Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/257 E. 2020/271 K. 24.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/257 Esas
KARAR NO : 2020/271

DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/06/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın, dosya üzerinde yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14.05.2010 tarihinde Ordu’ da meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkilinin murisi babası …’ in vefat ettiğini, söz konusu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün kusurlu ve sorumlu olduğunu, müteveffa ise yolcu konumunda olup, herhangi bir müterafik kusurunun bulunmadığını, olayla ilgili olarak Ünye Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma yürütüldüğünü, şoför öldüğü için soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verildiğini, müteveffanın 06.06.2010 tarihinde alınan veraset ilamında mirasının 1 payı eşi … ‘ e , 3 payı ise kızı … ‘ e ait olduğunun tespit edildiğini, müteveffanın eşi … 21/08/2019 tarihinde vefat ettiğini, tek mirasçısı ise müvekkili … olduğunu, bu nedenle teminatın tümünün müvekkili …’ a ödenmesi gerektiğini, kazaya karışan bir minibüs olduğunu ve kaza şehirlerarası bir taşıma sırasında gerçekleştiğini, Karayolları Trafik Kanunu gereğince dava şartı olan sigorta şirketine başvuru şartı gerçekleştiğini, davalı …zarardan avans faizi oranında sorumlu olacağını, açıklanan nedenlerle davalarının sonunda hükmedilecek alacak belirsiz alacak ve tespit davası olarak kabulü ile , zararlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına bilirkişi raporundan sonra talep artırım dilekçesi verilmek kaydı ile, 14.05.2010 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında vefat eden … ‘ in Karayolları Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Koltuk Sigorta Poliçesi Alacağı 10.000,00 TL ‘nin ( fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile ) davalıdan temerrüt tarihi olan 16.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsil edilerek müteveffanın tek mirasçısı olan …’ a ödenmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava; trafik kazasından kaynaklı uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 Sayılı Kanun’a eklenen 5/A maddesi; “Bu Kanunun (TTK) 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartıdır.” hükmünü içermekte olup; bu düzenleme gereği ticari dava türlerinden konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olarak öngörülmüştür.
Yine aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi ile “Davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Bu yasal değişikliklere göre somut olaya bakıldığında; maddi tazminat istemine ilişkin davacı tarafça açılan davanın zorunlu arabulucuk dava şartına tabi olduğu, dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk faaliyetine ilişkin tutanağın bulunmadığı, davacıya yapılan ihtara rağmen kesin süre içinde anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya onaylı örneğinin sunulmadığı ve davacı tarafça arabulucuya başvurmadan eldeki dava açıldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı taraf dava açıldıktan sonra 24/06/2020 tarihli dilekçesi ile eksikliğin giderilmesi için ek süre istemiş ise de; dava açıldıktan sonra arabulucuya başvurulmuş olmasının sonucu değiştirmeyeceği kanaatine varıldığından 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının davadan önce zorunlu arabulucuğa gidilmemiş olması nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının, peşin yatan 170,78 TL ‘ den düşümü ile kalan 116,38 TL ‘ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonrasında karar verildi.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır