Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/32 E. 2020/801 K. 30.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/32 Esas
KARAR NO:2020/801

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:15/03/2016
KARAR TARİHİ:30/11/2020

Mahkememizin … esas sayılı dosyamızın 13/01/2020 tarihli celsesinde; asıl dava yönünden yargılamanın devamını gerektirir bir husus kalmadığı anlaşıldığından, usul ekonomisi ilkesi gereği karşı davaların işi bu dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kaydına karar verilmiş olmakla, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … …. Ltd. Şti vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …. Hafr, Gıda Tic. Ltd. Şti. … kum taşıyan şirketin taşeronu konumundadır. Ve … …. Ltd. Şti. ne ait … plakalı araç 14.02.2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle yaklaşık 25 gün boyunca tamirde kalmış olduğunu, söz konusu aracın vidanjör mahiyetinde bir araç olduğunu ve kum çektiğini, aylık kum çekme miktarı ise 7711,200 metreküp olduğunu, bu taşıma işinin karşılığında ise müvekkilinin 25.000,00.-TL tutarında para kazandığını, ancak aracın tamirde kaldığı süre boyunca müvekkilinin kazanç elde edemediğini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00.-TL kazanç kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini ve aracın meydana gelen kaza neticesinde değer kaybına uğradığını, kazaya karışan davalı … ‘ın tam kusuruyla bu kazaya sebebiyet verdiğini belirterek, şimdilik 10.000,00,-TL’nin kaza zamanından işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı …’nun kusuru ile meydana gelen kazadan dolayı … plakalı aracın 25 gün bakımda kaldığını, bu nedenle de 25 gün çalışamadığını, davacının sebep olduğu kaza nedeniyle müvekkilinin 2.000,00.-TL tutarında kazanç kaybına uğrayıp çalışamadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00.-TL’nin kaza tarihinden işleyecek faiziyle tazminini, müvekkilinin kaza nedeniyle büyük bir şok geçirmiş olup, son anda yaptığı manevra ile kurtulmanın verdiği şoku uzun süre yaşadığını, zira kaza anında son manevrayı müvekkili yapmış olmasaydı muhtemelen kazadan ağır bir şekilde yaralanarak çıkacaktı veya hayatını kaybedeceğini, bu şokun müvekkilinde derin bir üzüntü ve keder yarattığını belirterek, manevi olarak çöken müvekkili için 20.000,00.-TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin, kazalı aracını 25 gün kullanamadığını iddia ederek, kazanç kaybına uğradığını iddia etmekte olduğunu, ayrıca aracın değer kaybı yaşadığını ileri sürdüğünü oysa, kazada kusurlu olan tarafın davalı şirketin şoförü olduğunu, bu sebeple varsa bile bir zararı ondan talep etmeleri gerektiğini, ayrıca aracın 25 gün bakımda kaldığını (ki bu kadar süre bakımda kaldığı iddiası hayatın olağan akışına aykırıdır) bu sebeple kazanç kaybını iddia ederek afaki rakamlarla tazminat talep etmesinin kabul edilemez olduğunu, netice itibariyle davacı …’ün kusurlu olması, şirketin kazanç kaybı iddiası ile araçtaki değer kaybı iddiasının tamamen soyut iddialara dayanması sebebiyle davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; trafik kazası nedeniyle tazminat davasıdır.
Eldeki davanın mahkememizin … Esas – … Karar sayılı dosyasından tefrik edilerek, eldeki esasa kaydedildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar asıl davada davalılar arasında sigorta şirketi bulunması sebebiyle asıl davada uyuşmazlık asliye ticaret mahkemelerinin görev alanına girmekte olduğu için işbu karşı dava mahkememizde açılmış ise de, asıl dava tefrik edilip karara bağlandığından eldeki davada mevcut duruma göre görev konusunun tespiti gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’nın 4.maddesinde ticari davalar sayılmış ve aynı kanunun 5.maddesinde ticari davalara asliye ticaret mahkemelerinde bakılacağı belirtilmiştir.
Her ne kadar davanın açılması sırasında … A.Ş’ye karşı da husumet yöneltilmiş olması nedeniyle, uyuşmazlık mutlak ticari dava olarak başlamış ise de, mahkememizin … Esas sayılı dosyasının 13/01/2020 tarihli duruşmasında eldeki davanın, asıl davadan ayrılarak ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiği, dosyanın mahkememizin eldeki Esas numarasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Bu haliyle sigorta şirketinin eldeki davada taraf sıfatının bulunmadığı, davanın nispi ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olmasının gerektiği, ancak davalının tacir olmaması nedeniyle uyuşmazlığı çözme görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerinde olduğu anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ( aynı yönde İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesinin 2018/1240-1749 E.K sayılı kararı )
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince usulden REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine,
3-Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili … Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı … vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/11/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı