Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/194 E. 2021/993 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/194 Esas
KARAR NO:2021/993

DAVA:İtirazın İptali (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/03/2020

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: … – KARAR NO: …

DAVA:İtirazın İptali (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/03/2020
KARAR TARİHİ :09/12/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı asıl ve birleşen davaların mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 05/11/2012 tarih ve … sayılı ihtiyati haciz kararı gereğince, müvekkili hesabına annesi tarafından aktarılan 204.281 Euro üzerine ihtiyati haciz koydurduğunu, davalı banka tarafından açılan tasarrufun iptali istemli …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E, … Karar sayılı kararıyla kabul kararı verildiğini, kararın infaz edilerek müvekkili hesabındaki paranın tahsil edildiğini; mahkemece verilen kararın istinaf incelemesi sonrasında kaldırıldığını ve bu kararın Yargıtay’dan geçerek onanıp kesinleştiğini; haksız ihtiyati hacizden kaynaklı davalı bankanın müvekkili hesabında bulunan 204.281 Euro anapara ile getirisi 13.913,86 Euro’yu müvekkiline aynen iade etmesi gerekirken, 21/01/2020 tarihinde 888.052,41 TL’sini iade ettiğini, davalı bankanın kur farkından ve anapara getirisinden kaynaklı eksik ödeme yaptığını, bu sebeple eksik ödenen 341.721 TL ve anapara getirisi 13.913,86 Euro’nun tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı dosyasından başlatılan takibe de itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiş;
Birleşen davada dava dilekçesinde ise, haksız ihtiyati haciz kararı nedeniyle müvekkili hesabında bulunan paraya el konulması nedeniyle zarara uğradığını, davalının tahakkuk ettirdiği faizin müvekkili zararını karşılamadığını, Devlet Bankalarının yıllık vadeli hesap için uygulanan en yüksek faiz üzerinden hesaplanan faiz getirisinden davalı tarafça tahakkuk ettirilen faizin düşümü sonrası müvekkili zararının 41.526,14 Euro olduğunu ileri sürerek 41.526 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl ve birleşen davalara cevap dilekçelerinde özetle; müvekkilinin mahkeme kararına dayalı alacağını tahsil ettiğini, herhangi bir kusuru bulunmadığını, müvekkili bankanın muhtırada yazılı olan sürede tahsil ettiği parayı icra dosyasına iade ettiğini, temerrüt gerçekleşmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla talep edilen alacak kalemlerinin haksız ve hukuki dayanağı olmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, asıl dava yönünden davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini istemiştir.
Asıl davada takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğünün… E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak haksız ihtiyati hacizden kaynaklı kur farkı zararı ve işlemiş faizden kaynaklı alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Asıl dava; davacının mevduat hesabındaki paranın davalı tarafça haksız haczi iddiasına dayalı olarak kur farkı ve mahrum kalınan faiz geliri nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın İİK’nın 67.md gereğince iptali istemine,
Birleşen dava; asıl davadaki aynı hukuksal nedene dayalı olarak yoksun kalınan faiz geliri nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, haksız ihtiyati haciz nedeniyle hesabından tahsil edilen yabancı paranın eksik iade edildiğini, kur farkı ve işlemiş faiz alacağının ödenmediği ileri sürmüş; davalı taraf ise, davacı taraf taleplerinin yerinde olmadığını savunmuştur.
Asıl ve birleşen davalarda tarafların karşılıklı olarak ileri sürdüğü iddia ve savunmalara göre uyuşmazlığın niteliği itibarı ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, davacı taraf isteminin yerinde olup olmadığının, iddia edilen hukuki sebebe dayalı olarak davacı tarafın zarara uğrayıp uğramadığının, uğramış ise karşı taraftan talep edebileceği zarar miktarının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, davalı banka kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler bankacı …, SMMM …ve İcra İflas Hukukunda nitelikli hesaplamalar konusunda uzman Prof. Dr. …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından alınan 02/08/2021 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasından görülen tasarrufun iptali davasında, eldeki davada davalı bankanın talebi üzerine davacıya ait hesap üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği, mahkemece verilen kararın istinafça kaldırılması üzerine mahkemenin birleştiği …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasından bu kez davanın kabulüne karar verildiği, işbu kararın kesinleşmesi beklenmeden …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından kararın infaz edildiği, davacıya ait hacizli mevcut TL’ye çevrilerek 02/05/2018 tarihinde dosyaya 998.934,09 TL yatırıldığı, harçların düşümü sonrasında davalı bankaya 888.052,41 TL ödendiği; …. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının, İstanbul BAM 8. HD’nin 29/11/2018 tarih ve 2018/1648 E-1454 K sayılı kararıyla kaldırılmasına karar verildiği, işbu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği; bunun üzerine davalı banka tarafından takip dosyasına 21/01/2020 tarihi itibariyle tahsil edilen 888.052,41 TL’nin iade edildiği; davacının hesabından ihtiyati haciz uygulanarak tahsil edilen 204.281 Euro’nun davacıya aynen iadesinin gerektiği;
Asıl dava yönünden; takip tarihi itibariyle davacının davalı bankadan, 13.913,86 Euro getiri bedeli ve 816,48 Euro faizi olmak üzere toplam 14.730,34 Euro ve kur farkı alacağından dolayı taleple bağlı olarak 341.721,00 TL ve 2.059,69 TL avans faizi olmak üzere toplam 343.780,69 TL alacaklı olduğu; 13.913,86 Euro alacak miktarına devlet bankalarının Euro cinsinden 1 yıl vadeli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz oranının ve 341.721,00 TL alacağa avans faizinin talep edilebileceği;
Birleşen dava yönünden; davacının parasının haczedilme tarihinden geri iade tarihine kadar olan dönemdeki devlet bankalarının 1 yıl vadeli Euro mevduata verdikleri en yüksek faiz oranları üzerinden yapılan hesaplamaya göre, davacının 46.401,35 Euro getiri kaybına uğradığı, bu miktarın 13.913,86 Euro’luk kısmını asıl davada talep edildiği; bu kapsamda 21/01/2020 tarihi itibariyle eksik tahakkuk ettirilen faiz nedeniyle davacının davalıdan 32.487,49 Euro alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, Mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, asıl davada incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu, toplanıp birlikte değerlendirilen tüm delillere göre; davacının mevduat hesabındaki paranın davalı tarafça haksız haczi sonrasında haczedilen bedelin takip dosyası üzerinden tahsil edildiği ancak, tasarrufun iptaline ilişkin verilen …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12/04/2018 tarih ve … E – … K sayılı kararın, İstanbul BAM 8. HD’sinin 29/11/2018 tarih ve 2018/1648 E – 1454 K sayılı kararıyla kaldırılmasına karar verildiği ve verilen işbu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği; davalı tarafça takip dosyasına davacıdan tahsil edilen 888.052,41 TL’nin iade edildiği görülmüştür. Bu durumda, sözkonusu haczin tatbiki ile bir zarar doğmuş ise, zarara sebebiyet veren davalı bankanın (kusursuz olsa bile), zararın tazmininden sorumluluğu kaçınılmazdır.
Asıl dava yönünden yapılan yargılama sonrasında; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere davacının davalı bankadan, 3.913,86 Euro getiri bedeli ve 816,48 Euro faizi olmak üzere toplam 14.730,34 Euro; kur farkı talebinden dolayı taleple bağlı olarak 341.721,00 TL ve 2.059,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 343.780,69 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından asıl davanın kabulü ile davalı borçlunun vaki haksız itirazının İİK’nun 67.maddesi gereğince iptaline; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden yapılan yargılama sonrasında; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere, davacının uğramış olduğu faiz gelir kaybından, asıl davada talep edilen kısmın düşümü sonrasında davacının davalıdan 32.487,49 Euro alacaklı olduğu, belirlenen-tespit edilen bu miktarı aşan davacı taraf isteminin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile 32.487,49 Euro’nun davalıdan tahsile karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın Kabulü ile,
a)Davalının ….İcra Müd.nün… Esas Sayılı dosyasındaki borca yönelik itirazının iptali ile takibin talepnamedeki koşullar ile devamına,
b)İtirazın iptaline karar verilen miktar yönünden %20 oranında hesaplanan 88.229,00 TL icra inkar tazminatının davalından alınarak davacıya ödenmesine,
c-Alınması gerekli 39.189,99 TL karar ve ilam harcından, 2.205,34 TL icraya yatan harç ve 5.328,39 TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 31.656,26 TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
d-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 45.735,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
e-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 2.205,34 TL icraya yatan harç ve 5.328,39 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 7.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 77,00 TL tebligat giderlerinin toplamı 15.172,93 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
f-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
2-Birleşen ….ATM.nin … Esas Sayılı Dosyasındaki davanın Kısmen Kabulü ile,
a-32.487,49 Euro’nun 21/01/2020 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a.maddesi gereğince uygulanacak faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacının birleşen davaya ilişkin fazlaya ilişkin isteminin reddine,
b-Alınması gerekli 34.640,00 TL karar ve ilam harcından 5.045,69-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 29.594,31 TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
c-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç 5.045,69 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
d-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 42.405,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
e-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 17.352,89 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
f-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 27,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 89,70 TL’nin kabul ve red oranına göre 70,18 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı