Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/235 E. 2022/1084 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/235 Esas
KARAR NO :2022/1084

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/06/2020
KARAR TARİHİ:06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirket … İlçesi, … Mah. … Cad. No:…/… …/… adresinde faaliyet göstermekte olduğunu, 08.11.2019 tarihinde saat:06:15 sıralarında müvekkil şirketin işyerinde hırsızlık olayı gerçekleştiğini, bu hırsızlık olayı neticesinde müvekkil şirketin para, ziynet eşyaları ve bir kısım imzalı çekleri ile boş halde bulunan çek koçanlarının çalındığını, müvekkil şirket tarafından hırsızlık olayı ihbar edilmiş olup İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. sayılı dosyası ile soruşturması devam etmekte olduğunu, ayrıca taraflarınca resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık dolayısıyla da şikayette bulunulmuş olup … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. sayılı dosyası ile soruşturması devam etmekte olduğunu, davalı … tarafından ihtiyati haciz ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu edilen … Bankası … Şubesine ait … nolu çek de hırsızlık olayı neticesinde çalınan boş koçan içerisinde yer alan tamamen boş ve imzasız çeklerden biri olduğunu, hırsızlık konusu … Bankası … Şubesine ait … nolu boş ve imzasız halde bulunan çek doldurularak sahte imza ile piyasaya sürüldüğünü,. ilgili çekte … Ltd. Şti. lehtar olarak gösterilmiş ve bu şirket tarafından çek … adlı şahsa ciro edilmiş, bu şahıstan da Niyat Kaymaz adlı şahsa ciro edildiğini, sahte olarak düzenlenmiş hırsızlık konusu söz konusu bu çek hakkında davalı … tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından 26.02.2020 tarihinde ihtiyati haciz kararı alındığını ve …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından müvekkil şirketin araçlarına, gayrimenkullerine ve banka hesapları üzerine hacizler konulduğunu, müvekkil şirketin işyerine gelinerek araçlarına el konulduğunu ve işyerinde de haciz işlemi tatbik edildiğini, icra takibine konu edilen çalıntı çek sahte olarak düzenlendiğini, çek üzerindeki imza müvekkili şirkete ait olmayıp müvekkil şirketin davalılar ile herhangi bir ilgisi/ticari ilişkisi bulunmamakta olduğunu, savcılıkça yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde icra takibine konu çek üzerindeki imzanın müvekkile ait olmadığı, sahte olduğu açık bir şekilde ortaya çıktığını, ortada sahte bir çek söz konusu olup, bilindiği üzere sahte çekin varlığı halinde sahte imzanın atfedildiği kişi sorumlu tutulamayacağını, taraflarınca zorunlu arabuluculuk kapsamında başvuru yapıldığını ve yapılan görüşmeler neticesinde bir anlaşma sağlanamadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespiti ile …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takibin iptaline, kötü niyetli ve ağır kusurlu davalı tarafın alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı … Ltd. Şti.vekili cevap dilekçesinde; davada taraf ehliyetlerinin bulunmadığını, müvekkil şirket ısı pay ölçer sistemler okuma ve dağıtımını yapan Türkiye çapında 25.000 … ve münferit projelere hizmet veren bir firma olduğunu, müvekkil şirket telefonuna bankadan gelen ‘hesabınıza bloke konulmuştur’ mesajı ile olaydan haberdar olduğunu ve aynı gün işyerine ihtiyat-i haciz talebi ile gelindiğini ve kaydi haciz yapılmış şirket araçları kaydına da aynı şekilde haciz işlemi yapıldığını, takip dayanağı … Bankası … Şubesi ne ait … … Tic. Ltd. Şti çekinin bankaya sunulması ile imza farklılığı bankaca tespit edildiğini ve bu neden ile işlem yapılmadığı banka tarafından çek arkasına şerh edildiğini, çek sahibi firma ve yetkilisinin çek kaybına dair bir şikayeti taraflarınca da bilinmediği için olay akabinde taraflarınca 04.03.2020 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 04.03.2020 tarihinde … iş emri ile davacı ve diğer davalılar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, aynı zamanda …. İcra Hakimliği … Esas Sayılı dosya ile imzaya ve takibe itirazda bulunulduğunu ve mahkeme tarafından %115 teminat ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, açıklanan nedenlerle davalı sıfatına itirazları ile aleyhlerine açılmış olan davanın reddine bu davanın açılmasına sebebiyet vermemeleri nedeni ile yargılama giderlerininde diğer davalılar üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; öncelikle usule karşı itirazlarının bulunduğunu, ödeme emri tebligat kanunu ve tebligat tüzüğü gereğince usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmediğini, tensip zaptı, dava dilekçesi ve duruşma günleri, müvekkil şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeden müvekkilinin yokluğunda yargılama yapılması hukuki dinlenilme hakkına aykırı olup verilen taraflarına yöneltilen tüm ara kararlara karşı muvafakatlerinin bulunmadığını, davacı yan her ne kadar çek üzerindeki sahtecilik iddiasını herkese karşı ileri sürülebileceğinden bahsetmişse de ancak ceza mahkemesince saptanan sahtecilik olgusu herkese karşı ileri sürülebilineceğini, ancak davacının dava dilekçesinde iddiasını ispatlar herhangi sonuçlanmış kesin bir karar bulunmamakta olduğunu, davalı müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğundan dolayı davacı tarafın iddiaları müvekkiline yöneltemeyeceğini, açıklanan tüm bu nedenlerle öncelikle usulsüz tebligat sebebiyle huzurdaki yargılamayı öğrenme tarihlerinin 18.11.2020 olarak kabul edilmesini, usule ilişkin itirazları dikkate alınarak davanın usulden reddine, haksız ikame edilen davanın esastan reddine karar verilmesini, haksız ikame edilen dava sebebi ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Diğer davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen bu davalı herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına konu 65.000 TL bedelli çek nedeni ile davalılara borçlu olmadığının tespitine dair menfi tespit davasıdır.
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.
Elde ki dava da, davalı … tarafından davacı ile diğer davalılar aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlandığı, takip konusu çekin … Bankası … Şubesine ait olup 65.000 TL bedelli olarak 24/02/2020 tarihinde davacı tarafından davalı … Ltd. Şti lehine düzenlendiği, lehtarı tarafından davalı …’e , onun tarafından ise takip alacaklısı davalı …’a cirolandığı, banka tarafından çek arkasının imza uyuşmazlığı bulunması nedeni ile herhangi bir işlem yapılmamıştır olarak yazıldığı anlaşılmıştır.
Elde ki dava ile davacı tarafından takip konusu çekte ki keşideci imzası inkar edilerek, çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti talep edilmektedir.
İmzada sahtecilik iddiası kambiyo senetlerinde mutlak defi olup, lehdar ve ciro yolu ile hamil olan cirantalara ve son hamile karşı ileri sürülebilir…..” (Yargıtay 11. HD 2020/5093 E. 2021/5318 K.)
Menfi tespit davasında, ispat yükü kural olarak alacaklı üzerindedir. Davalı alacaklı takip konusu çekte yer alan keşideci imzasının davacının eli ürünü olduğunu ispat yükü altındadır.
Mahkememizce dava konusu çekte yer alan keşideci imzasının davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olup olmadığının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden alınan 17/08/2022 tarihli rapor ile “… İnceleme konusu çekin ön yüzünde atılı keşideci imzası ile …’nın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir kanaat raporudur…” tespiti ile rapor düzenlendiği, rapor ile takip ve dava konusu çekte yer alan keşideci imzasının davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, tüm dosya kapsamı ile dava konusu çekte yer alan keşideci imzasının davacı eli ürünü olmadığı dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İK 72/5 maddesindeki düzenlenmeye göre ; menfi tespit davası borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur, icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa talebi üzerine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın alacaklıdan tahsiline karar verilir.
Alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için davalı alacaklının icra takibini yapmakta haksız ve aynı zamanda kötüniyetli olması gerekir. Tüm dosya kapsamında; davacı aleyhine yapılan icra takibinin haksız olduğu anlaşılmış ancak davalı takip alacaklısı …’ın dava konusu çeki kendisinden önceki cirantadan, ciro yolu ile devir aldığı. Davacı ile aralarında doğrudan çek düzenlenmediği ve davalının icra takibini yapmakta kötüniyetli olduğuna dair bir kanıt sunulmadığı anlaşıldığından davacının tazminat isteminin reddine, menfi tespit davası zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi davalardan olmaması nedeni ile bakanlık bütçesinden ödenen arabulucu ücretinin davacıdan tahsiline karar verilerek aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takibe konu yapılan … Bankası … Şubesi’ ne ait 65.000,00 TL bedelli 24/02/2020 düzenleme tarihli, keşidecisi … … Ticaret Ltd. Şti., lehtarı … Ltd. Şti.olan … numaralı çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-…. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibinin davacı yönünden iptaline,
3-Davacının şartları oluşmayan tazminat isteminin REDDİNE,
4-Alınması gereken 4.899,16 TL karar ve ilam harcından 1.224,79-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 3.674,37 -TL eksik harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.286,99-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.675,25-TL olmak üzere toplam 2.962,24-TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 11.475,12-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair, davacı ve hazır olan davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır