Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/292 E. 2021/523 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/292 Esas
KARAR NO:2021/523

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/07/2020
KARAR TARİHİ:24/06/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı şirket arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden davalı şirkete krediler kullandırıldığını, davalı gerçek kişilerin kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kullandırılan kredilerin çekilen ihtara rağmen ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan ….İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına davalı taraflarca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde bildirdiği nedenlerle davanın reddini savunmuş; davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede, davacı tarafça, davalı takip borçluları hakkında davaya dayanak yapılan Genel Kredi Sözleşmesine göre ödenmeyen nakdi ve gayrinakdi kredi borcunun fer’ileri ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçluların icra dairesinin yetkisine ve borca vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; İİK 67.md gereği itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı taraf icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de; takip ve davaya dayanak taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinde … Mahkeme ve İcra Daireleri yetkili kılındığı öngörülmüş ve anılan yetki sözleşmesinin HMK 17.maddesine göre geçerli olduğu anlaşıldığından, davalıların icra dairesinin yetkisine yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, kullandırılan kredi nedeni ile takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Bu kapsamda, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, genel kredi sözleşmesi ile eklerinin ve kullandırılan krediye ilişkin kredi borçlularına tebliğ edilen hesap kat ihtarının dosya arasında olduğu görülmüştür. Uyuşmazlığın niteliği itibarı ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, dosya, ekleri ve getirtilen-sunulan belgelerle birlikte konusunda uzman bankacı bilirkişi …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 10/05/2021 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile asıl borçlu davalı şirket arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davalı şirkete krediler kullandırıldığı, davalı gerçek kişilerin kredi sözleşmesine müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attıkları ve sözleşme uyarınca davalı gerçek kişilerin kefalet limiti 1.000.000 TL olduğu, davalı kefillerin borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu; takip tarihi ile dava tarihi arasında yapılan kısmi ödemeler ile birlikte dava tarihi itibariyle davacı bankanın davalılardan, takibe ve davaya dayanak kredi sözleşmelerinden dolayı 388.471,35 TL ve 44.487,84 TL olmak üzere toplam 432.959,19 TL nakdi, kredi sözleşmesi gereği iade edilmeyen 14 adet çek yaprağı yönünden 29.200 TL gayrinakdi alacağının bulunduğu; 388.471,35 TL asıl alacağa son tahsilatın yapıldığı 05/03/2020 tarihinden itibaren yıllık %46,80 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5’i oranında BSMV’si, 44.487,84 TL asıl alacağa son tahsilatın yapıldığı 26/02/2020 tarihinden itibaren yıllık %24 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5’i oranında BSMV’sinin istenebileceği, dava tarihinden sonra kısmi tahsilatın yapıldığı bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu, gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından davalı şirkete kullandırılan ve ödenmeyen kredinin fer’ileriyle birlikte tahsili için alacaklı davacı tarafça, asıl borçlu ve kredi sözleşmesine müşterek ve müteselsil kefil olan davalı gerçek kişiler hakkında girişilen ilamsız icra takibinde, bilirkişi raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan kısmi tahsilatlar düşüldükten sonra, dava tarihi itibariyle davacı bankanın davalılardan, davaya ve takibe dayanak kredi sözleşmelerinden kaynaklı, (takip ile dava tarihi arasında yapılan kısmi tahsilatlar TBK’nın 100.md hükmü dikkate alınarak) Ticari Kredi Hesabından, Endeksli Kredi Hesaplarından, Doğrudan Borçlandırma Hesabından ve nakde dönüşen 3 adet çek yaprağı sorumluluk bedeli toplam 388.471,35 TL ve Esnek Ticari Hesaptan 44.487,84 TL olmak üzere toplam 432.959,19 TL nakdi, kredi sözleşmesi gereği iade edilmeyen 14 adet çek yaprağı yönünden 29.200 TL gayrinakdi alacağının bulunduğu; 388.471,35 TL asıl alacağa son tahsilatın yapıldığı 05/03/2020 tarihinden itibaren yıllık %46,80 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5’i oranında BSMV’si, 44.487,84 TL asıl alacağa son tahsilatın yapıldığı 26/02/2020 tarihinden itibaren yıllık %24 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5’i oranında BSMV’si yürütülmesi gerektiği; kredi sözleşmesini 1.000.000 TL kefalet limitiyle müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalayan davalı gerçek kişilerin borcun tamamından kefalet limiti ile sorumlu tutulması gerektiği; takip tarihinden sonra, dava tarihinden önce yapılan tahsilatlar TBK’nın 100.md hükümleri çerçevesinde düşüldükten sonra dava tarihi itibariyle benimsenen bilirkişi raporu ile tespit edilen toplam 432.959,19 TL nakdi alacağa ve 29.200 TL gayrinakdi alacağa yönelik davalıların vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen nakdi alacak üzerinden davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetine, reddedilen miktar yönünden alacaklının kötü niyetinin kanıtlanamamış olması nedeniyle, davalı-borçlu tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı borçluların …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında dava tarihi itibariyle 388.471,35 TL ve 44.487,84 TL olmak üzere toplam 432.959,19 TL nakdi alacağa ve 29.200,00 TL gayrinakdi alacağa yönelik itirazlarının ayrı ayrı iptalleri ile, 388.471,35 TL asıl alacağa son tahsilatın yapıldığı 05/03/2020 tarihinden itibaren yıllık %46,80 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5’i oranında BSMV’si, 44.487,84 TL asıl alacağa son tahsilatın yapıldığı 26/02/2020 tarihinden itibaren yıllık %24 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5’i oranında BSMV’si yürütülmek suretiyle ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen toplam 432.959,19 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 86.591,80 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafın fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
4-Reddedilen miktar yönünden koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat isteminin reddine,
5-Davalı tarafça dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infazda dikkate alınmasına,
6-Nakdi alacak yönünden alınması gerekli 29.575,44-TL karar ve ilam harcından 10.788,23-TL peşin ve icraya yatan harcın mahsubu ile geriye kalan 18.787,21-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
7-Gayrinakdi alacak yönünden alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabulucu ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
9-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin ve icraya yatan harç 10.788,23 TL’nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nakdi alacak yönünden hesap ve takdir olunan 38.697,96 TL; gayrinakdi alacak yönünden hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL olmak üzere toplam 42.777,96 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
11-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen nakdi alacak yönünden hesap ve takdir olunan 19.168,29 TL; kısmen reddedilen gayrinakdi alacak yönünden hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL olmak üzere toplam 23.248,29 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
12-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 1.750 TL bilirkişi ücreti ve 156,75 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.968,95 TL’nin kabul ve red oranına göre 1.437,19TL’sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
13-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 24/06/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı