Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/161 E. 2020/963 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/161 Esas
KARAR NO:2020/963

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:05/03/2020
KARAR TARİHİ:24/12/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılmış 28/08/2017 tarihli Ürün Bağlantı Sözleşmesi gereği, davalı satıcıdan satın alınan ürün bedellerine ilişkin 456.300 TL borcun tamamının çek ile ödendiğini ancak, davalı satıcı tarafından 388.724,93 TL bedelli ürünün teslim edilmediğini, bunun üzerine taraflar arasında cari hesaba dayalı yapılmış 12/12/2017 tarihli mutabakat mektubu gereği davalı tarafça müvekkiline 388.724,93 TL borcunun bulunduğunun kabul edildiğini, ticari ilişkinden doğan alacağın yapılan tüm ikazlara ve ihtarlara rağmen ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun yetkiye, borca, faiz oranlarına, işlemiş faize, masraf ve tüm fer’ilerine vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de; takip ve davaya dayanak taraflar arasındaki 28/08/2017 tarihli Ürün Bağlantı Sözleşmesi’nin 6. maddesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı öngörülmüş ve anılan yetki sözleşmesinin HMK 17.maddesine göre geçerli olduğu anlaşıldığından, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı taraf, taraflar arasında yapılmış sözleşme kapsamında, davalıdan satın alınan ürün bedellerine ilişkin ödemenin yapıldığını ancak, davalı tarafça eksik ürün tesliminin yapıldığını, bu hususta taraflar arasında yapılmış mutabakat mektubu kapsamında davalının da kabulünde olduğu cari hesaba dayalı alacaklı olduğunu ileri sürmüştür.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir.
Somut olayda; davacı tarafça ibraz edilen ve davalı tarafın itiraz etmediği 28/08/2017 tarihli Ürün Bağlantı Sözleşmesi ile taraflar arasında ticari mal satımı konusunda anlaşmaya varıldığı; davacının alıcı, davalının satıcı olduğu; sözleşme bedelinin KDV dahil 456.300 TL olduğu ve yine taraflar arasında yapılmış 12/12/2017 tarihli mutabakat gereği; sözkonusu ticari ilişki nedeniyle davalının, davacıya 388.724,93 TL borcunun bulunduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı davaya cevap vermemiş olup, talebe dayanak yapılan 12/12/2017 tarihli mutabakat mektubundaki imzalar ve içerik konusunda, davalı şirkete (yetkilisine) HMK’nın 171.madde gereğince isticvap davetiyesi tebliğ edilmiş, davalı tarafça isticvaba icabet edilmemiştir. Bu durumda HMK’nın 171.maddesi gereğince davalı tarafın 12/12/2017 tarihli mutabakat mektubunu imzaladığı ve sözkonusu belgeye göre davacı tarafa mutabakat mektubu metninde yazılı olduğu gibi 388.724,93 TL borcunun bulunduğu, dolayısı ile davacı tarafın HMK’nın 200.vd maddeleri gereği alacağını yazılı belgeyle kanıtladığı kanaatine varıldığından; bu miktardan daha düşük olan davacı taraf talebiyle bağlı kalınarak takip konusu alacağa yönelik davalının vaki itirazının İİK’nun 67.maddesi gereğince iptaline; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalı borçlunun ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile, takibin talepnamedeki koşullar ile devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 77.744,97 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 26.553,80-TL karar ve ilam harcından 4.694,83-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 21.858,97-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi uyarınca hesap ve taktir olunan 35.660,74-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 4.694,83 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet harcı, 107,75 TL tebligat giderlerinin toplamı 4.864,78 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 24/12/2020

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı