Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/273 E. 2021/364 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/273 Esas
KARAR NO:2021/364

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/06/2020
KARAR TARİHİ:25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili … sinema sektöründe yapımcı olarak faaliyet göstermekte olduğunu, müvekkili film şirketi “…” isimli bir sinema filminde oyuncu olması karşılığı … ve ajansı … akdettiklerini, sözleşme gereği davalı oyuncu ve ajansa sözleşme akabinde ajans komisyonu ve oyunculuk hizmet bedeli olarak avans niteliğinde ödeme yaptıklarnıı, bu kapsamda 75.000,00 TL, …’a, 15.000,00 TL …’e gönderildiğini, ancak daha sonra davalı oyuncu … set için davet edildiği halde icabet etmediği gibi hiçbir haklı sebep yok iken başka bir proje ile anlaştığı için yapım sürecinden ayrıldığını, bunun üzerine müvekkili şirket zor durumda kaldığını ve davalı yerine bir başka oyuncu ile anlaşmak ve yapım sürecini revize etmek zorunda kaldığını, davalılar müvekkili şirket ile sözleşme ilişkisi içerisine girdikten yaklaşık 1 ay sonra bir başka proje için anlaşma sağladıklarını, yeni anlaşmadan iki ay sonra da dürüstlük kuralları ve sözleşme ahlakına aykırı gerekçeler ile müvekkili ile olan sözleşmeyi feshettiklerini, üstelik herhangi bir edim ifa edilmediği halde müvekkilinden aldıkları avans bedellerini de iade etmediklerini, kaldı ki davalıların sözleşmenin feshine gerekçe olarak olarak kullandıkları sebeplerin sözleşmenin feshini haklı kılması söz konusu olmadığını, Hukuk Devleti ilkesinin geçerli olduğu hiçbir sistemde davalıların sebepsiz zenginleşmesinin korunamayacağını, açıklanan nedenlerle fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak üzere davalılar tarafından icra takiplerine yönelik yapılan haksız, ahlaka, dürüstlüğe ve hukuka aykırı itirazların iptaline ve takiplerin devamına, davalılar tarafından icra takibine yönelik yapılan haksız ve hukuka aykırı itiraz nedeniyle uğranılan zarar dolayısıyla takip talebindeki meblağ üzerinden İİK 67. madde uyarınca davalıların %20’nin üzerinde İcra İnkâr Tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıları yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; usul yönünden dosyanın tefrik ve iş bölümü itirazlarının bulunduğunu, müvekkili … bakımından tacirlere ilişkin hükümlerin tatbiki mümkün olmadığını, dolayısı ile huzurdaki dava Asliye Hukuk Mahkemesinin yetki ve görev alanına girmekte olduğunu, huzurdaki uyuşmazlığın müvekkili … bakımından Asliye mahkemelerinden ihtisas mahkemesi olan Fikiri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin iş bölümüne girdiği kanaatinde olduklarını, bu kapsamda müvekkilinin oyuncu olduğu, tacir olmadığı da gözetildiğinde yetkili ve görevli Mahkeme … Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkillerinin bilhassa senaryo hakkındaki kaygılarını yönetmen…’e ilettiğini, istenilen değişikliklerin yönetmen tarafından yapılacağı bizzat yönetmen tarafından beyan edildiğinden müvekkillerinin “yönetmenin sözüne güvenerek” rolü kabul ettiğini, süreç içerisinde davacı yapımcı, yönetmen değişikliği yapmış (Oysaki müvekkilinin yönetmenin ikna etmesi üzerine rolu kabul ettiği), senaryo içeriğini müvekkillerinin isteğine göre değiştirmeyeceğini bildirdiklerini, ayrıca başrol oyuncu kadrosunu da değiştirdiklerini, davacı yapımcı icabında belirttiği çekim tarihlerine sadık kalmadığını, icap içeriğinde çekim süreci Temmuz ayı olarak belirlendiğini, Temmuz ayı başlamış olmasına rağmen çekimlere başlanılmadığını, bunun üzerine müvekkillerinin akdi haklı nedenle fesih ettiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve yersiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına, haksız yapılan icra takibi nedeniyle alacağın %20 sinden az olmamak kaydı ile inkar tazminatının hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava davalılar tarafından ….İcra Dairesi’nin … takip sayılı ve …. İcra Dairesi’nin… takip sayılı dosyalarına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67 maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacının davalılardan … aleyhine …. İcra Dairesi’nin… takip sayılı dosyası ile 10.01.2020 tarihinde 75.000 TL asıl alacak için ilamsız icra takibine giriştiği ödeme emrinin 20.01.2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından sunulan itiraz dilekçesi ile borca süresinde itiraz edildiği, davacı tarafından diğer davalı …. Aş, aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile 15.000 TL asıl alacak için 09.01.2020 tarihinde ilamsız icra takibine giriştiği, ödeme emrinin adı geçen borçluya 11.02.2020 tarihinde tebliğ edildiği borçlu vekili tarafından sunulan 12.02.2020 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe itiraz edildiği, itirazların davacı yana tebliğ edilmediği davacı vekili tarafından 27.06.2020 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki icra takiplerine ve eldeki davaya konu uyuşmazlık, davacının yapımcı, davalılardan …’ın oyuncu diğer davalının ise ajans olarak yer aldığı ve ” …” isimli film için yapılan oyunculuk sözleşmesi nedeni ile davacı tarafından davalılara ödenen bedellerin iade talebinden kaynaklanmaktadır. Dava dilekçesi ekinde sunulan dekontlardan davalı …’a davacı tarafından 75.000 TL, diğer davalı ajansa 15.000 TL ödeme de bulunulduğu sabit olup, ödemeler davalılarında kabulündedir. Çözümlenmesi gereken husus davacı tarafından davalılara ödenen bedellerin iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Davacı davalı oyuncunun set için davet edildiği halde sete gelmemesi ve başka bir proje ile anlaşması nedeni nedeni ile yapımdan ayrılarak sözleşmede yer alan yükümlülükleri yerine getirilmediğini ve davalılar tarafından 27.06.2019 tarihinde gönderilen mail ile sözleşmenin sona erdiğinin bildirildiğini iddia etmiş, davalılar ise davacının mail yazışmalarında belirtilen tarihlerde çekimlere başlamadığı, yönetmen değişikliğine ve başrol oyuncu kadrosu değiştirilmesi nedeni ile davalılar tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur.
Davalılar, sözleşmenin mali hükümler başlıklı 4. Maddesinde yer alan ” Yapımcının eserin herhangi bir sebepten dolayı, oyuncu ve ajanstan kaynaklanmayan herhangi bir sebepten ötürü eserin yapımından vazgeçmesi veya ileri bir tarihe ertelenmesi halinde, oyuncu ve ajans sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme hakkına sahip olacaklardır. Yapımcı ajansa ve oyuncuya o ana kadar ödenmiş olan bedeli ajans ve oyucudan talep edemeyeceğini kabul ve taahhüt eder.” hükmü gereği davacının ödemiş olduğu bedeli talep edemeyeceğini savunmaktadır.
Anılan sözleşme maddesi ile tarafların iddia ve savunmaları dikkate alındığında; taraflar arasında imzalanan sözleşme ile film çekimlerine başlama tarihinin kararlaştırılmadığı, davalılar vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan mail yazışmalarında çekim tarihi olarak haziran veya temmuz ayının düşünüldüğünün bildirildiği, ileri tarihli maillerde temmuz ayının kararlaştırıldığının davalılara bildirildiği davalılar tarafından da cevap dilekçesi ile çekim tarihi olarak temmuz ayının kararlaştırıldığının iddia edildiği, ancak davalılar tarafından cevap dilekçesi ekine sunulan 27.06.2019 tarihli mail ile sözleşmenin davalının onayı olmadan yönetmen, senaryo ile erkek başrol oyuncusu değişikliğine gidildiği ve senaryoda yer alan diyalogların davalı oyuncuya zarar vereceği gerekçesi ile feshedildiğinin bildirildiği, davalılar tarafından …. Noterliğinden gönderilen 03.07.2017 tarihli ihtar ile sözleşmenin mail içeriğinde yer alan nedenler ve belirtilen sürede çekimlere başlanmamış olması temmuz ayı içerisinde çekimlerin tamamlanamayacak olması nedeni ile feshedildiği bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalıların 27.06.2019 tarihinde gönderdikleri mail ile sözleşmeyi fesih iradesi içerisinde oldukları sabit olup, fesih tarihi itibariyle temmuz ayında başlayacağı kabul edilen çekimler nedeni ile süresinde çekimlere başlanmaması nedeni ile sözleşmenin feshi haklı değil ise de, davalıların fesih için ileri sürdükleri diğer nedenler kendileri için haklı neden oluşturmaktadır. Ancak sözleşmenin mali yükümler başlıklı ve yukarıda anılan 4. Maddesi ile sadece ertelemeye veya vazgeçme halinde davalıların bedeli iade ile yükümlü olmadıkları kararlaştırılmış olup, davalıların fesihte haklı olduğu fesih nedenini düzenleyen sözleşmenin tarafların sair yükümlülükleri başlıklı 5. Maddesi ile davalılara sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkı tanısa bile önceden ödenen bedellere dair bir düzenleme içermemektedir. Davalıların fesih iradelerini içeren 27.06.2019 tarihli mail tarihi itibariyle yukarıda anılan 4. Maddeden yararlanmaları mümkün değildir. Bu durumda davalılar aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği iade etmelidir.
6098 sayılı TBK’nun ” sebepsiz zenginleşme “başlıklı 77. maddesi ;
“Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.
Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” hükmüne havidir.
Kanun’un sebepsiz zenginleşmede geri vermenin kapsamını düzenleyen 79. Maddesine göre; “Sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür.”
Yukarıda yapılan açıklamalar, sözleşme hükümleri ve kanuni düzenlemeler gereği davalılar aldıkları bedelleri davacı yana iade ile yükümlüdür. İcra takiplerine yapılan itirazlar haksız olup yapılan itirazların iptaline karar vermek gerekir. Mahkememizce bu açıklamalar gereği, davalılar tarafından yapılan itirazların iptaline takiplerin devamına karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması , borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur(Y3HD’nin 09/10/2019tarih 2019/4054E-2019/7659K sayılı ilamı) Davacının talebini oluşturan alacağın likit olduğu , davalıların takibe itiraz da haksız olduğu anlaşıldığından, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-) DAVANIN KABULÜ İLE;
A-)Davalı … tarafından ….İcra Dairesi’nin… takip sayılı dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA
B-)Davalı … tarafından ödenmesi gereken alacağın %20’si oranında hesaplanan 15.000 TL icra inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacı yana ödenmesine
C-)Davalı … …. Aş tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA
D-)Davalı … …. Aş tarafından ödenmesi gereken alacağın %20’si oranında hesaplanan 3.000 TL icra inkar tazminatının davalı … …. Aş’den alınarak davacı yana ödenmesine
2-)Alınması gereken 6.147,9 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin ödenen 1086,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 5060,92 TL harcın 4.217,43 TL’sinin davalı …’dan, 843,49 TL’sinin davalı … …. Aş ‘den alınarak hazineye gelir kaydına
3-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … …. Aş ‘den alınarak davacı yana ödenmesine
4-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 10.550,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı yana ödenmesine
5-)Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 54,40 TL başvuru harcı ile 80,75 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 135,15 TL yargılama giderinden 112,62 TL’nin davalı …’dan alınarak, bakiye 22,52 TL’nin davalı … …. Aş ‘den alınarak davacı yana ödenmesine
6-)Gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine
Dair davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde ,İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır