Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/319 E. 2021/878 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/319 Esas
KARAR NO:2021/878

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/11/2014
KARAR TARİHİ:16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında konusu patlayıcı madde satışı olan ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda davalıya satılıp teslim olunan patlayıcı maddelerin, davalı tarafça teslim alınıp, inşaatlarında kullanıldığını, ancak 16.07.2014 tarihinden itibaren yollanan faturaların, mutabık kalınan birim fiyatlardan farklı olduğu gerekçesiyle ve kendilerince doğru fiyat farkı faturalarıda düzenleyerek iade edilmeye başlandığını, müvekkili tarafından da süresinde ve noter kanalıyla itirazda bulunulduğunu ve ödemeninde ihtar edildiğini, ihtara rağmen herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde davalı tarafça 28.10.2014 tarihinde ihtirazi kayıt koyarak borcun 50.629,27 TL’si ödenip, haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı yanın faturaların … A.Ş. Tarafından kesilmesi gerektiği yönündeki itirazının yersiz olup, müvekkili şirketin adı geçen şirketin bayisi olduğunu, davalının da ürünleri müvekkilinden satın aldığını, patlayıcı ürünlere ilişkin özel prosedür gereğince buna dair tanzim olunan belgelerde de bu durumun belli olduğunu, kaldıki davalının daha önce ödemelerde yaptığını beyanla itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından yapımı üstlenilen tünel inşaatında kullanılmak üzere … A.Ş.’den patlayıcı madde satın alındığını, fiyat teklifinde mutabık kalınıp, bu birim fiyatlar üzerinden çalışılmaya karar verildiğini, …’ın patlayıcı maddeler için vekalet çıkartılması hususunda bildirdiği isimlere istinaden ve bildirilen isimlere vekalet çıkartıldığını, bu kişilere müvekkili şirket tarafından yapılan patlayıcı madde ihtiyacı taleplerinin …’ın yönlendirmesiyle daha sonra anlaşılacağı üzere davacıdan temin edilerek müvekkili şirkete verildiğini, müvekkilinin bu hususta bir seçim iradesinin bulunmadığını, davacının teklif sunulan dönemde müvekkiline sunduğu teklifinde benimsenmeyip …’ın verdiği teklifteki fiyatlarla çalışıldığını, ayrıca davacı ile bu şirket arasında bir bayilik ilişkisininde bulunmadığını, bu hususun dava dışı … tarafından gönderilen ihtarnamede de, …’nun müvekkili şirket ürünlerini satması haricinde iki şirket arasında bir ilişki bulunmadığı beyanıyla ifade edildiğini, davacının müvekkilinin … ile anlaşılan birim fiyat üzerini aşan tutarı iade faturalar olarak davacı yana iade ettiğini, müvekkili tarafından kayıtlara alınan faturalarında ihtirazi kayıtla ödendiğini, …’ın teklif ettiği fiyat üzerinden anlaşmayı teyid eden yazışma ve görüşmeler mevcut iken ödeme aşamasında davacı üzerinden verilen fiyatların arttırılmaya çalışılması ve ödeme koşullarının değiştirilmeye çalışılmasının iyiniyet kurallarına ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin muhatabının … olduğunu, aralarında cari hesaplaşma bulunduğunu, bu nedenle faturalarında … tarafından kesilmesi gerektiğinin davacı yana ihtar edildiğini, davacı ile sözleşmesel bir ilişkinin bulunmadığını, faturaların ticari ilişkinin varlığı bakımından tek başına yeterli olmadığını, faturalarada süresinde itiraz edilip, defterlere de işlenmediğini, icra inkar tazminatı isteminin de haksız ve yersiz olduğunu beyanla davanın reddine ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Takip dosyası celp edilip inclenmiş, tüm taraf delilleri toplanmış, tarafların ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp, rapor alınmış ayrıca rapora vaki davalı itirazlarının karşılanması bakımından ek rapor alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde “…Talep, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı tarafça …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde 05.08.2014 tarihli hesap ekstresine dayalı fatura alacağı dayanak gösterilerek 94.783,41 TL alacağın işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep olunmuş, davalının süresinde 03.09.2014 tarihli borca itirazı üzerine takip durmuştur. Buna göre itirazın iptali istemli davanın hakdüşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Öncelikle ticari ilişkinin tarafları bakımından ileri sürülen itirazlar yönünden yapılan değerlendirmede; davacı tarafça davalı yana peyderpey sevk ve teslim olunan patlayıcı madde niteliğindeki malların, davalı tarafça da teslim alınıp, tümünün kullanıldığı sabittir. Yine dava dışı … şirketinin bizzat davalı tarafça sunulan ihtarnamesinde yer verdiği beyanları kapsamında; davalı şirket ile aralarında bir sözleşme yapılmadığı, alım-satım ve nakliye işlemi gerçekleştirilmediği, davalı adına fatura ve irsaliye tanzim etmediği, mail yazışmalarının bir sözleşme kurulduğu yönünde değerlendirilemeyeceğine dair beyanlar ile mail görüşmelerinin ihtarname tarihinden bile bir yol önce yapılıp sonuçsuz kaldığı şeklindeki ifadeler ile, ürünlerin tümünün davalı tarafça teslim alınması ve yine tümünün kullanılmış olması, bir kısım ödemenin gerçekleştirilmesi karşısında bu yöne ilişkin itirazların yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Ticari ilişkiye konu malın niteliği, döviz endeksli ve kısmen ithalat karışımlı ürünler olması karşısında, zaman içerisinde ürün fiyatlarında değişimin olması normal ve kaçınılmaz olup, bu yöndekideğişimin piyasa koşulları içerisinde ve makul seviyede kaldığı, bilirkişi rapor ve ek raporu ile de açıkça tesbit edilmiştir. Bu yönden yine aynı nedenle taraflar arasında bir sabit fiyat ya da birim fiyat kararlaştırmasınında da söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki davalı yan, fiyat farkı bulunan ürünleride tümüyle teslim almış ve sarf etmek suretiyle kullanmıştır. Açıklanan tüm bu sebeplerle, davalı-borçlu itirazının haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmış, alacağın likit-itirazın haksız olması karşısında davacı yararına %20 oranında icra inkar tazminatı…” hükmedilmesine karar verilmiş, mahkememiz kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 03/07/2020 tarih ve 2017/4860 Es. 2020/1206 Kar. Sayılı ilamı ile ” …Davalı vekili icra dosyasında ve yargılama sırasında; taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, … şirketi ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, dava dışı şirketin davacıdan ürünleri temin edip gönderdiğini sonradan öğrendiğini ve faturaların fazla kısımlarına itiraz ederek kayıtlarına işlemediğini ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesince tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş ancak bilirkişi teslim tutanağından bankacı bilirkişiden rapor alındığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenip incelenmediğinin rapor içeriğinden anlaşılamadığı, bilirkişi raporunda dosyaya yansıyan belgeler ve faturalar üzerinde inceleme yapıldığının açıklandığı görülmüştür. Davaya konu ilamsız icra takibinin 05.08.2014 tarihli hesap ekstresine dayalı fatura alacağına dayandırıldığı, ihtilafa konu fatura örneklerinin dosyaya sunulduğu ancak taraflar arasındaki ihtilafa konu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığının, ihtilaf konusu faturalardan önceki faturaların da davacı tarafından düzenlenip düzenlenmediği, davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığının incelenmediği, tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığının bilirkişi raporundan anlaşılamadığı, ilk derece mahkemesince yetersiz bilirkişi raporu ile karar verildiği kanaatiyle” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 01/12/2020 tarihli celse iki nolu ara kararı gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak daha önce rapor sunan bilirkişi ile SMMM … seçilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 02/07/2021 tarihli bilirkişi raporu dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde, davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olduğu, davalı yanın ticari defterlerini sunmaması hakkında takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı yanın ticari defterlerinde, davalı yandan takip tarihi itibarı ile kaydi olarak 94.783,44 TL alacaklı göründüğü, takipten sonra ise davalının yaptığı ödeme sonucunda dava tarihi itibarı ile kaydi olarak 44.154,17 TL alacaklı göründüğü, dosyayı fotokopi şeklinde sunulan cari hesap icmalinden görüleceği üzere, davalı yanın, davacı yana takip tarihi itibarı ile kaydi olarak 50.629,27 TL borçlu göründüğü, takipten sonra ise yaptığı ödeme sonucunda dava tarihi itibarı ile kaydi olarak borcunun görünmediği, ancak davacı yanın davalıya keşide ettiği faturaların bağlı olduğu sevk irsaliyeleri üzerinde teslim alan imzasının mevcut olduğu, davalı yanın “bahse konu emtiayı dava dışı 3.kişiden aldığı” yönündeki savunmasının belgesel anlamda izaha ve ispata muhtaç göründüğü (herhangi bir irsaliye veya tevsik edici başka bir belgeye rastlanmadığından), davalının iade faturaları hesaba dahil edilmediği takdirde davacı yanın alacağının takipten sonra yapılan ödeme düşüldükten sonra 44.154,17 TL olacağı, davacının alacağının mahkemece kabulü halinde, davacının davalı yanı 08.08.2014 tarihli ihtarla temerrüde düşürdüğü, takip tarihinin ise 18.08.2014 olduğu, verilen 3 günlük süreden sonra 11.08.2014 tarihi ile 18.08.2014 tarihi arasındaki işleyen faizin 186,32 TL olduğu, takipten sonra davadan önce yapılan 50.629,27 TL tutarlı ödemenin düşümünün ise icra müdürlüğü tarafından infaz anında düşülerek kalan tutarın hesap edileceği rapor edilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İstanbul 30. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile davalı aleyhine ” 05.08 2014 tarihli 94.783,41 TL tutarında hesap ekstresine dayalı fatura alacağı ” açıklaması ile 94.783,41 TL asıl alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalı borçluya 29.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından yasal süresi içerisinde 03.09.2014 tarihinde borca ferilerine itiraz edildiği takibin durduğu, borçlu itirazının davacı alacaklıya 28.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekili tarafından 1 yıllık hak düşürücü içerisinde 18.11.2014 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce az yukarıda anılan bölge adliye mahkemesi kararı gereği taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 94.783,4 TL alacaklı olduğu takip sonrasında davalı tarafından yapılan 50.629,27 TL ödeme ile dava tarihi itibariyle kendi defter kayıtlarına göre davacı yanın 44.154,17 TL alacaklı olduğu , davalı yanın ticari defterlerini ibraz etmediği ancak fotokopi evraklara davalının yapılan 50.629,27 TL’lik ödemeden sonra davacı yana dava tarihi itibariyle borç bakiyesinin görülmediği, ancak davacı tarafından davalı yan adına kesilen faturaların bağlı olduğu sevk irsaliyelerinde teslim alan imzalarının bulunduğu ve davalı yanın faturaya konu ürünleri başkasından aldığına dair fatura vs delil bulunmadığı rapor edilmiştir.
Davalı tarafından ticari defterlerinin ibraz edilmemesi nedeni ile 6100 sayılı HMK’nun 222/3 maddesi gereği davacı defterinde yer alan kayıtlara itibar edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafından icra takibinden sonra davadan önce davacı yana 50.629,27 TL ödeme yapılmış ve bu ödemenin 6098 sayılı TBK’nun 100. Maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekiyor ise de, davacı bu parayı doğrudan ana para miktarından düşerek defterlerine kayıt etmiş ve davasını da bakiye miktar üzerinden açmış olması göz önüne alınarak TBK’nun 100. Maddesi kapsamında hesaplama yaptırılmamış, sunulan bilirkişi raporu ile incelenen davacı defteri ve toplanan tüm delilleri göz önüne alınarak davanın kabulüne davalı tarafından yapılan itirazın iptaline karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması , borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur (Y.3HD’nin 09/10/2019tarih 2019/4054E-2019/7659K sayılı ilamı). Davacının talebinin faturaya dayalı olup likit olduğu ve davalı yanın icra takibine itiraz da haksız olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmiş uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalının …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 44.154,14 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki şartlar ile devamına,
2-Alacağın %20′ si oranında hesaplanan 8.830,82 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 3.016,16 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ödenen 533,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.482,88 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına davacı tarafından ödenen 533,28 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
4-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 25,20 TL başvuru harcı ile 1.649,50 TL posta tebligat ve bilirkişi ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 6.540,03 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır