarihinde müvekkili şirketin … numaralı hesabından haksız şekilde ve şirketin muvafakati bulunmaksızın “Periyodik Hizmet Komisyonu” adı altında 10.500,00-TL. çekildiğini, davalı banka tarafından çekilen miktar sonrasında … 4. Noterliği’nin 18/04/2019 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesaptan çekilen miktarın müvekkiline iadesinin talep edildiğini, ancak davalı banka tarafından ihtarnameye cevap olarak; çekilen tutarın Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında çekildiğinin ve bankalarının bu miktarı şirketin muvafakati olmadan da çekebileceğinin iddia edildiğini, davalı tarafından 27/09/2019 tarihinde tekrar “Periyodik Hizmet Komisyonu” adı altında 10.500,00-TL. çekildiğini, çekilen bu miktarın da müvekkilinin herhangi bir izni olmaksızın hukuka aykırı biçimde çekildiğini, sonuç olarak müvekkilinin hesabından 6 ay içerisinde iki adet ve toplamda 21.000,00-TL para çekildiğini, davalı banka tarafından müvekkilinin hesabından çekilen bu tutarın herhangi bir hizmetin karşılığı olmadığını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davalı banka tarafından müvekkilinin hesabından haksız olarak çekilen toplam 21.000,00-TL.’nin işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı bankadan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili banka arasında akdedilmiş Genel Kredi Sözleşmesi’nin 8.1. maddesine göre, müvekkili bankanın tahsis edilen krediler üzerinden komisyon alma hakkı ve yetkisi bulunduğunu, müvekkili bankanın davacı firmaya yönelik olarak yapmış olduğu kredi limiti yenilemesi ve tahsisine istinaden davacı taraftan komisyon bedeli tahsil ettiğini, periyodik hizmet komisyonunun, risk merkezi bildirimleri, sistem kayıtlarının arşivlenmesi, şube ve alternatif dağıtım kanallarından hizmet verilebilmesi ve bunun yanı sıra kredili müşterilerin nakit akış ve kredi ödeme döngüsünün takibi ve oluşturulan risk modelleme çalışmalarına göre müşterinin kredi portföyündeki risklilik derecesi düzenli olarak analiz edilerek verimli bir şekilde yönetilmesi ve diğer hizmetler için ayrılan kaynakların karşılığı olarak tahsil edildiğini, periyodik hizmet komisyonu belirlenirken müşterilere verilen finansal olmayan hizmetlerin yanı sıra ilgili dönem içerisinde yapılan istisnalar ve özel nitelikli diğer hizmetlerin dikkate alındığını, periyodik hizmet komisyonunun müvekkili banka tarafından 3’er (üçer) aylık dönemlerdeki ortalama kredi bakiyesine göre belirlenmekte olduğunu, ücret uygulamasından önce müşteri bilgilendirmesinin yapıldığını ve davacıdan tahsil edilen periyodik hizmet komisyonunun mevzuat ve sözleşmelere uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalı banka tarafından, davacı şirkete ait banka hesabından taraflar arasında akdedilmiş Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında haksız, izinsiz ve hesap sahibinin muvafakati alınmaksızın periyodik hizmet komisyonu adı altında ve toplamda 21.000,00-TL. tutarında para çekildiği (komisyon alındığı) iddiasıyla, bu meblağın davalı bankadan tahsiline yönelik olarak açılmış olan alacak davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; müvekkili şirketin banka hesap hareketleri, müvekkili şirket ile davalı banka arasında imzalanan sözleşme, müvekkili adına gönderilen 18/04/2019 tarihli ihtarname, davalı bankanın 07/05/2019 tarihli cevabi yazısı, bilirkişi incelemesi, Genel Kredi Sözleşmesi, arabuluculuk dosyası ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı vekili ise delil olarak; Genel Kredi Sözleşmesi, Bankacılık Hizmet Sözleşmesi’nde yer alan ücret, masraf ve komisyonlarla ilgili hükümler, banka kayıtları, BDDK Web sitesinde yayınlanmış … Bank A.Ş. masraf komisyon listesi, müvekkili bankanın Web sitesindeki duyurular, hesap dökümleri, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi ve sair yasal delile dayanmıştır.
Yargılama devam ederken davacı şirket vekili Av. … tarafından mahkememize sunulan 18/01/2022 tarihli dilekçede özetle; huzurdaki davadan feragat ettikleri, davalı karşı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Davalı banka vekili Av. … tarafından ise 18/01/2022 tarihli dilekçe ile; davacı tarafın davadan feragati nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin ve ayrıca tarafları lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin talep edildiği görülmüştür.
Dosyadaki vekaletnamelerin incelenmesinde davacı şirket vekili Av. …’un davadan feragat yetkisinin, davalı banka vekili Av. …’in ise feragati kabul yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat, davayı sona erdiren tek taraflı bir işlem olup, karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. 6100 sayılı HMK.’nun 307. maddesindeki düzenleme uyarınca feragat; davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat hakkın özü ile ilgili olup, verilecek karar esasa ilişkin bir karardır.
Feragat beyanında bulunan taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Ancak davalı banka vekilince davacı yandan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığı hususu açıkça beyan edildiğinden, mahkememizce davalı banka lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.
Somut olayda; davacı vekili, davayı açtıktan sonra mahkememize sunduğu 18/01/2022 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiklerini açıkça bildirmiş olup, yapılan feragat bildiriminin usulüne uygun olduğu tespit olunduğundan ve davalı tarafça davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediği açıkça belirtildiğinden, HMK.’nun 307. maddesi gereğince davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmeksizin aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
G.D: Gerekçesi ekli kararda yazılacağı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Davalı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine,
3-Alınması gerekli 53,80-TL karar ve ilam harcının 358,63-TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 304,83-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi. 19/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır