Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/29 E. 2022/1083 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/29 Esas
KARAR NO:2022/1083

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:14/01/2020
KARAR TARİHİ:06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme unsurları gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğunu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlanması olduğunu, bu sözleşme içerisinde mesafelere ulaştırma saatleri, davalı ve müvekkili şirketin yükümlülükleri, ücret tarifesi ve ödeme şekli, uyuşmazlık durumunda yetkili mahkemeleri hususları belirtildiğini, müvekkili şirket davalı ile aralarındaki kargo sözleşmesindeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirmiş olup yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kestiğini, buna karşılık davalı, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilmiş olan taşıma hizmetine karşılık olarak ödenmesi gereken ücreti ödemediğini, bu fatura değerlerinin toplamı 26.737,46 TL olarak çıkmakta olduğunu, müvekkili şirket tarafından bahse konu alacağın tahsili amacıyla davalı taraf ile defalarca iletişime geçmiş olsa da bu borcu ödemekten kaçındıklarını, bunun neticesinde müvekkili şirket tarafından …. İcra Dairesindeki … Esas Numaralı dosyasıyla icra takibi başlatılmış olup davalı tarafından bu takibe kötü niyetli olarak itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğunu, bu doğrultuda davalı tarafından haksız ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla takibe yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerekmekte olduğunu, zira müvekkili şirket faturaya ilişkin edim borcunu yerine getirmesine rağmen davalı tarafından bedel ödeme borcu tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmediğini, bunun üzerine arabuculuk süreci başladığını ancak taraflarca anlaşılamadığını ve anlaşamama tutanağını dosyaya sunduklarını, açıklanan tüm bu nedenlerle haklı davalarının kabulüne, davalının …. İcra Dairesindeki … Esas Sayılı takibine yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; iş bu dava haksız ve mesnetten yoksun olup reddi gerektiğini, itirazın iptali davasının açılması için bir yıllık süre öngörülmüş olup herhangi bir hak kaybına sebebiyet vermemek adına hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, davacı şirket, itirazın iptali davası açılması için aranan asgari düzeydeki bir ispat şartını dahi yerine getirememiş olup davanın bu nedenle usulden reddi gerekmekte olduğunu, davacı, dava dilekçesine dayanak teşkil eden delillerini ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmemiş olup reddi gerektiğini, davacı iddialarını sadece dava dilekçesi ekinde göstermiş olduğu belgelerle ispat etmek zorunda olup sonradan delil listesi sunmasına muvafakat etmediklerini, sözleşme bağlamında SMS hizmetine ilişkin taraflarca karşılıklı olarak yapılmış hiçbir anlaşma bulunmadığından müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmamakta olduğunu, bu nedenle huzurdaki davanın tümden reddi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte iş bu davaya konu alacak nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, müvekkili şirketin sözleşmeye istinaden hiçbir borcu bulunmamasına rağmen davacı şirketçe SMS bedeli altında fatura tahakkuk ettirilmesi açıkça kötü niyetli olup davacı şirketin aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı şirket aleyhine dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı şirkete tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava davalı tarafından, …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Davacı tarafından, davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile “26.198,98 TL tutarlı, faturalardan kaynaklanan alacak ” açıklaması ile 26.128,98 TL asıl alacak ve 608,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.737,46 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 27/05/2019 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği borçlu vekili tarafından sunulan 28/05/2019 tarihli dilekçe ile takibe itiraz edildiği itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 14/01/2020 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, davalıya ait kargoların davacı tarafından taşınmasına dair ” Kargo Sözleşmesi” imzalandığı, davacı tarafından sözleşme kapsamında verildiği iddia edilen SMS hizmeti nedeni ile dava konusu faturanın düzenlendiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan ve dosya içerisinde bulunan kargo sözleşmesi incelendiğinde SMS hizmeti verileceğine ve bu nedenle ücret ödeneceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Davalı ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde bilirkişi … tarafından düzenlenen 13/05/2022 tarihli rapor ile dava konusu faturanın davalı tarafından iade süresinden sonra davacıya iade edildiği ve davalının defter ve kayıtlarında yer almadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesi de “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmünü içermektedir.
Davacı, taraflar arasında SMS hizmeti verileceğine dair anlaşma bulunduğunu ve bu anlaşma kapsamında SMS hizmeti verildiğini ispat yükü altında olup, davacı üzerine düşen ispat yükünü yerine getirememiştir. Bu nedenle ispat olunamayan davanın reddine dair aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, davacı yanın reddine karar verilen alacak istemi yönünden kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu sebeple davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatan 456,61 TL ‘ den düşümü ile kalan 375,91 TL ‘ nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır