Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/30 E. 2023/203 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/30 Esas
KARAR NO :2023/203

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/01/2020
KARAR TARİHİ:16/03/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ürünlerinin İsrail pazarında satış ve pazarlanması için taraflar arasında 1 yıl süreli 06/10/2016 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca en az 6 ay evvelinden fesih ihbarı gönderilmemesi halinde kendiliğinden 1’er yıllık dönemlerle yenilendiğini, sözleşmenin davalı tarafından noter kanalıyla gönderilen 17.05.2019 tarihli ihtarname ile feshedildiğinin bildirildiğini, fesih ihbarına karşı noter kanalıyla gönderilen cevabi ihtarda, feshin geçersiz olduğunun, sözleşmenin 06.10.2020 tarihine kadar yürürlükte olduğunun davacıya bildirildiğini ve hak kazanılan komisyon bedellerinin ödenmesinin talep edildiğini, buna rağmen ödemenin yapılmadığını ileri sürerek fesih bildirim tarihi olan 17.05.2019 tarihinden itibaren yapılan ihracat kalem toplamının tespiti ile müvekkili şirketin hak kazandığı komisyon bedeli olarak şimdilik 5.000,00-USD’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 06/07/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 66.782,86 USD’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait ürünlerin, Amerika ile Avrupa Birliği ülkeleri yanı sıra İsrail’de pazarlanması ve dağıtımının davacı tarafça yapılması amacıyla taraflar arasında 06/10/2016 tarihli sözleşme imzalandığını, davalı taraftan alınan ilk siparişler kapsamında 2016 yılı Aralık ayı ile 2017 yıl başlarında yapılan ihracatlara karşılık komisyon ödendiğini, ancak, davalının müşteri temini ve sözleşmelere aracılık etme gibi edimlerine gereği gibi yerine getirmediğini, tüm uyarılara rağmen hiçbir çaba sarfetmediğini, sözleşmeyi ihlal ettiğini, bu nedenle müvekkili tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davacının sözleşmenin feshinden sonra komisyon bedelini talep edemeyeceğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasında yapılmış 06/10/2016 tarihli sözleşmenin davalı tarafça haksız feshi iddiasına dayalı uğranıldığı ileri sürülen kazanç kaybının ve komisyon bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; taraflar arasındaki 06/10/2016 tarihli sözleşmesinin feshinin haksız olup olmadığı, haksız ise davacının davalıdan talep edebileceği alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Tarafların kabulünde olan 06/10/2016 tarihli sözleşmenin konusu, davalı şirkete ait ürünlerin davacı tarafça, Amerika ile Avrupa Birliği ülkeleri ve İsrail’de pazarlanması ve dağıtımına ilişkin olup; sözleşmenin 7.maddesinde, temsilcinin (davacının), ürünü satış bölgesinde tanıtmak ve satmak için en iyi çabayı göstereceği kararlaştırılmıştır.
Yanlar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden 17/05/2019 – 13/01/2020 tarihleri arasında davalı şirketin İsrail ülkesine yaptığı toplam ihracat bedelinin tespiti için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş; davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme sonucu … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Tal.sayılı dosyasından aldırılan 25/01/2021 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüş; bu kez, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları kapsamında mahkememizce bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş; bu yönden nitelikli hesaplamalar konusunda uzman bilirkişi … tarafından düzenlenen 07/09/2022 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Talimatla alınan bilirkişi raporunda özetle; Mayıs 2019 dönemi sonrasında davalı şirket tarafından yapılan ihracatların; 11/05/2019 tarihli 520.512 USD, 02/08/2019 tarihli 744.192 USD, 06/09/2019 tarihli 177,50 USD, 08/10/2019 tarihli 254.795,52 USD, 01/10/2019 tarihli 314.544 USD, 22/10/2019 tarihli 181.702,08 USD, 15/10/2019 tarihli 183.744 USD, 26/11/2019 tarihli 268.128 USD, 10/12/2019 tarihli 278.821,80 USD olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında sözleşmenin feshinin haklı bulunması durumunda davacının kar kaybı zarar talebinde bulunamayacağı; sözleşmenin feshinin haksız olduğu kanaatine varılması halinde, sözleşmenin erken sona ermesi nedeniyle davacının uğramış olduğu kar kaybı zararının davacıdan tahsilinin gerektiği, bu yönden davacının 66.782,87 USD kar kaybı zararının bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, talimatla ve mahkememizce alınan bilirkişi raporları, taraflar arasında yapılmış 06/10/2016 tarihli sözleşme hükümleri ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davalı şirkete ait ürünlerin davacı tarafça Amerika ile Avrupa Birliği ülkeleri yanı sıra İsrail’de pazarlanması ve dağıtımı hususunda 06/10/2016 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşme hükümleri gereğince davacının, davalıya ait ürünlerin sözleşmede belirtilen ülkelerde tanıtım ve pazarlama yapmak konusundaki yükümlülüğünü yerine getirdiği hususunu ispatlayamadığı; başka bir anlatımla davacının, davalıya ait ürünlerin tanıtım ve pazarlama işini sadece İsrail’de gerçekleştirdiği, ABD ve AB ülkelerinde bu konuda herhangi bir girişim ve çabasının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalara göre davacı, davalıya ait ürünlerin pazar payının arttırılması konusunda sözleşme ile yüklendiği yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmediğinden, davalı tarafın sözleşmeyi feshetmesi haklı nedenlere dayanmaktadır. Sözleşme davalı tarafça haklı nedenlerle feshedildiğine, bu durumda davacı tarafça kazanç kaybı ve komisyon bedeli talep edilemeyeceğine göre, yerinde görülmeyen davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının 9.660,38 TL peşin ve ıslah harcından mahsubu ile bakiye 9.480,48 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 80.213,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan 7,80 TL vekalet harcı ve 41 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 48,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 16/03/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı