Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/302 E. 2022/380 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/302 Esas
KARAR NO :2022/380

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/07/2018
KARAR TARİHİ:13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/12/2014 tarihinde …, … Sokak, No:21 …/… adresinde davalı şirket ile şirket sahibi tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesini müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 3.047,94-TL.’nin hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalılar tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine 3.047,94-TL. hasar bedeli, 581,24-TL. gecikmiş gün faizi olmak üzere toplam 3.629,18-TL.’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalılar tarafından borca itiraz edildiğini, davalı borçluların haksız ve mesnetsiz itirazları üzerine takibin durduğunu belirterek dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan…kendi adına ve davalı şirket adına vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; 16/12/2014 tarihinde arsa sahibi …’ın 20177 parselde kayıtlı arsasına hafriyat işi yaparken kazı esnasında elektrik kablolarının meydana çıkması üzerine …’ı aradıklarını, kabloları parselin dışına almak için gerilme payı olmadığından kesip ek yaptıklarını ve inşaat alanının dışına kendilerinin aldığını, kendisinin ve yetkilisi olduğu şirkete ait iş makinasının kablolara kesinlikle zarar vermediğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle davanın arsa sahibi …’a ihbar edilmesine, davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 16/12/2014 tarihinde …, … Sokak, No:21 …/ İstanbul adresinde davalılar tarafından yapılan çalışma esnasında davacı şirkete ait kablolara hasar verildiği iddiası ile meydana gelen hasarın giderilmesi ve enerji verilmesini müteakip hasara uğrayan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik bedellerinden oluşan hasar bedelinin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi gereğince iptaline ilişkindir.
Dosyanın …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği 26/12/2019 tarihli, …. sayılı “görevsizlik kararı” üzerine mahkememize gönderildiği ve yukarıdaki esas numarasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, ödeme emri, hasar tespit tutanakları, hasar keşif tutanakları, müvekkili şirket kayıtları, tanık, bilirkişi incelemesi ve sair her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak … Belediye Başkanlığı Hafriyat Toprağı ve İnşaat Yıkıntı Atıkları Taşıma ve Kabul Belgesi, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin, isticvap ve sair tüm yasal delillere dayanmıştır. Davalı taraf somut bir delil sunmamıştır.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek incelenmiştir. İcra takip dosyasının incelenmesinden; davacı şirket tarafından 13/10/2016 tarihinde 3.047,94-TL hasar bedeli ve 581,24-TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 3.629,18-TL alacağın tahsili amacıyla davalılar aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 7 no’lu ödeme emrinin her iki davalıya da tebliğ edildiği, davalılar tarafından 17/11/2016 tarihli dilekçeler ile borca itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacı alacaklı şirket tarafından 17/07/2018 tarihinde harca esas değer olarak 3.629,18-TL. gösterilmek suretiyle huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
2004 sayılı İİK.’nun 67/1 maddesi; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesini getirmiştir. Bu yasal düzenleme doğrultusunda yapılan icra takibine borçlunun itiraz etmesi halinde davanın 1 (bir) yıllık süre içinde açılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Maddedeki bu sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunludur. Yasada bu sürenin itirazın alacaklıya tebliğinden başlayacağı açıkça vurgulanmıştır. Yasa koyucu bu sürenin hak düşürücü süre olması, bu bağlamda hakkı söndüren bir süre olması nedeniyle alacaklının borçlunun itirazlarına tam olarak muttali olması, bunun da ancak itirazın tebliği yoluyla olacağını öngördüğünden sürenin tebligatla başlayacağını kabul etmiştir.
Somut olayda icra takip dosyasının tetkikinde; davalıların borca itiraz dilekçelerinin davacı alacaklıya tebliğe çıkarılmadığı, borca itiraz dilekçelerinin davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir belgenin bulunmadığı görülmüş, İİK.’nun 67/1 maddesinde öngörülen sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunlu olduğundan, mahkememizce re’sen yapılan incelemede huzurdaki davanın 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı kanaatine varılmıştır.
İcra İflas Kanunu’nun 67/1 maddesine göre; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 (bir) sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçluların icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğundan, bu kapsamda, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, takibe ve davaya dayanak icra takip dosyası, dava dilekçesi ekindeki delillerin dosya arasında olduğu görülmüştür.
Görevsizlik kararı öncesinde …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında aldırılan 19/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalılardan…isimli şahsın diğer davalı … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sahibi ve yetkilisi olması nedeniyle kiraya vermiş olduğu iş makinesinin çevresinde gerekli tedbirleri almadığı, su, gaz, telekom, elektrik vb. tesislerin mevcut olabilmesini dikkate almadan iş makinesi operatörünün dikkatsiz ve özensiz çalışmasına imkan sağladığından dolayı … kurumuna ait kablonun ve parçalarının zarar görmesinde %50 oranında kusurlu olduğu, dava dışı … isimli şahsın ise arsa sahibi ve iş makinesini kiralayan olarak makinenin kendi arazisinde çalışmaya başlamadan önce iş makinesi operatörünü ve…isimli şahsı elektrik kablosu ve olması muhtemel diğer sistemler hakkında uyarmamış olduğu, iş sahibi olarak yaptırmakta olduğu işi layıkıyla denetlemediği ve arazisi etrafında bulunan riskler ve tehlikeler hakkında çalışanlara bilgi aktarmadığı kanaatiyle hasarın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce 10/03/2021 tarihli duruşmada; iddia, savunma, toplanan deliller, dosya kapsamında görevsizlik kararı öncesi alınmış rapor da dikkate alınmak ve davanın itirazın iptali davası olduğu da gözetilmek suretiyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte rapor düzenlenmek üzere dosyanın elektrik mühendisi bilirkişi …’a tevdi edilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenerek 17/05/2021 tarihinde dosyaya sunulan raporda özetle; dosya münderecatında kazı yeri ile ilgili renkli orijinal fotoğrafların bulunmadığı, davacı vekili tarafından dosyaya sunulmuş 6 (altı) adet siyah-beyaz fotoğraftan ise kabloların hasarlanıp hasarlanmadığının tespitinin yapılamadığı, kablo kanalının davalının özel mülkiyetinde bulunan arsasından geçmesi ve kabloların hasar alıp almadığı hususunun değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu, hasar içeriğinin hasara uğrayan yer altı kablolarına ek yapımı ve kazı yapılması içerikli olduğu, hasarın onarımı için kullanılan emtiaların kullanılması gerekli ve hasar onarım bedelinin haddi layığında olduğu, davacı … A.Ş. tarafından dosyaya ibraz edilen belgeler incelendiğinde kablo hasarı tamiratı için kullanılan malzeme bedeli toplamının 502,00-TL. (KDV dahil) olduğu, ortaya çıkan hasarın onarımının davacı tarafın yüklenicisi tarafından yapıldığını gösteren herhangi belge tespit edilemediğinden Yargıtay kararları gereği malzeme bedeli hariç diğer bedellerin hasar meydana gelmese dahi ödenecek bedeller olduğu, bu nedenle personel gideri (işçilik) ve ara bedelinin davacı tarafından zarar kalemi olarak talep edilemeyeceği, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında başlatılan ilamsız takipte 502,00-TL. (KDV dahil) asıl alacak + 95,74-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 597,74-TL.’den %50 oranında arsa sahibi ve işveren olarak …’ın, %50 oranında ise iş makinesinin sahibi ve iş makinesini kullanan olarak davalı İhsan …’un sorumlu olacağı, şayet mahkeme işçilik ve araç bedellerinin davacıya ödenmesi gerektiği kanaatinde ise …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında başlatılan ilamsız takipte 3.047,94-TL. (KDV dahil) asıl alacak + 581,24-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.629,18-TL.’den %50 oranında arsa sahibi ve işveren olarak …’ın ve %50 oranında iş makinesi sahibi ve iş makinesini kullanan olarak İhsan …’un sorumlu olacağı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 27/05/2021 tarihli dilekçe ile rapora itiraz edilerek öncelikle yeni bir bilirkişiden rapor alınması, mahkeme aksi kanaatte ise itirazları karşılayacak şekilde ek rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Dahili ihbar olunan … vekili tarafından ise 28/05/2021 tarihli dilekçe ile rapora itiraz edilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkememizce 07/07/2021 tarihli duruşmada; davacı vekilinin yeni bir bilirkişiden rapor alınması talebinin reddine karar verilerek tarafların tüm itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor alınmak üzere dosyanın kök raporu düzenleyen bilirkişi …’a tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenerek 24/08/2021 tarihinde dosyaya sunulan ek raporda ise özetle; dosya münderecatında bulunan belgelerden …, … Sokak, No:21 …/İSTANBUL adresinde 16/12/2014 tarihinde … kurumuna ait 3 x 120+70 mm … kabloya yapılan tamirat işlemlerinden dolayı davacı kurumun malzeme ve işçilik dahil toplam 3.047,94-TL. (KDV dahil) masrafının olduğu, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 27/05/2021 tarihli itiraz dilekçesi ekinde 01/09/2013 tarihinde başlayıp, 31/08/2015 tarihinde sona eren “Arıza Onarım Bakım Hizmet Alım Sözleşmesi” kapsamından davacı … A.Ş.’nin malzeme bedelleri ile işçilik bedellerini de davalı yandan talep etmesinin gerektiği kanaatinin hasıl olduğu, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamında 3.047,94-TL. (KDV dahil) asıl alacak + 581,24-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.629,18-TL. bedelden (yapılan kazı sırasında davacının kablolarına hasar verilmiş ise) %50 oranında arsa sahibi ve işveren olarak …’ın ve %50 oranında iş makinesi sahibi ve iş makinesini kullanan olarak İhsan …’un sorumlu olacağı, eğer yapılan işlem kabloların arsa dışına çıkarılmasına ait ise …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ve 07/10/2016 tarihli takip dosyası ile başlatılmış bedelin tamamından arsa sahibi olarak …’ın sorumlu olacağı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı şirket vekili tarafından 08/09/2021 tarihli dilekçe ile ek rapora karşı beyan ve itirazda bulunulmuştur.
Dosyada alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporu mahkememizce incelenip denetlenmiş, raporun toplanan delillere dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere uygun olduğu görülmüş, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Her ne kadar görevsizlik kararı veren mahkeme tarafından dosyada ihbar olunan sıfatını taşıyan …’ın dahili davalı olarak sisteme kaydı yapılmış ise de; huzurdaki dava itirazın iptali davası olup, dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takip borçlularının … İnşaat … Ltd. Şti. ile…olduğu, …’ın ise anılan dosyada taraf olmadığı, bu nedenle huzurdaki davanın tarafı (dahili davalı) da olamayacağı sonucuna varılmıştır.
Eldeki dava; haksız fiil nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararların (hasar bedelinin) davalılardan tahsiline yönelik olarak başlatılmış icra takibine vaki itirazların iptaline yöneliktir.
İtirazın iptali davaları; icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir. İtirazın iptali davalarında ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda yani davacıdadır. Davacı/alacaklı, alacağının varlığını ve haklılığını ispatla yükümlüdür.
Davacının talebi; Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca davalıların alt yapı çalışmaları sırasında ihmale dayalı kusurlu eylemleri ile neden oldukları maddi zararların ödetilmesine yönelik icra takibinin devamına ilişkindir.
TBK.’nın 49. maddesinde haksız fiil hükümleri düzenlenmiştir. Bu maddeye göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Haksız fiile dayanan sorumlulukta dört unsur söz konusudur. Bunlar, hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağıdır. Bir başka anlatımla haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir.
Dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm belgeler değerlendirilmiş, dosyada mevcut delil durumu itibariyle toplanan delillerin uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu kanaatine varılmıştır.
Öte yandan 2004 sayılı İİK.’nun 67/2 maddesine göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun da itirazında haksız olması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine haksız olarak itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunların dışında alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli, 2019/4054 Esas ve 2019/7699 Karar ve 04/06/2020 tarihli, 2020/2083 Esas ve 2020/2727 Karar sayılı ilamları)
İddia, savunma, hasar tespit tutanağı, hasar keşif formu, fotoğraflar, emsal Yargıtay kararları, dosya kapsamında alınan ve yargısal denetime elverişli teknik bilirkişi kök ve ek raporlarına göre; 16/12/2014 tarihinde …, … Sokak, No:21 …/İSTANBUL adresinde davalılar tarafından yapılan çalışmalar sırasında davacı şirketin enerji dağıtım alt yapısına hasar verildiği, verilen hasara oradaki işleri yürüten davalıların sebep olduğu, davalıların hasara neden olan kusurlu fiillerinden ve fiillerinin neticelerinden sorumlu tutulmaları gerektiği, hasarın giderimi için davacı tarafından yapılan harcamaların ve oluşan hasar miktarının bilirkişi kurulu raporunda da hesaplandığı gibi 3.047,94-TL. asıl alacak ve 581,24-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.629,18-TL. olabileceği, dosya kapsamında sunulan deliller doğrultusunda zararı yapanın davalılar olduğunun sabit olduğu, tüm bu nedenlerle davacının uğradığı zarar olan ve teknik bilirkişi tarafından denetlenerek hesaplanan malzeme ve işçilik toplamı olan 3.047,94-TL. asıl alacak ile asıl alacağa işletilen 581,24-TL. tutarındaki faiz toplamı 3.629,18-TL. hasar bedelinden kaynaklı zararın davalılar tarafından karşılanması gerektiği, bilirkişi raporları ile tespit edilen toplam 3.629,18-TL. alacak miktarına yönelik olarak davalıların vaki itirazlarının haksız olduğu ve İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptalinin gerektiği, alacağın likit olmaması ve yargılama esnasında yapılan bilirkişi incelemesi ile gerçek zararın tespit edilmesi nedeniyle davacının icra inkâr tazminatı talebinin de reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasında 3.047,94-TL asıl alacak, 581,24-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.629,18-TL yönelik itirazlarının ayrı ayrı iptali ile asıl alacağa (3.047,94-TL) takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek (yıllık %10,50 oranını geçmemek üzere) avans faizi yürütülmek suretiyle takibin talepnamedeki diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminatına yönelik isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 247,91-TL karar ve ilam harcından, peşin harç ve icraya yatan harç toplamı olan 61,98-TL’nin mahsubu ile geriye kalan 185,93-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 3.629,18-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 91,98-TL peşin harç ve icraya yatan harç toplamı, 5,20-TL vekalet harcı, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti ve 622,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.125,58-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının kesinleşme şerhi yazıldıktan sonra ilgilisine iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekili ile ihbar olunan … vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.