Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/288 E. 2021/286 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/288 Esas
KARAR NO:2021/286

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:29/11/2012
KARAR TARİHİ:15/04/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirkette ayrı ayrı %16,67 oranında payları bulunduğunu, 29.08.2012 tarihinde genel kurulun toplanması için karar alındığını, genel kurul çağrısının posta yoluyla yapılmadığını, toplantıdan sonra rüçhan haklarını kullanıp kullanmayacaklarına dair gönderilen ihtarname ile haberdar olduklarını, genel kurulda sermayenin 17.500.000 TL’den 58.500.000 TL’ye çıkartılmasına karar verildiğini, yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullandıklarını, sermayenin artırılmasının objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, şirketin sermaye artırımına ihtiyacı bulunmadığını ileri sürerek, genel kurulda alınan tüm kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; toplantıya çağrının usulüne uygun olarak yapıldığını, sicil ve yerel gazetede ilanla beraber davacılara iadeli taahütlü mektup gönderildiğini, çağrının usulsüz olmasının tek başına iptal sebebi sayılamayacağını, şirketin ihtiyaçları doğrultusunda sermayenin artırıldığını, davacıların sermaye artırımına katılacaklarını bildirdiklerini, ibranın usulüne uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememize yapılan yargılama sonrasında 21/02/2019 tarih, 2017/… Esas, 2019/… K sayılı kararla genel kurul toplantısında alınan sermaye artırımına ilişkin kararının iptaline karar verilmiş, verilen karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi 13/02/2020 tarih, 2019/… Esas, 2020/… Karar sayılı kararıyla; “Dava, anonim şirket genel kurulunda sermaye artırımına ilişkin olarak alınan kararın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümü için uzman bilirkişilerden rapor alınmış ise de, kendi içinde çelişkili olan bu rapora itibar edilerek karar verildiğinden, önceki bozma ilamında, vergi ve finans konularında uzman kişinin de yer aldığı bilirkişi heyetinden rapor alınarak Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca sermaye artırımı gerekip gerekmediği üzerinde durulup, inşaat projesi kalan maliyeti ile birlikte sermaye artırım gereksiniminin ne kadar olduğu incelenerek, alınan kararın yasaya, anasözleşmeye, objektif iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı değerlendirilerek, neticesine göre bir karar vermek gerektiğine işaret edilmiştir. Ancak, bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Alınan yeni bilirkişi raporu her ne kadar uzman bilirkişiler tarafından düzenlenmiş olsa da inşaat projesinin kalan maliyeti ile birlikte sermaye artırım gereksiniminin ne kadar olduğu, tespit edilecek tutara göre sermaye arttırımının mali zorunluluktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve buna göre de genel kurul kararının iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı irdelenmeden varsayımsal ve somut olmayan bakış açısıyla düzenlenen bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya devam olunmuştur.
Hükmüne uyulmasına karar verilen Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin 09/02/2016 tarih ve 2015/… E- 2016/… K.Sayılı ilamı ile yine aynı dairenin 13/02/2020 tarih ve 2019/… E- 2020/… K.Sayılı ilamında vurgulandığı üzere, dava konusu yapılan davalı şirketin 29/08/2012 tarihli genel kurul toplantısında sermaye arttırımına ilişkin alınan kararın; Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca gerekip gerekmediği, inşaat projesinin kalan maliyeti ile birlikte sermaye arttırımı gereksiniminin ne kadar olduğu, tespit edilecek tutara göre sermaye arttırımının mali zorunluluktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve buna göre de söz konusu sermaye attırımına ilişkin alınan genel kurul kararının iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığının tespiti için bilirkişiler Maliyet Muhasebesi, Vergiler ve Mali Yükümlülükler konusunda uzman YMM …, Yapı Maliyet Analizleri Konusu uzman İnşaat Müh. Bilirkişi … ve Ticaret Hukukunda nitelikli hesaplamalar konusunda uzman Doç. Dr. …’dan alınan 10/02/2021 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; davalı şirket 29.08.2012 tarihli genel kurul toplantısında sermayesinin 17.500.000 TL’den 58.500.000 TL’ye çıkarılmasına karar verildiği, sermaye artışının 41.000.000 TL olarak gerçekleştirildiği; bu miktarın 29.723.971,85 TL’sinin ortakların şirketten olan alacaklarından karşılandığı, ortakların nakden ödeyecekleri tutarın ise 11.276.028,15 TL olduğu; başka bir ifadeyle 41.000.000 TL sermaye artışında ortaklara olan borçların (29.723.971,85 TL) sermayeye ilave edilmesi sonucu reel sermaye artışının yani ortaklar tarafından şirkete ödenecek nakdi tutarın 11.276.028,15 TL olduğu; dosyada mevcut bilirkişi raporlarında, büyük oranda şirket ortaklarına borçlanmalarla faaliyetlerini sürdüren davalı şirketin yürüttüğü inşaat projesinin tamamlanması için kalan maliyetinin 15.000.000 TL olarak hesaplandığı, inşaatın tamamlanması için gerekli olan bu miktarın sermaye artışı sonrası şirket kasasına girecek paradan karşılanabileceği, bu halde davalı şirket 29.08.2012 tarihli genel kurul toplantısında sermaye artışına ilişkin alınan kararın dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil etmediği yönünde oy çokluğu ile görüş bildirilmiş; azınlıktaki ayrık görüşte, sermaye artışının iyi niyet kurallarına uygun düşmeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporundaki çoğunluk görüşü gerekçeli, denetlenebilir, hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında işaret edilen eksikliği giderecek yeterlilikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, davalı taraf itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
İddia ve savunma, bozma sonrası alınan ve benimsenen 10/02/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; alınan bilirkişi kurulu raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; davalı şirketin yürüttüğü inşaat projesinin tamamlanması için kalan maliyetin 15.000.000 TL olarak hesaplandığı, sermaye artışı sonrası şirket kasasına girecek nakit tutarın ise 11.276.028,15 TL olduğu, bu halde inşaat projesinin tamamlanması için sermaye artışının gerekli ve yerinde olduğu, dolayısıyla davalı şirket 29.08.2012 tarihli genel kurul toplantısında sermaye artışına ilişkin alınan kararın yasaya, anasözleşmeye, objektif iyiniyet kurallarına aykırılığından bahsedilemeyeceği; genel kurulda alınan ve dava konusu yapılan diğer kararların ise, mahkememizce verilen 09/12/2014 tarihli kararda tartışılıp değerlendirildiği üzere iptal koşullarının bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından 21,15-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 38,15-TL harcın davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan toplam 42,38 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı , gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 15/04/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı