Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/305 E. 2022/484 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/305 Esas
KARAR NO :2022/484

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:07/07/2020
KARAR TARİHİ:18/05/2022

BİRLEŞEN İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
… ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:07/07/2020
KARAR TARİHİ:18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen “İtirazın İptali” davalarının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalılardan… San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 11/09/2012 tarihinde 134.000,00-TL. tutarlı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi, 01/04/2016 tarihinde 220.000,00-TL. tutarlı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi ve 20/02/2018 tarihinde 500.000,00-TL. tutarlı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, anılan Genel Kredi Sözleşmeleri kapsamında müvekkili banka tarafından davalı şirkete ticari nitelikli muhtelif krediler kullandırıldığını, … Kredi Kartı verildiğini ve Esnek Ticari Hesap açıldığını, diğer davalı …’in ise GKS’leri müteselsil kefil sıfatı ile aynı tarihte imzaladığını, davalı borçlu şirketin müvekkili banka tarafından kullandırılan krediye ilişkin olarak 27/10/2019, 27/11/2019 ve 27/12/2019 vadeli taksitleri zamanında ifa etmemesinden dolayı hesapların 20/01/2020 tarihi itibariyle kat edildiğini ve bahse konu sözleşmelerin feshedildiğini, davalılara ihtarname keşide etmelerine rağmen kredi borcunun ödenmediğini, bu sebeple davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlular vekilinin borca ve yetkiye itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazlarının tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın kabulü ile davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında borca ve takibe yönelik itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve ekleri ile tensip zaptı davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalılar tarafından asıl davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkememiz dosyası ile birleştirilen yine mahkememizin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalılardan… San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 11/09/2012 tarihinde 134.000,00-TL. tutarlı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi, 01/04/2016 tarihinde 220.000,00-TL. tutarlı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi ve 20/02/2018 tarihinde de 500.000,00-TL. tutarlı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, anılan Genel Kredi Sözleşmeleri kapsamında müvekkili banka tarafından davalı şirkete ticari nitelikli muhtelif krediler kullandırıldığını, … Kredi Kartı verildiğini ve Esnek Ticari Hesap açıldığını, diğer davalı …’in ise GKS’leri müteselsil kefil sıfatı ile aynı tarihte imzaladığını, davalı borçlu şirketin müvekkili banka tarafından kullandırılan krediye ilişkin olarak 27/10/2019, 27/11/2019 ve 27/12/2019 vadeli taksitleri zamanında ifa etmemesinden dolayı hesapların 20/01/2020 tarihi itibariyle kat edildiğini ve bahse konu sözleşmelerin feshedildiğini, davalıların … A.Ş. (…) teminatlı … no’lu taksitli ticari kredisi bulunduğunu, işbu … teminatlı krediye istinaden … tarafından 05/06/2020 tarihinde müvekkili bankaya 158.559,09-TL. tutarında ödeme yapıldığını, … ile müvekkili banka arasında yapılan protokole istinaden …’ye karşı olan sorumlulukların devam etmekte olduğunu, … tarafından gerçekleştirilen ödemenin müvekkili banka tarafından kurum adına tahsil edilmek üzere takip edilmekte olduğunu, müvekkili bankanın alacağı olan 282.544,56-TL.’nin ödenmesi için davalılara ihtarname keşide etmelerine rağmen borcun ödenmediğini, bu nedenle davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlular tarafından borca ve yetkiye itiraz edildiğini, davalıların itirazlarının tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın kabulü ile davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında borca ve takibe yönelik itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça dava dilekçesinde birden fazla kredi sözleşmesinden bahsedildiğini, davacı bankanın öncelikle talep ettiği alacağın hangi sözleşmeden kaynaklandığını açıklanması gerektiğini, takip ve dava konusu kredinin … tarafından teminat altına alınmış olduğunu, davacı bankanın …’ndan borcun bir kısmını tahsil ettiğini dilekçesinde açıkça belirtmiş olduğunu, buna rağmen bakiye bedel üzerinden değil borcun tümü üzerinden takip başlatıldığını, … ile davacı banka arasında yapılan protokolün 3. (üçüncü) kişi olarak müvekkillerini bağlamayacağını, iki taraflı bir sözleşmede sözleşme dışındaki 3. (üçüncü) bir kişiye sorumluluk yüklenmesinin en azından bu 3. (üçüncü) kişinin bu durumu kabulüne bağlı olduğunu, dava konusu kredi kapsamında davacı bankanın müvekkillerine yönelik bir yapılandırma önerisinde bulunmadığını, bu öneride bulunulmadan fona başvurulmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın reddine, davacı banka aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl dava; taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmeleri’ne dayalı olarak davacı banka tarafından davalılar/borçlular aleyhine ödenmeyen kredi borçlarının tahsiline yönelik olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla, birleşen dava ise; davacı banka tarafından GKS’lere dayalı olarak aynı davalılar/borçlular aleyhine ödenmeyen (… destekli) kredi borçlarının tahsiline yönelik olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla girişilen ilamsız icra takiplerine vaki itirazların İİK.’nun 67. maddesi gereğince ayrı ayrı iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf asıl ve birleşen davalarda delil olarak; … 6. Noterliği’nin 21/01/2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, 11/09/2012 tarihli 134.000,00-TL. tutarlı, 01/04/2016 tarihli 220.000,00-TL. tutarlı, 20/02/2018 tarihli 500.000,00-TL. tutarlı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri, arabuluculuk son tutanağı, … A.Ş. ile … Bankası A.Ş. arasında düzenlenen Kefalet Protokolü, …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, banka defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ve diğer her türlü delile dayanmıştır.
Davalı taraf ise birleşen davada delil olarak; icra dosyası, sözleşme, genel işlem şartları, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ve sunulması mümkün tüm yasal delillere dayanmıştır.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı icra takip dosyaları ayrı ayrı celbedilerek dosyalarına kazandırılmıştır.
Asıl davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından 11/02/2020 tarihinde 27.900,26-TL. asıl alacak, 332,01-TL. işlemiş faiz ve 16,59-TL. faizin %5 gider vergisi (BSMV) olmak üzere toplam 28.248,86-TL. alacağın tahsili amacıyla davalılar aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 7 no’lu ödeme emrinin davalılara tebliği üzerine davalılar vekili tarafından 17/02/2020 tarihli dilekçe ile borca ve yetkiye itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacı alacaklı şirket tarafından 07/07/2020 tarihinde harca esas değer olarak 28.248,86-TL. gösterilmek suretiyle huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde ise; davacı şirket tarafından 11/02/2020 tarihinde 254.644,28-TL. asıl alacak, 6.951,79-TL. işlemiş faiz, 347,58-TL. faizin %5 gider vergisi BSMV) ve 797,97-TL. masraf olmak üzere toplam 262.741,62-TL. nakit alacağın tahsili ve 2.225,00-TL. gayrinakit alacağın depo edilmesi amacıyla davalılar aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 7 no’lu ödeme emrinin davalılara tebliği üzerine davalılar vekili tarafından 17/02/2020 tarihli dilekçe ile borca ve yetkiye itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacı alacaklı şirket tarafından 07/07/2020 tarihinde harca esas değer olarak 246,969,50-TL. gösterilmek suretiyle huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalılar vekili tarafından davaya konu icra takip dosyalarına ayrı ayrı sunulan 17/02/2020 tarihli itiraz dilekçelerinde borca itirazla birlikte icra dairesinin yetkisine de itiraz edilerek, … Daireleri’nin yetkili olduğu ileri sürülmüş ise de; taraflar arasında akdedilen Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nin 13.2. maddesinde açıkça sözleşmeden doğan anlaşmazlıklarda İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Daireleri’nin yetkili olacağına dair hüküm bulunduğundan, 6100 sayılı HMK.’nun 17. maddesi gereğince eldeki davaya konu icra takipleri yetki sözleşmesi ile belirlenen yerde başlatılmış olduğundan, ayrıca Yargıtay 19. HD.’nin yerleşik kararlarında da vurgulandığı üzere; müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalayan davalı kefil, tacir olma dahi tacirler arasındaki yetki sözleşmesi 6102 sayılı TTK.’nun 7. maddesinde öngörülen teselsül karinesi gereğince davalı kefil yönünden de bağlayıcı olduğundan, davalıların yetkiye yönelik itirazları mahkememizce yerinde görülmeyerek işin esasına girilmiştir.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, mahkememizce 13/06/2021 tarihli ara kararla; asıl ve birleşen davada iddia, savunma, icra takip dosyaları, taraflar arasında akdedilmiş GKS ile dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek dosya bankacı bilirkişi …’e tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenerek 06/09/2021 tarihinde dosyaya sunulan raporda özetle; davacı bankanın … Esas sayılı birleşen dava dosyasına konu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası kapsamında davalı asıl borçlu… San. ve Tic. Ltd. Şti. lehine kullandırılan Diğer/Ticari Kredi ve Çek Kredisi hesabından kaynaklı 11/02/2020 takip tarihi itibariyle 262.741,62-TL. nakit ve depo edilmesi gereken 2.225,00-TL. gayrinakit olmak üzere toplam 264.966,62-TL. tutarında alacağı olduğu, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu miktar üzerinden davalıların borca ve eklentilerine itirazının iptaline karar verilebileceği, 11/02/2020 takip tarihinden itibaren taraflar arasında akdedilen Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri kapsamında serbestçe belirlendiği şekilde Diğer/Ticari Kredi hesaplarından doğan 254.644,28-TL. asıl alacağa yıllık %46,80 oranında temerrüt faizi ve faizin gider vergisi işletilebileceği, bankanın 2020/305 Esas sayılı asıl dava dosyasına konu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası kapsamında davalı asıl borçlu… San. ve Tic. Ltd. Şti. lehine kullandırılan Esnek Ticari Hesap ve … Kart Hesabından kaynaklı 11/02/2020 takip tarihi itibariyle toplam 28.248,86-TL. tutarında alacağı olduğu, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu miktar üzerinden davalıların borca ve eklentilerine itirazının iptaline karar verilebileceği, 11/02/2020 takip tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankası tarafından ilgili dönem için belirlenen azami akdi gecikme faizi oranları baz alınarak Esnek Ticari Hesap ve … Kart hesabından doğan 27.900,26-TL. asıl alacağa yıllık %20,40 oranında temerrüt faizi ve faizin gider vergisi işletilebileceği, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına konu edilen kredi hesaplarına ilişkin 11/02/2020 takip tarihi ile 07/07/2020 dava tarihi arasındaki dönem içerisinde müteakiben 12/08/2021 inceleme tarihine kadar geçen zaman sürecinde davacı bankanın takip/tasfiye olunacak alacaklar hesaplarına yansıyan toplam 199.708,20-TL. tutarında kısmi tahsilat kaydı bulunduğu, takibe konu Diğeri/Ticari Kredi Hesaplarının … (…) kefaleti ile kullandırıldığı, mevzuat gereğince davacı bankanın … tarafından ödenen tutarla ilgili takip yetkisinin ve sorumluluğunun bulunduğu, … tarafından yapıldığı anlaşılan toplam 199.708.20-TL. ödeme tutarının davalı borçlulardan tahsilinin gerektiği, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına konu edilen kredi hesaplarına ilişkin 11/02/2020 takip tarihi ile 07/07/2020 dava tarihi arasındaki dönem içerisinde müteakiben 12/08/2021 inceleme tarihine kadar geçen zaman sürecinde davacı bankanın takip/tasfiye olunacak alacaklar hesaplarına yansıyan toplam 17.997,12-TL. tutarında kısmi tahsilat kaydı bulunduğu ve icra dosyasına yansıtılması gerektiği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına 12/09/2021 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edilmiştir. Davalılar vekili rapora itiraz ederek, takipten ve davadan sonra yapılan başkaca ödemelerin olduğunu iddia ederek ek rapor alınması talebinde bulunmuştur. Dosyada alınan bilirkişi kök raporunun mahkememizce tetkikinde; davalılar tarafından icra takibinden sonra davadan önce yapılan ödemelerin her ne kadar davacı banka vekili tarafından birleşen dava açılırken dava dilekçesinde toplam borçtan mahsubu yapılarak harcı esas değer gösterilip dava açılmış ise de; bilirkişi kök raporunda bu hususa ilişkin olarak herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. Dolayısıyla mevcut haliyle bilirkişi kök raporunun yargısal denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı kanaatine varılarak, 29/12/2021 tarihli duruşmada; dosyanın davalı tarafın rapora karşı itirazlarını değerlendirmek üzere ek rapor düzenlenmesi için kök raporu tanzim eden bankacı bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenerek 07/02/2022 tarihinde dosyaya sunulan ek raporda ise özetle; kök rapora ilaveten yapılan ek inceleme, tespit ve hesaplamalar neticesinde; davacı bankanın … Esas sayılı birleşen dava dosyasına konu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası kapsamında davalı asıl borçlu… San. ve Tic. Ltd. Şti. lehine kullandırılan Diğer/Ticari Kredi ve Çek Kredisi hesabından kaynaklı 11/02/2020 takip tarihi itibariyle 262.741,62-TL. nakit ve depo edilmesi gereken 2.225,00-TL. gayrinakit olmak üzere toplam 264.966,62-TL. tutarında alacağı olduğu, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu miktar üzerinden davalıların borca ve eklentilerine itirazının iptaline karar verilebileceği, 11/02/2020 takip tarihinden itibaren taraflar arasında akdedilen Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri kapsamında serbestçe belirlendiği şekilde Diğer/Ticari Kredi Hesaplarından doğan 254.644,28-TL. asıl alacağa yıllık %46,80 oranında temerrüt faizi ve faizin gider vergisi işletilebileceği, takibe konu kredi hesaplarından sağlanan tahsilatların … tazmin bedelleri olması sebebiyle TBK.’nun 100. maddesi uyarınca takip tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem içerisinde mahsubu gereken bir bedelin bulunmadığı, davacı bankanın 2020/305 Esas sayılı asıl dava dosyasına konu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası kapsamında davalı asıl borçlu… San. ve Tic. Ltd. Şti. lehine kullandırılan Esnek Ticari Hesap ve … Kart hesabından kaynaklı 11/02/2020 takip tarihi itibariyle toplam 28.248,86-TL. tutarında alacağı olduğu, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu miktar üzerinden davalıların borca ve eklentilerine itirazının iptaline karar verilebileceği, 11/02/2020 takip tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankası tarafından ilgili dönem için belirlenen azami akdi gecikme faizi oranları baz alınarak Esnek Ticari Hesap ve … Kart hesabından doğan 27.900,26-TL. asıl alacağa yıllık %20,40 oranında temerrüt faizi ve faizin gider vergisi işletildiğinde 11/02/2020 takip tarihi ile 07/07/2020 dava tarihi arasındaki döneme denk gelen ve davacı banka takip/tasfiye olunacak alacaklar hesaplarına yansıyan toplam 17.997,12-TL. kısmi tahsilat tutarının TBK.’nun 100. maddesi uyarınca öncelikle işlemiş faiz ve ferilerinden, kalan kısmın ise anaparadan mahsubu yapıldığında davacı bankanın davalılardan T.C. …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası kapsamında talep edilebilecek icra harç ve masrafları hariç olmak üzere 07/07/2020 dava tarihi itibariyle toplam 11.395,05-TL. tutarında alacağı bulunduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Ek bilirkişi raporu dosya taraflarına e-tebligat ile tebliğ edilmiş, davalılar vekili tarafından 23/02/2022 tarihli dilekçe ile ek rapora itiraz edilerek davanın reddine karar verilmesinin talep edilmiştir. Davacı banka vekili tarafından ise 07/03/2022 tarihli dilekçe ile ek rapora karşı yazılı beyanda bulunularak, dava dilekçesindeki talepleri doğrultusunda davalarının kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Genel Kredi Sözleşmesi; bir tür çerçeve sözleşme niteliğinde olup, cari hesap şeklinde işleyen ve ticari nitelik taşıyan bir kredi sözleşmesidir. Somut olayda taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ticari nitelikli Genel Kredi Sözleşmesidir. Bu nedenle dosya davalı kredi borçlusu şirket, davacı bankadan kullandığı krediyi sözleşme ve eki ödeme planına uygun olarak geri ödemekle yükümlüdür.
Kefalet sözleşmesi; kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir. Kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. Kefalet Sözleşmesi asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşmedir.
Bir kefaletin geçerli olabilmesi için; 1-yazılı şekilde yapılması, 2-kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi, 3-kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması ve 4-kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması gerekir.
Kefalet sözleşmesi, kefil ile alacaklının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile meydana gelir. Kefalet sözleşmesiyle kefil, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlenmektedir. Kefil, asıl borçlunun borcunu ödememesi durumda, söz konusu borçtan şahsen sorumlu olacağını taahhüt etmektedir. (Fahrettin ARAL – Borçlar Hukuku – Özel Borç İlişkileri – Ankara 2007, s. 437). Daha yalın bir anlatımla bu sözleşme ile kefil, borçlunun asıl borcu ifa edememesi riskini üzerine alır. (Özen, B.: Kefalet Sözleşmesi, İstanbul 2008, s. 6.)
Sonuç olarak somut dosyada; davaya konu Genel Kredi Sözleşmeleri’ni davalılardan …’in müşterek borçlu/müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kefaletinin geçerli olduğu, davalı kefilin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu sözleşme kapsamında kullandırılan nakdi kredi borçlarının nedeniyle kefalet limiti içerisinde sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporları incelenip denetlenmiş, 07/02/2022 tarihli ek raporun bankacılık uygulamalarına, ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak tanzim edildiği, toplanan delillere, dosya kapsamına ve taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi ve eklerine uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Öte yandan 2004 sayılı İİK.’nun 67/2 maddesine göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun da itirazında haksız olması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine haksız olarak itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunların dışında alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli, 2019/4054 Esas ve 2019/7699 Karar ve 04/06/2020 tarihli, 2020/2083 Esas ve 2020/2727 Karar sayılı ilamları)
A) ASIL DAVA YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Asıl dava; Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’ne dayalı olarak davacı banka tarafından davalı borçlu şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip miktarı toplam 28.248,86-TL.’dir. Davacı banka davayı açarken harca esas değer olarak aynı miktarı (28.248,86-TL.’yi) göstermiştir.
Ek bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere; asıl davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında takibe konu edilen kredi hesaplarına ilişkin olarak davalılarca davacı bankaya toplam 17.997,12-TL. ödeme yapılmıştır. Bir başka ifade ile anılan takip dosyasına konu kredi borçları yönünden davacı banka hesaplarına yansıyan toplam 17.997,12-TL. tutarında kısmi tahsilat kaydı bulunmaktadır.
Takipten sonra ve fakat davadan önce yapılan kısmi ödemelerin davacı banka tarafından eldeki dava açılmadan önce TBK.’nun 100. maddesi de gözetilerek toplam alacak miktarından mahsup edilmesi ve buna göre huzurdaki davanın açılması gerekirken, davacı banka yapılan toplam ödemeyi bu takip dosyadan değil, birleşen davaya konu (…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas) takip dosyasından mahsup etmiştir. Yapılan bu mahsup ise işlemi doğru olmamıştır. Asıl davada harca esas değer olan 28.248.86-TL.’den yapılan toplam ödeme miktarı olan 17.997,12-TL. mahsup edilerek davanın açılması gerekirken, mahsup edilmesi gereken tutar diğer dosyada yapılmıştır.
Davacı banka tarafından asıl davaya ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına konu edilen kredi hesaplarından sağlanan 17.997,12-TL.’lik tahsilat tutarının 28.248,86-TL. takip tutarından mahsup edilmesi ve işbu davanın harca esas değerinin 10.251,74-TL. olarak belirlenmesi gerekirken, yapılan tahsilatın hatalı olarak birleşen davaya ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına konu 262.741.62-TL. takip tutarından mahsup edilerek birleşen davada harca esas değerin 246.969,50-TL olarak belirlenmesi hatalı olmuştur. Davacı bankanın hatalı mahsubun sonuçlarına katlanması gerekir.
Sonuç olarak; takipten sonra yapılan 17.997,12-TL.’lik ödeme mahsup edildiğinde, davalıların davacı bankaya 10.600,35-TL. asıl alacak tutarı kadar borçlu oldukları anlaşılmakla, davacı bankanın asıl davayı bu miktar (10.600,35-TL.) üzerinden açması gerektiğinden davanın kısmen kabulüne, davacının fazlaya ilişkin isteminin ise reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca; bilirkişi ek raporunda da belirlendiği üzere; asıl alacağa son tahsilatın yapıldığı tarih olan 03/03/2020 tarihinden itibaren yıllık %20,40 oranında temerrüt faizi ile bu faizin %5’i oranında BSMV yürütülmesine hükmedilmiştir.
B) BİRLEŞEN (İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas) DAVA YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Birleşen dava; Hazine destekli … kapsamında davacı banka tarafından Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’ne dayalı olarak davalı borçlu şirkete kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davacı banka ile asıl borçlu davalı şirket arasında birden fazla Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, diğer davalının ise anılan sözleşmeleri müteselsil kefil olarak imzaladığı, sözleşmeler uyarınca … (…) kapsamında davalı şirkete ticari krediler kullandırıldığı da ihtilafsızdır. Kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine banka tarafından kredinin kat edilerek davalılara noter ihtarnamesi gönderildiği, borcun ödenmemesi üzerine davaya dayanak icra takiplerinin başlatıldığı görülmektedir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde kullanılan kredinin bir kısmının Hazine destekli … kapsamında davacı banka tarafından Hazine’den tahsil edildiğini, dolayısıyla davacı bankanın takip ve dava konusu yaptığı kadar alacağının bulunmadığını ileri sürmektedir.
Bakanlar Kurulu’nun 14/07/2009 tarih ve 15197 sayılı olup, 15/07/2009 tarihli 27289 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kararının m.4 d.4 hükmü ve 29/03/2020 tarihli 2325 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı’nın (30/03/2020 tarihli 31084 sayılı Resmi Gazete) m.5’teki “Teminat sonrası takip süreçleri Kurum tarafından yapılan tazmin ödemesi dahil olmak üzere kredi alacağının tümü üzerinden kredi verenlerce yürütülür. Kurum tarafından yapılan tazmin ödemeleri, kredi verenlerce alacağın tümü üzerinden yürütülen takip işlemlerinde takibe konu alacak miktarını düşürmez” hükmü uyarınca kredi borçlusu, … tarafından yapılan ödemenin takip borcundan düşülmesini isteyemez.
Ayrıca 22/11/2016 tarihli 29896 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2016/9538 sayılı Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Bakanlar Kurulu kararının 6. maddesinin 4. Fıkrasında “temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesine ve kanuni takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde ettiği tahsilat, tazmin edilen kefalet oranında kuruma aktarılır.” denilmiştir.
Dava konusu somut olayda; … tarafından davacı bankaya ödeme yapılmış olması, icra takibine konu kredi alacağını ortadan kaldırmadığı gibi kredi kullandıran davacı bankanın kredi alacağı nedeniyle icra takibi yapmasına da engel teşkil etmemektedir. Bu nedenle …’nin yaptığı ödemelerin dikkate alınmadan takip yapıldığına ve dava açıldığına ilişkin davalı yan iddialarına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Taleple bağlılık ilkesi; Medenî Usul Hukuku’nda yer alan ve yargılamaya hâkim olan ilkelerden bir tanesi olup; hâkimin tarafların talepleriyle bağlı olduğunu ve talepten fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremeyeceğini, ancak duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebileceğini ifade eder. 6100 sayılı HMK.’nun “Taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26. maddesine göre; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Davacı banka, asıl davada harca esas değer olan 28.248.86-TL.’den yapılan toplam ödeme miktarı olan 17.997,12-TL. mahsup edilerek asıl davayı açması gerekirken, mahsup işlemini hatalı olarak huzurdaki birleşen davada yaptığından ve davacı taraf artık mevcut talebi ile bağlı olduğundan, mahkememizce davacı bankanın taleple bağlılık ilkesi gereğince birleşen davada davalılardan (davada gayri nakdi alacak tutarı olan 2.225,00-TL. dışında kalan yani 246.969,50 – 2.225,00 = 244.744,50) 244.744,50-TL. talep edebileceği kanaatine davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ayrıca; bilirkişi ek raporunda da belirlendiği üzere; asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %46,80 oranında temerrüt faizi ile bu faizin %5’i oranında BSMV yürütülmesine hükmedilmiştir.
Diğer taraftan çek karnesi veren banka ile muhatap arasındaki sözleşme, bankaca keşideci dışındaki hamile ödemekle yapmakla yükümlü olduğu tutarlar bakımından garanti sözleşmesi niteliğinde olup, bankanın sorumluluğu fer’i olmayıp asıl borçtan bağımsız ve asıldır. Çek yaprakları için belli bir riziko garanti edilmekte ve çek hesabında nakit bulunmadığı takdirde banka, çekin hamiline belli bir miktarı ödemeyi taahhüt etmektedir. Çekin hamiline ödeme yapma yükümlülüğü altına giren banka, çek hesabı sahibine bir kontrgaranti imzalatmaktadır. Uygulamadaki adı kontrgaranti olan bu belge bankanın açtığı gayri nakdi kredi nedeniyle müşterisinden aldığı bir taahhütnamedir. İşte somut olayda davacının kefil olarak imzaladığı Gayri Nakdi Çek Kredi Sözleşmesi bu nitelikte bir sözleşmedir. Bunun sonucu olarak da çek defteri basmaya ve vermeye yetkili olan bankalar, müşterilerine verdikleri çeklerin usulüne uygun bir şekilde kendilerine ibraz edilmeleri halinde, karşılığının bulunmaması durumunda düzenleyici dışındaki hamile belirli bir miktar ödeme yapmakla yükümlü kılınmışlardır. Çek yaprakları için belli bir riziko garanti edilmekte ve çek hesabında nakit bulunmadığı takdirde banka, çekin hamiline belli bir miktarı ödemeyi taahhüt etmektedir. Müşteri ve kefil, GKS hükümleri kapsamında davalı şirketin (müşterinin) keşide edeceği her bir çek yaprağı için davacı bankanın sorumluluk bedelinin deposundan sorumludur. Dolayısıyla mahkememizce gayri nakdi alacak kalemi olan çek depo bedelinden dolayı da davacı bankanın davalılardan 2.225,00-TL. talep etmekte haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Öte yandan dava konusu alacak Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığından likit ve belirlenebilir nitelikte bir alacaktır. Bu nedenle davacı vekilinin asıl ve birleşen davada hükmedilen nakdi alacak kalemlerine yönelik icra inkar tazminatı taleplerinin de kabulüne karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
A) Asıl davada davanın kısmen kabulü ile;
1-Davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 03/03/2020 tarihi itibariyle 10.600,35 TL asıl alacağa yönelik itirazlarının ayrı ayrı iptalleri ile, 10.600,35 TL asıl alacağa son tahsilatın yapıldığı 03/03/2020 tarihinden itibaren yıllık %20,40 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5’i oranında BSMV’si yürütülmek suretiyle ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin ise reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 2.120,07-TL. icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B) Birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davanın kabulü ile;
1-Davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 244.744,50-TL. nakdi asıl alacağa yönelik itirazlarının ayrı ayrı iptalleri ile, 244.744,50 TL nakdi asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %46,80 oranında işleyecek temerrüt faizi ve bunun %5’i üzerinden BSMV uygulanmak suretiyle ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin talepnamedeki diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 48.948,90-TL. icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Gayrinakdi talep bedeli olan 2.225,00-TL.’nin faiz getirmeyen bir hesapta davalı tarafça depo edilmesine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
4-Alınması gerekli 724,11-TL karar ve ilam harcından 482,42-TL peşin harç ve icraya yatan harç toplamının mahsubu ile bakiye 241,69-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Maliyeye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 482,42-TL peşin harç ve icraya yatan harç toplamının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL. başvuru harcı, 7,80-TL. vekalet harcı, 1.000,00-TL. bilirkişi ücreti ve 165,25-TL. posta masrafı olmak üzere toplam 1.227,45-TL. yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 460,60-TL’sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL. vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalılar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabulucu ücretinin 510,34-TL’sinin davalılardan, 849,66-TL’sinin davacıdan alınarak Maliyeye gelir kaydına,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
10-Alınması gerekli 16.870,49-TL karar ve ilam harcından 4.217,63-TL peşin harç ve icraya yatan harç toplamının mahsubu ile bakiye 12.652,86-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Maliyeye gelir kaydına,
11-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL. başvuru harcı, 7,80-TL. vekalet harcı, 4.217,63-TL peşin harç ve icraya yatan harç toplamı ve 91,75-TL. posta masrafı olmak üzere toplam 4.371,58-TL. yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
12-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 25.737,87-TL. vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
13-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabulucu ücretinin davalılardan alınarak Maliyeye gelir kaydına,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.