Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/214 E. 2021/455 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/214 Esas
KARAR NO:2021/455

DAVA:Tazminat(Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:12/07/2018
KARAR TARİHİ:14/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı aracın, 01/07/2016 tarihinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeyken ve müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu sırada tek taraflı olarak meydana gelen trafik kazası neticesinde ağır yaralandığını, kazadan sonra düzenlenen trafik kazası tespit tutanağına göre, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu bulunduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … Soruşturma numarası ile başlatılan kovuşturmanın takipsizlik kararı ile sonuçlandığını, müvekkili araç içinde yolcu konumunda olduğundan, kazanın meydana gelmesinde müterafik bir kusurunun bulunmadığını, … Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin 09/08/2017 günlü ve … …sayılı raporuna göre müvekkilinin geçirdiği trafik kazası sonucunda %11 oranında malul kaldığını, işbu rapor ile davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu, davalı şirketin tazminat taleplerini reddetmesi üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu Başkanlığı’nın … sayılı dosyası ile yargılama başlatıldığını, Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin … K. sayılı kararı ile davalı şirketin 123.554,67-TL. tazminat ödemeye mahkum edildiğini ve hükmedilen bu tutarın davalı şirketten tahsil edildiğini, Sağlık Kurulu Raporu alındıktan sonra geçen yaklaşık 1 (bir) yılı aşkın süre içerisinde müvekkilinin şikayetlerinin devam ettiğini ve maluliyet oranında artış meydana geldiğini, böylece müvekkilinin gelişen zararının oluştuğunu, bu nedenle müvekkilinin Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek, geçirdiği trafik kazası sebebiyle maluliyet oranında artış olup olmadığının ve gelişen zararının bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, 25/05/2018 tarihinde davalı şirkete başvuruda bulunularak, müvekkiline yapılan ödemenin zararını karşılamadığının bildirildiğini ve gerçek zararın tazmin edilmesinin talep edildiğini, davalı şirketin 04/06/2018 tarihli yazısı ile taleplerini karşılamaması üzerine işbu davanın açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00-TL. sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatının 01/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderler ile vekalet ücretinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenle mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin Genel Müdürlük adresinin …/…’da olduğunu, yetkili mahkemenin … mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketçe dava konusu araca Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı teminat limiti ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limitinin 310.000,00-TL. olduğunu, davacının işbu davaya konu taleplerinin daha önce Sigorta Tahkim Komisyonu’nun … numaralı dosyasına konu olduğunu ve dosyanın karara çıktığını, müvekkili şirketçe söz konusu karara istinaden 18/05/2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’ne 123.554,67-TL. ödeme yapıldığını, bu ödeme ile müvekkili şirketin kazadan kaynaklanan sorumluluğunun sona ermiş olduğunu, bu sebeple davacının mükerrer olan taleplerinin reddi gerektiğini, olaydaki kusur dağılımının kusur ve maluliyet oranlarının tespitinden sonra gerçek zararın varlığı ve miktarının belirlenebilmesi için aktüeryal hesaplama yapılması gerektiğini, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte davada hükmedilmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu, ayrıca davacı taraf lehine hükmolunacak tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 01/07/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin verdiği 17/09/2019 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine mahkememize gönderilerek yukarıdaki esasa kaydedildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” başlıklı 150. maddesinin; 1. fıkrası; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.”, 2. fıkrası; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.”, 3.fıkrası; “Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır.”, 4. fıkrası; “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.” hükümlerini içermektedir.
HMK’nun 150/5 maddesinde ise; “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Buna göre; HMK’nun 150. maddesinin yukarıda zikredilen ilk üç fıkrasında belirtilen nedenlerle dosya işlemden kaldırılmış ise, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içerisinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
Mahkememizde görülen tazminat davasının 10/03/2021 tarihli duruşmasına taraflardan hiçbiri katılmamış, davacı vekili duruşma öncesinde herhangi bir mazeret de sunmamış, bu şekilde dosya taraflarca takip edilmediğinden, mahkememizce işlemden kaldırılmış ve hak düşürücü nitelikte olan 3 aylık süre içerisinde de dosyanın yenilenmesi için taraflarca başvuru yapılmadığından, HMK.’nun 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan dava süresinde yenilenmediğinden HMK 150/5 maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli 59,30-TL. karar ve ilam harcından, dava açılırken yatırılan 35,90-TL. peşin harcın mahsubu ile kalan 23,40-TL. harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343. maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak dosya üzerinden yapılan inceleme ile karar verildi. 14/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır