Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/20 E. 2021/108 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/20 Esas
KARAR NO:2021/108

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/01/2020
KARAR TARİHİ:16/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket … A.Ş. … alan adıyla yer sağlayıcı olarak faaliyet gösteren, alanında saygın ve köklü bir şirket olduğunu, davacı müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında verilen hizmeti nedeniyle davacı müvekkilinin davalıdan 68.296,38-TL tutarında alacağı bulunmakta olduğunu, ancak davalı söz konusu sözleşmeden kaynaklanan hizmet bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edilmiş ise de, bugüne kadar herhangi bir olumlu netice elde edilememiş ve bunun üzerine davalı tarafa karşı icra takibi başlatılması zorunluluğu hasıl olduğunu, ancak davalının, kendisine tebliğ edilen ödeme emrine rağmen borcunu ödemediğini, borca, takibe, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, ancak davalı yan tarafından ileri sürülen itirazlar haksız ve dayanaksız olduğunu, açıklanan nedenlerle haklı davalarının kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin 68.296,38 TL asıl alacak üzerinden devamına, davalı taraf aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER:
Dava, İİK’nun 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün… Es. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle varsa ferileri ile birlikte borç miktarı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizin 20/10/2020 tarihli celse beş nolu ara karar gereğince iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM … seçilmış, adı geçen bilirkişice sunulan 12/01/2021 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde, davacı tarafın inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtlarını sunduğu, davalı tarafın inceleme gün ve saatinde hazır olmadığı gibi herhangi bir belge de sunmadığı, davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre davacının davalı taraftan 27/12/2018 takip tarihi itibariyle 68.296,38 TL alacaklı olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin… takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67 maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin… takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığı, davalı tarafından süresi içerisinde yapılan itiraz ile takibin durduğu, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmediği, davacı vekili tarafından eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, davalı tarafından yapılan ihtarlı tebliğe rağmen inceleme gününde defterleri bilirkişi incelemesine sunulmamıştır.
Bilirkişi tarafından sunulan 12.02.2021 tarihli raporda davacının lehine delil niteliğinde olan defterlerine göre davalıdan 68.296,38 TL alacaklı olduğu edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde ;
(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir…
Düzenlemelerini içermektedir. Davalı tarafından ticari defterlerinin ibraz edilmemesi, davacı defterlerinin lehine delil olması sonucunu doğurmuş, incelenen davacı defterleri ve düzenlenen bilirkişi raporu gereği, davanın kabulüne davalı tarafından yapılan itirazın iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması , borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur(Y3HD’nin 09/10/2019 tarih 2019/4054E-2019/7659K sayılı ilamı) Davacının talebinin fatura nedeni ile alacak istemine ilişkin olduğu, alacağın likit olduğu , davalı yanın takibe itiraz da haksız olduğu anlaşıldığından, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş, uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ İLE; davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin… takip sayılı dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN TAKİP TALEBİ GİBİ DEVAMINA
2-) 13.659,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
3-)Alınması gereken 4.665,33 TL karar ve ilam harcından 1.166,34-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.498,99-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-)Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.228,54-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 982,25 TL olmak üzere toplam 2.210,79-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-)Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 9.678,53-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-)Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne ve davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır