Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/168 E. 2020/848 K. 07.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/168 Esas
KARAR NO:2020/848

DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ:30/03/2017
KARAR TARİHİ:07/12/2020

… Tüketici Mahkemesinin … esas … karar 29/01/2020 tarihli görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen ve mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yetkilisi olduğu … Tic. Ltd. Şti. adına 13.01.2017 tarihinde satın alınıp 21.03.2017 tarihinde müvekkiline teslim edilen 1 adet köşe takımı koltuk ve 1 adet tekil koltuğun yüzey kaplaması 1 hafta içerisinde kabarmaya başladığını, Telefon ile teknik servise bildirdikten 1ay sonra ( 24 şubat) teknik servisin gelip koltukta kabarmalar olduğunu, kaplamanın düzenlenebileceği yönünde el yazısı ile rapor tutulduğunu, ancak merkezin herhangi bir problem olmadığı konusunda bildirimde bulunulduğunu, daha sonra 1 ay hiçbir geri dönüş olmaması üzerine başvurduğu çağrı merkezinden bu gibi bir tutanak tutulduğundan haberinin olduğunu, bu arada geçen 1 ay içerisinde kaplamada belirgin kötüleşmeler ve kabarmalar artarak devam ettiğini ve iskelet parçaları da birbirinden ayrılmaya başladığını, tekrar çağrı merkezi ile görüştüğünde ise, üründe geçen bir ayda kusurların artmasına rağmen tekrar teknik servis göndermeyeceklerini ve ürünün standrtlarına uygun olduğunu ifade ederek herhangi bir işlem yapılmayacağını belirttiklerini, koltuğun kaplamasının 2 ay içerisinde tamamen kabardığını, bu nedenle geri iadesinin sağlanarak 4.900,00-TL’nin fatura tarihi olan 13.01.2017 tarihinden itibaren geçen süredeki yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunmuşlar, davacının dava dilekçesinde belirttiği ayıpların hiçbirinin ürünün üretiminden kaynaklı kusur olmadığını, kusurun ürünün kullanımı yada taşınması esnasında meydana gelip gelmediği hususları ile söz konusu ürünün kullanım kılavuzuna uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı hususlarının da ayrıca yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilebileceğini belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava ; satım sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacı; davalıdan satın aldığı mobilyaların ayıplı çıktığını, davalının ayıbı kabul etmediğini beyanla ödediği bedelin iadesini talep etmiş, davalı ise davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında mobilya satım ilişkisi olduğu, davacının ayıp bildiriminde bulunduğu, davalının ayıbı kabul etmediği sabittir.
Uyuşmazlık; üründe ayıp olup olmadığı, var ise davalının bundan sorumlu olup olmayacağı noktalarındadır.
6102 sayılı TTK’nın 23/1-c bendi uyarınca malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
6098 sayılı TBK’nın 223/2.fıkrası uyarınca alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Sözleşmenin 13/01/2017 tarihinde yapıldığı, ürünlerin 21/01/2017’de sevk edildiği, davacı beyanı ile uyumlu bilirkişi raporu ile muayene formunun 07/02/2017 tarihinde düzenlendiği gözetildiğinde, davacının ayıp ihbarının süresinde olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü teknik inceleme gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmıştır.
Denetime elverişli olup, fotoğraflarla desteklenen bilirkişi raporu hükme esas alınmaya uygun olup, mahkememizce de benimsenmekle, ayıplı olan ürünler sebebiyle davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasından ötürü, davaya konu ürünlerin davacı tarafından davalıya iadesi ve satış bedelinin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-4.900,00-TL’nin 13/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davaya konu ürünlerin davacı tarafından davalıya iadesine,
3-Alınması gerekli 334,72-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 83,67-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 251,05-TL ‘nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 83,67-TL peşin harç, 54,40-TL başvuru harcı, 400,00-TL bilirkişi ücreti, 165,00-TL tebligat /posta gideri olmak üzere toplam 703,07-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, miktarı itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/12/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı