Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/219 E. 2020/248 K. 01.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/219 Esas
KARAR NO : 2020/248

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/04/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yanca müvekkilleri aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, takibe itiraz edilmesi üzerine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, bu dosyada yapılan yargılama neticesinde itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiğini, işbu dosyanın halen Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf incelemesinde olduğunu, davalı yanın itirazın iptali kararı sonrasında dosya alacağının tahsili amacıyla icra işlemlerine devam ederken Mahkeme ilamında hükmedilen icra inkar tazminatı, yargılama gideri ile vekalet ücretinin tahsili için aynı icra dosyasında müvekkillerine icra emri gönderdiğini, müvekkillerine tebliğ edilen icra emrinde icra inkar tazminatı olan 60.844,79-USD ile dava vekalet ücreti ve yargılama gideri toplamı olan 62.291,46-TL. için yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz talep edildiğinin tespiti üzerine söz konusu icra emrinin iptali talebiyle İstanbul…İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, ilgili mahkemece yapılan yargılama sonucunda “Şikâyetin kısmen kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; 48.716,71-TL vekalet ücreti ve 13.574,75-TL yargılama gideri alacak kalemlerine icra emrinin düzenlendiği 10.02.2018 tarihinden ödeme tarihine kadar %9 ve değişen oranlarda yasal faizin; 60.844,79-USD tutarındaki icra inkar tazminatı alacağına icra emrinin düzenlendiği tarihten fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının (…Bankası A.Ş., …Bankası A.Ş. ve … Bankası T.A.O.) USD cinsi bir yıl vadeli mevduat hesaplarına fiilen uyguladıkları en yüksek faiz oranları üzerinden birer yıllık devreler halinde yabancı para faizinin hesaplanarak uygulanmasına” karar verildiğini, 28/02/2018 tarihinde taraflarınca İstanbul… İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde ayrı bir dava daha açılarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasından tanzim edilen ödeme emrinde USD cinsindeki alacak miktarı yönünden %9 yasal faiz talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ve faiz oranına şikayetin süresiz olduğu gerekçesiyle şikayet yoluna gidildiğini, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde ise “Şikâyetin kısmen kabulüne, İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince 304.223,95-USD tutarındaki asıl alacağa takip tarihinden itibaren Devlet Bankalarının (… Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş. ve … Bankası T.A.O.) USD cinsi bir yıl vadeli mevduat hesaplarına fiilen uyguladıkları en yüksek faiz oranları üzerinden birer yıllık devreler halinde yabancı para faizinin uygulanmasına” karar verildiğini, bahsi geçen kararlar üzerine taraflarınca ilgili İcra Müdürlüğü’ne başvuru yapılarak, bu kararlar çerçevesinde dosya kapak hesabının bilirkişi marifetiyle yaptırılması ve alacaklı yana muhtıra gönderilmesinin talep edildiğini, bu talepleri üzerine tanzim edilen 30/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin… E. ve … E. sayılı dosyalarından verilen kararlar doğrultusunda yapılan hesaplama neticesinde 23/02/2018 tarihi itibariyle borcun tamamının ödendiği, 23/02/2018 tarihi itibariyle 30.259,96-TL., bu tarihten sonra ise 187.773,61-TL. olmak üzere toplam 218.033,57-TL. fazla ödeme yapıldığının anlaşıldığı, Mahkeme dosyalarında hükmedilen vekalet ücretleri de eklendiğinde fazla ödenen miktarın 216.868,57-TL. Olduğu, ancak 05/03/2018 tarihli reddiyat makbuzu ile fazla ödeme karşılığı 13.911,75-TL’nin borçluya iade edilmiş olması sebebiyle alacaklıya yapılmış fazla ödeme miktarının toplam 202.956,82-TL. olarak tespit edildiğini, sonuç itiberiyle davalı/alacaklı tarafın müvekkillerinden toplamda 202.956,82-TL. fazla tahsilat yaptığını, bu kapsamda davalı/alacaklı yana icra dosyasından 02/05/2019 tarihinde muhtıra gönderildiğini ancak davalı/alacaklı yanın muhtıraya rağmen haksız ve fazladan tahsil ettiği 202.956,82-TL.’yi iade etmeyerek söz konusu bedeli iade etmekten imtina ettiğini belirterek HMK.’nun 107. maddesi uyarınca İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında davalı yanca müvekkillerinden fazla tahsil edilen miktarın tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 202.956,82-TL.’nin 07/05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkillerine ödenmesine/iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafından davacılardan fazladan tahsil edildiği iddia edilen bir miktar paranın ödenmesi (iadesi) istemli alacak davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı icra takip dosyası, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…E. sayılı dava dosyası, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. ve … E. sayılı dava dosyaları, 30/04/2019 tarihli bilirkişi hesap raporu, 02/05/2019 tarihli muhtıra, tanık beyanı, keşif, bilirkişi incelemesi ve yemine dayanmıştır.
Mahkememizce 12/05/2020 tarihli Tensip Tutanağı’nın 13. maddesi ile davacı vekiline dava konusu uyuşmazlığa ilişkin arabuluculuk son tutanağı aslını veya onaylı örneğini sunması için 1 (bir) haftalık kesin süre verilmiş ve işbu tensip tutanağı davacı vekiline usulüne uygun şekilde e-tebligat ile tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 15/05/2020 tarihinde UYAP üzerinden Mahkememize gönderdiği beyan dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak huzurdaki dava öncesinde herhangi bir arabuluculuk başvurusunda bulunmadıklarını, dolayısıyla 12/05/2020 tarihli tensip tutanağının 13 nolu maddesinde belirtilen ara kararı ve gönderilen ihtar gereğini yerine getiremeyeceklerini açıkça beyan etmiştir.
19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 03/01/2011 tarih ve 6102 sayılı T.T.K.’nın 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre:
“3. Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1) Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
7155 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile, 07/06/2012 tarih ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3. maddesinin 1. fıkrasına eklenen cümle uyarınca; “Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.”
Yine 7155 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile, 6325 sayılı Kanun’a aşağıdaki madde eklenmiştir:
“Dava şartı olarak arabuluculuk”
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi taktirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Açıklanan bu yasal düzenlemeler gereğince ticari dava türlerinden konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olarak öngörülmüştür.
Huzurdaki davanın konusu; tacir olan taraflar arasında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında davalı yanca davacılardan fazladan tahsil edildiği iddia edilen 202.956,82-TL.’nin davalıdan tahsiline yönelik alacaktır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre somut olaya bakıldığında; huzurdaki para alacağına ilişkin davanın, zorunlu arabulucuk dava şartına tabi olduğu, dava dilekçesi ekinde arabuluculuk faaliyetine ilişkin son tutanağın bulunmadığı, davacı vekiline usulünce yapılan ihtar üzerine davacı vekilince dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak dava öncesinde herhangi bir arabuluculuk başvurusunda bulunulmadığının ve arabuluculuk son tutanağının sunulamayacağının açıkça bildirildiği, böylelikle davacı tarafa verilen kesin süreye rağmen anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslının veya onaylı örneğinin dosyaya sunulmadığı ve eldeki davanın davacı tarafça zorunlu arabuluculuğa başvurulmaksızın açılmış olduğu anlaşıldığından; 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine; ayrıca dava dilekçesi ile ekleri davalı tarafa tebliğ edilmediğinden ve davalı tarafça dosyaya vekaletname sunulmadığından davalı taraf lehine ve davacılar aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderini kapsamayacak şekilde aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın davasının dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa gidilmemiş olması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Alınması gerekli 54,40-TL. karar ve ilam harcının, 3.466,00-TL. peşin harçtan düşümü ile geriye kalan 3.411,60-TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan incelemesi sonrasında karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.